yeni bir günün kýzýl þafaðý gelsin diye
susasýn diye tüllenen her seher saðanaðý
el ayak çekilmiþ
alaca karanlýklardan hayal meyal
atýnýn gidebildiði yerlere
gözyaþlarý býrakýp
gidiyorsun
tutkuyla adanmýþ ruhunun
son ýþýðýný da söndürmeden
içindeki fýrtýnayý dindirmeden
düþman askeri gibi
kül etmeye kastetmiþsin
önüne gelen her þeyi
yakýp yýkýp
gidiyorsun
her sokakta ayak izlerin
her gölgede oturmuþ
her mahalleyi karýþ karýþ dolaþmýþsýn
ahali seni tanýyor
bir elveda bile demeden
gidiyorsun
terk-i diyar ediyorsun
sokaðýný, büyüdüðün evi
sevdiklerini
aný ve acýlarýný
arkana bakmadan
yeni diyarlara
yeni yurtlara
alýp baþýný
gidiyorsun
maziyi bir kenara býrakýp
bir daha kar zarar hesabý yapmadan
pes ediyorsun
teslim oluyorsun
vazgeçiyorsun
gerekirse bedel ödeyerek
gidiyorsun
doðduðun, büyüdüðün, evlendiðin topraklarý
kokusunu taþýdýðýn birini
þehrini terk ediyorsun
telaþlarýný kucaðýndan dökerek
hüzünlü ikindilere
kýzýl akþamlara,
koyu gecelere
gidiyorsun
yola koyuluyorsun tap taze nefeslerle
çorak topraðýn seni arzularken
kapýlar, odalar özlemini çekerken
aynalara anlamlar düþürmeden
gidiyorsun
eðik bir dal yýrtýyor gözündeki perdeyi
nabza can oluyor dudaðýna deðen her hece
ümitlere damlalar sunuluyor yaðmur kokulu
dokunuyor iç sýzýlarýna bin teselli serinliðinde
kirpik uçlarýna çið diye düþüyor
yýldýz yýldýz ýþýldayan fýsýltýlar düþüyor
sessizliðin mevsimine
gidiyorsun
toprakta saklanan umut çekirdeklerin
bahar rüyasý görsün diye
gül serpiþtirsin diye
günahlardan temizlensin diye
alnýný ak edecek gurbetlere
gidiyorsun
gölgeler düþüyor adýmlarýnýn önüne
soðuk terler dökülüyor yorgun ayakuçlarýna
sýrrýný borç istiyor menziller
közlere üfleyerek
közleri alazlandýrýp
taþýnýyorsun susuþlardan denizlerin mavisine
gönül kývrýmlarýndan sonsuzluða akýp
gidiyorsun
redfer