ÇORBACI
Selamsýzlar memleketinde
Sabahýn üçü.
Dünya devrilirken tuzluðu sersemlemez masada
ekmek kýrýklarý,
Sandalye dibinde arsýz kedi,
Sinek pisliðinden kýrçýllý sarý ýþýk…
Otur,
Bak sana neler anlatacaðým…
Ýki elimi sürüp masaya
Karýncalarý besleyeceðim ilkten.
Sonra sandalyemi çekiþtirip kediyi kovalayacaðým ayak dibinden.
Korkma,
Ya da kork, hayat zaten korkunç
Ama kal, kýpýrdama sandalyenden.
Çok bekledim onu burada
Sabahýn körü geldim bir sabah,
Bir gün öðle vaktiydi, hava kýrk derece
Güldü herkes…
Birkaç kez gece geldim de giremedim içeri,
Kamyoncularýn naralý bakýþlarýndan korktum.
Öyle birini beklermiþ gibi yaptým kapý önünde,
Beklemiþim de geç kalmýþ gibi
Saatime baktým birkaç, boynumu uzattým yol aðzýna
Dikildim biraz, ufuldayýp döndüm, gerisin geri.
Gülme ya,
Ya da gül, hayat zaten epey komik
Benim halimse gayet melodramik.
Olmadý,
Vazgeçemedim bu çorbacýya uðramaktan.
Umut, bayat ekmekle sirkeye bulanmýþ
Ýhtimaller zenginleþtirdi tadýný kelle-paçanýn
Sade yedim hep, içine hiç acý katmadým.
Kesinlikle olmazýn
olur olmaz hayallere engel olamamasýydý belki
Sýrf bu sebepten, tatlýydý.
Bu yüzden buradayým yine.
Fi zaman evvel bir sohbet arasýnda
Kelle- paça sever misin? diye sormuþtu da
Çok severim demiþtim yüzümde ayarsýz bir gülümsemeyle
O da burayý tarif etmiþti, “hep orada içerim” deyip.
Hatta bu masayý, ekmek kýrýntýlarýný,
Arsýz kedileri,
Loþa kalan masalardan sarkan uykulu cümleleri…
O anlatýrken ben hafiften meyletmiþtim aslýnda
Sonra, bir yürek kaþýntýsý sardý
Oldum, çorbacý müptelasý
Þikayetçi miyim, ha þa.
Haydi iç çorbaný,
Selamsýzlar memleketinde
Sabahýn üçü
Masanda bir sevdalý geveze
Uykulusun biliyorum, ama asma yüzünü
Ya da as, sen bilirsin,
Hayat zaten en az sen kadar nobran.
Öyle tadý çýkmaz, biliyorum da söylüyorum
Aþk gibidir bu çorba
Dibine kadar iç, son damlasýna ekmek ban.
18.10.2021
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.