bugün yeniden esiyor rüzgar
çiçekler açýyor gökyüzü
deniz kokuyor
martýlarýn da simit yediði
sarhoþ vapurlarýn güverteleri
her dalga geliþinde
yosun kokuyor
kimsesiz rýhtým çiçekleri
kan-ter içinde
mesela
yerlerde ki sahipsiz izmaritler
savrulmuþ masa üstünden þiirler
birbiri ardýnca
ezan sesi duyuyorum
yankýlarý vururken duvarlara
yüreðimde aydýnlanýyor kimsesiz bütün boþluklar
birçok bedende yaþlanmýþ ruh gibi
havalanýyorum
aklýmýn ucunda ki seyir defterinden
maviliklere
göklere, yýldýzlara
güneþe, aya
en yürekli rüzgar
götürüyor beni
dalgalar metre boyu
pupa yelken yol alýyorum
yüreðim ikide bir yanýyor
kýzýl akþamlar gibi
o saatlerde trenler sus
gemiler batýk
motor sesleri zihnimin ortasýnda
firar eden bir çok özlemin istikameti kayýp
son izleri bozuk kaldýrýmlar üstünde
akýp gidiyor savrularak
seferlere kilitli
rotasýz
pusulasýz
son tren yola çýkarken gardan
düþlerimin içine dalan
bir ses
bir kara tren sesi
gözlerimin önünden geçip gidiyor
oluyor iþte böyle bazen
bardakta son yudum
deli ve çýlgýn
bir gelgit var içimde
sabahýn köründe
masanýn üstünde bana ait bir çok þey var
gramofonda takýlý kalmýþ plak
uçup giden kýrlangýçlarým
bir kez daha geri dönmeyecek
sarmaþýk bahçeli duvarlara
hasret dolu
sevda dolu
rüzgarýný kaybeden uçurtmalarla birlikte
mil çekili gecelere sonsuzluða doðru
yitip gitmiþ
saat on iki hala
damarlarým mayýn döþeli
hiçbir þey düþünmeden
türkü söylüyor
aklýmýn bir köþesi
redfer