tahtý tacý kaybetmiþ adem gibiyim
ilk günah gibi
ilk piþmanlýk gibi
ilk tövbe gibi
usul usul , için için sayýsýz kez
doðuyorum doðum sancýsýyla bir boþluktan
zerreden küreye
sessizce yeþeren yabani bir menekþenin kaderi gibi
çiçek çiçek eþiðine düþüyorum dünyanýn
fanusu kýrýlmýþ kum taneleri gibi
darma daðýnýk hayallerim
faydasýz
lüzumsuz
bir oraya bir buraya savrulmuþ
denize atýlan bir þiþe gibiyim
yýllar sonra tanýdýk birine tevdi edilecek
azaba duçar hatýralar külleniyor
iz býrakmadan silinmek üzere sularýmda yýldýzlar
parýldamayan kör bir kuyu gibiyim
boðuþuyorum
damga vurulmuþ karanlýklarla
melankolik bir udu akort edercesine
benliðimi sarýyor güçlü bir titreþim
gölge bir el dokunuyor omzuma
tiz bir sesle haykýrýyor kulaðýma
her þey yalan
herkes yalancý
kardan bir heykel gibi
sokuluyor yüz hatlarým þekilden þekile
içimde bir eþkýya çetesi
aç kurt gibi soluyor
soðuk daðlarýma serpilen sevdalarým
mýþýl mýþýl uyuyor
dualarým gecelerce
mana alemine silinmez izler býrakýyor
çizgi çizgi büyüyor sýrlarým
bütün renkleriyle
zambaklar açýyor þafaðýn parýldadýðý yerde
redfer