Olmayan vicdanýyla suçlu bulmuþ gürûhum
Senin de siyah yazsýn mavi renkli kalemin
Ceset olmuþ bedenim, katrana düþmüþ ruhum!
Ta’ziye mektubunu okumam ki âlemin
Ne umurumda dünya ne eþ dost ne sülâle
Demek kanamak vakti, vur! Kanat Siyah Lâle.
" Yasak aþk " mýþ diyerek aþký yaftalayanlar:
Siz hangi coðrafyada aþka parsel biçtiniz?
Ýlâhî bir ilhamý ette paftalayanlar:
Neresinden tattýnýz, neresinden içtiniz?
Ey kokuþmuþ arkýndan irin akan þelâle!
Sizi dünyamdan attým, sen de at Siyah Lâle.
Neydi Ferhat’ ta kuvvet daða tünel eþerken?
Beden - ruh ayrýmýnda bedene sapan mýydý?
Sarmýþ mýydý Leylâ’ yý Mecnûn çöle düþerken?
Ya bir kare vuslata diz çöküp tapan mýydý?
Kendi derdine yansýn kim düþürmüþ bu hâle
Anlat ki öðrensinler, gel anlat Siyah Lâle
Mâdem aþka yüklendi vebâl, bedel ve acý
Bu âdil taksimattan (!) bize de bir pay düþsün!
Mâdem et tâcirleri bugün bizden dâvacý
Zamane baykuþlarý baþýmýzda ötüþsün!
Bu kamburla yürümek ihanet istikbâle
Son damlam kurumadan var aðlat Siyah Lâle
**
Sevda mahkemesinin çatýk kaþlý hâkimi;
Oturduðun makama vicdaným küskün bugün!
Tarihin görmediði affý haram mahkûmu (!)
Öpmek için bekleyen (!) diþler çok keskin bugün!
Dert etme, kör matkapla delerek kanat beni!
Beden yamyamlarýnýn kazanýna at beni!
Ama bir kere olsun lâleme anlat beni;
Aðlasýn, aðlayayým, onunla aðlat beni!
Gök, mehtabýn þavkýyla gülerken hâle hâle
Yeri geceye salma, aydýnlat Siyah Lâle!..