Oð
GÜNAYDIN ANNECİĞİM
Pencereden izlerken güneþin doðuþunu,
Ve gökyüzünde býraktýðý gri izleri kuþlarýn;
Radyoda þarkýsý çalýyor özlemimin:
"Günaydýn anneciðim, yine sabah oluyor.
Evde sabah olmaz deme,
Orada günler geçmez deme.
Ýçime sancý doluyor."
Günaydýn anneciðim!
Bugün yine baþýmdan aþkýným.
Kifayetsizim, biraz düþkünüm.
Gurbete düþtüm düþeli þaþkýným.
(Sen yoktun anne)
Günaydýn anneciðim!
Bugün yine kendime zararým.
Gömleðimden kan, pabucumdan kir akýyor.
Sokakta belâ beni arar, ben seni ararým.
Ýnzibat incinmiþ bileðime kelepçe takýyor.
Günaydýn anneciðim!
Bugün yine pusa düþtüm.
Terketti neþem yasa düþtüm.
Ayaðýma basa basa düþtüm.
(Sen yoktun anne)
Günaydýn anneciðim!
Bugün yine döþeðim soðuk.
Ekmeðim bayat, suyum tatsýz.
Uzakta kurþun sesleri boðuk boðuk.
Geceleri duygularým bana bile itaatsiz.
Günaydýn anneciðim!
Bugün yine patlamamýþ mayýn gibiyim.
Kabul görmemiþ ayin gibiyim.
Sürgün bölgesine çýkmýþ tayin gibiyim.
(Sen yoktun anne)
Günaydýn anneciðim!
Bugün yine günü akþam ettim.
Pencere önünde solup gidiyorum.
Kederden deri, hüzünden ettim.
Her gün biraz daha ölüp gidiyorum.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Oğuzhan Özağdaş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.