Bir Eylül hikayesi

savaþýn ahenginde unutulmuþ düþlerde
ideolojik propagandalarýn artýðý bir hayat sürenlerin sokaklarýna düþen karanlýkta

yoksulluða kilitlenmiþ koca bir þehir
güneþ sönerken usulca yanan
sokak lambalarýnýn gölgesinde

her köþe baþýný tutmuþ emperyalist zihniyet
deniz kýyýsýnda intihara meyilli silüetlerin
valsýnda yiten hayatlar

iþte böylesine bir þehirde sensizliðin sessizliðine büründü yüreðim

özledim hazan gibi darmadaðýn
eylül koðuþlarýnda duvarlara çizilen gökyüzü gibi özledim seni

bir tutam kanla tükürlen kýrýk diþler
gibiydi
avuçlarýn göðe doðru haykýrýþlarým

ve döngüsünü yitirmiþ güz çiçekleri
ertesinde avluya dikilen daraðaçlarý eylüllere tutunan hazan manzarasý

mazinin bir gün ertesindeyim þimdi
fidanlarý solduran o hazana
inat yeniden yeþerirken yüreðimin þenliðinde bir sen,,

gel kirpiðinin uçlarýnda esen özgürlük rüzgarlarýna tutunalým
yýldýzlar düþerken tam baðýmsýz olalým
mehtabýn loþ þavkýnda

gözlerinin þavkýnda yansýn yüreðim ebediyen sancak gibi

sen gel ki
gürleyen kan ýrmaklarý kurusun
sevdaya bulansýn sana susamýþ ellerim

güz gecesinin kuytusunda demlerken çay tütünün buharýnda girdap olan zihnim aðlarken
sen o meþhur türkülerini söyle de daðýlsýn eski günlerden kalma efkarým

ve sen gel ki mavi gözlü kadýn

belki unuturum kitaplarda ismi yazýlmayan eylül hikayelerini...




Sosyal Medyada Paylaşın: