kül kokusu
Ben henüz örselenmemiþ sabi çocuðum(!) Gel Geceler boyu kulaðýma Bangladeþ þarkýlarý fýsýlda
Ya da
Kiremit kokulu ellerin ellerimde gezinirken
Yosun kokulu mevsimler getir kucaðýma
Mavinin derinliklerinde yýkadýðým saçlarýmý
Tararken parmaklarýnýn þefkatli uçlarýyla
Üst üste binmiþ damarlarýmdan sýzan ýþýk huzmesi eþliðinde
Mor incirlerin sütünü saðdým göðüslerimin arasýna
Ekþi, tatlý, acý öykünüþlerim çoðalýnca
Ýpince cýlga yoldan üç vakte geleceðini umarken;
Öyle ya
Kýrk yýl da olsa dilime pelesenk olan telvenin hatýrýna beklemeliydim seni
Þimdi çaresizliðimin duvarlarýna örümceklerin ördüðü
iki ters, bir düz aðýn içine gizlendim
Tersim düze çýktý (!)
Düzüm, güz;
Yaprak hýþýrtýsý, salyangoz tarlasý
Nal sesleri, toprak kokusu tökezlemelerime aldýrmadan
Gidebildiðim kadar dayandým
Elyafý sökülmüþ, astarý yýrtýlmýþ
Abamýn telalanmýþ sýrtýna
Bana öksüzlüðümü hatýrlatýp da utandýrma
Annemin kirpiklerinin ucunda oturuþlarým
Evvelki seneydi bað bozumu düþlerim
Ufak tefekti belki gülüþlerim
Þimdi ise
Yüzüme deðen neþterin vicdansýzlýðýný
Soðuk ürpertiler getiren rüzgara yükleyip
Eteðime biriktirdiðim
Kaskatý kesilmiþ cümlelerimin tövbesini ç-ekerken
Garip oluþuma aldýrmadan
Nahoþ ekþi erik kadar buruþturdum yüzümün perdesini
Gece namazýnda secdeye vardýðýmda
Ebabil kuþlarý çöreklenirdi yamaçlarýma
Bildiðim tüm dualarýn suyuna, hürmetine
Yirmi beþ peygamberin ismi lafzýna
Kutsal kitaplarýn satýr satýr her harfine, anlamýna
Esresine, ötresine, üstün olan tüm cümlelerin
Ýdgamýna, bila gunnesine, þeddesine
Gýrtlaðýmý yakan gaynýn göbeðinde inleyerek
Evliya ehlinin yakarýþlarýna karýþýp
Tek senin ýþýðýnla kapattým dua kapýlarýmý
Bir seni istedim Allah’tan
Verirse büyüklüðü
Vermezse yüceliðinden
Elhamdülillah deyip,
Kandilin içinde yaðlý urgan misali dar aðacý fermanýmý
üfledim nefesimi, ittim ayak ucu sallanýþlarýmý
Sen benim bozkýr gibi solan dudaklarýma aldýrma
Göðe yükselen kocamýþ çýnarlarýn gölgesinde oturduðumu farz et
Farz et düþünceli gömleðimin içinde yanan
Kýrk farklý aðacýn odunlarýyla tütsülenmiþ kokusunda gezinirken çýplak ayaklarým
Kül kokusu sürdüm yüzüme
Isýrgan öpen dudaklarýmla
Haykýrdým
Bir daha bir daha haykýrdým
Kendi boðazýmý sýkarken,
Haykýrýþlarýma karýþan kýrklý çocuk çýðlýklarýnda yok olduðumu varsaydým
Hiç bilme sen
Uyumasý için beþiðe belenen çocuk gibi
Ateþte yürüyen Ýbrahim gibi
Tövbesi kabul olan Adem gibi
Asasýna dayanan Musa gibi
...
Vücudumda cenk ettiren
Alinin zülkarneyni tenimin ücra bölgelerinde
Bölünen incir çekirdeklerinin çýtýrtýsý
Karýncalarýn diþlerini gýcýrdatarak acýtýrken canýmý
Dikenli tellere kundaklanmýþ uykularým aman vermezken
Nar tanelerinin kýzýllýðý fýþkýrýrken yüzüme yüzüme
Dirhem dirhem, zerre zerre kilimler dokunur her harfi sen, son dokunuþu sen
Beþ parmaðýmýn beþi, erenleri, derviþi boyun bükmüþken
Çuvaldýzlara geçirilmiþ kök boyalý iplikler dikerken hasretimi
Fatiha d-okunuþlarý çoðalýrken
Sus kalýrým
Us olurum
Mai suyun içinde anamýn rahmine dönmek için yol olurum
Sen sakýn gelme(!)
Bu sönmeyen cehennem korlarý öpsün beni, öpemediðin ülkemin tenha sokaklarýndan
Ve bil ki
Diþlenmemiþ tenine dokunamadýðým parmaklarýmýn vebali boynuna
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ülviye Yaldızlıı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.