ne kadar da zor bir uğraş yaşamak

zaman bir sarhoþlukla salýna serpile yürüyüp gidiyor
günden güne, dakikadan dakikaya
ihtiyarlýðýn yolunu tuttuðumuz þu anlarda
gün geçtikçe çocukluktan ayrýlýyor uzaklaþýyoruz
kendi benzerimizi bulmaya doðru

*
benliðimiz deðiþiyor
her halükarda isteklerimizde
mücadeleye devam diye sürekli empozelere maruzuz
ah bir yerde durabilseler de
þöyle aðýz tadýyla kendimize gelebilseydik
devamlý bir arayýþ içinde öyle sýradan þeyler ki
incir çekirdeðini doldurmayacak gösteriþsiz ve fuzuli

*
öðrettiðimiz kadar da öðreniyoruz
okuma yazmayý yeni öðrenen sabiler gibi
kendi kendimize öðretiyoruz hayatýn a sýný b sini
daha bunun aritmetiði de var
çarpmasý bölmesi toplamasý çýkarmasý
ellisinden sonra kendimize vakit ayýrmak öyle zor ki

*
yasaklar adeta bir yanardað gibi
sürekli günahlarla fokur fokur kaynýyoruz
kusur korkusuyla suç iþliyoruz
bu debdebede bu hengamede günah sarhoþuyuz
ulu orta herkesin gözü önünde
yasaklarýn kucaðýna dolu dizgin at sürerek

*
boþ hayaller kurmak pekte akýllýca deðil sanki
biz, bize yabancý birisiymiþ gibi davranýyoruz çoðu kere
hep baþkalarýnýn beyhude istekleri peþinde koþarak
üstelik hayatýnýn hiçliðini hesaba katarak
kendimizi küçük amaçlar uðruna harcatýyoruz

*
yaþamayý , ölmeyi öðretiyoruz kendimize
basit insanlarýn iþidir suyun akýþýnda gitmek
rüzgarýn savurduðu mevkide kendine bir yer bulmak
hayat pek de o kadar basit deðil
bize baðþedilen en güzel armaðaný , hayatý
velhasýl bilmiyoruz en güzel þekilde yaþamayý

*
ele avuca sýðmayan ruhun
o fütursuz arzularýna mahkum ediyoruz günlerimizi
karanlýk dehlizlerinde derinliklerine inip
türlü halleri, onca incelikleri sorgulamadan

*
doðruyu bulmak sanýldýðýndan çok daha zahmetli bir iþ
hem de en deðerli dünya meþgalelerini býrakýp
insanýn kendini tanýmasý ne kadar da zor bir uðraþ
beter birçok zorluklar varken hayatta

*
redfe