Muhal
Dün gece, geç vakitte, yorgun, bezgin halimle,
Uzun uzun dertleþtim, sabaha dek kendimle.
Sordum; içimde her gün büyüyen boþluk neden?
Hayatý tatsýz kýlan tuhaf mayhoþluk neden?
Nedir eksik olan þey, neyin yoksunluðu var,
Neden ruh halim böyle, yýkýk, dökük, tarumar?
Yaþamaktan hevessiz, derbeder ahvalime,
Var mýdýr uygun düþen kavram ya da kelime?
Lügatler ah lügatler, acep ne iþe yarar?
Onlardan medet ummak, galiba akla zarar.
Derinlerde bir çýðlýk, kalmýþ gibi nefessiz,
Çýrpýnýp haykýrýyor, lakin dilsiz ve sessiz.
Bu da neyin nesidir, ne iþi var içimde,
Konuþmaya çalýþýr, anlaþýlmaz biçimde?
Yardým talebi midir, yoksa ikaz mý eder,
Böyle canhýraþ halde neyi anlatmak ister?
Cevabýný beyhude, bekleyip duran soru:
Bir lahza huzur vermez, nedir benimle zoru?
Vicdan desem olamaz, o ki çektiðim azap,
Ýnsafsýz sorgusuyla ruhumu yakan kezzap.
Yitirdiðim bir þey mi, kaybettiðim deðer mi?
Kýymet bilmedim diye, ah etmeye deðer mi?
Yoksa umutlarým mý, zaten hiç olmadý ki;
Dibi delik testiydi, bu yüzden dolmadý ki?
Anladým, eksiklik o, boþluk doðurtan ebe,
Ve ben o eksik peþinde koþturan bir körebe.
Lakin beyhude çaba, sonu sukut-u hayal,
Gök kuþaðý misali, ona eriþmek muhal.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.