Yokluğunun Mürüvvetini Görelim

Ýlk zamanlar uzaktý mahþeri ayrýlýklar

El ele tutuþur koþar oynarken
Gül bahçesinde uyuya kalýp
Eve geç gelirdi hayaller

Tahrip gücü yüksek sözlerinin
Piminin çekilmesi dölledi

Sýrt dönüþünün doðurduðu yokluðunu

Isýttýðým yakamozlarý biberonla vererek
Mülteci ninnileri kulaðýna yerleþtirerek
Ayaðýmda salladým

Sokakta oynarken düþüp dizini yaralasa
Ciðerime dikiþ attýrdým

Çocukluðuna yetiþmek için sýrtýmý kýrbaçladým

Emanetin olan öksüz yokluðunu
Sol yanýma ilikledim

Hem anasý oldum hem babasý

Ne aç býraktým nede açýk
Yemedim yedirdim
Giymedim giydirdim

Ne
Sarýya çalan sýrma saçlarý yapýklandý
Ne
Kirpikleri kaþlarý sürmesiz kaldý

Biliyor musun
Bütün oyun havasý þarkýlarýmýn
Nakaratlarýn da aðýt söyleten yokluðunu

Sýrtýmdaki ceketi satýp okuttum

Ela gözlü bir ay parçasý gibi büyüttüm
Ayný senin gibi utangaç

Elimin emeði gözümün nurunu döktüðüm çeyizi
Maraþ iþi oyma ceviz sandýkta hazýr

Düðürçüleri gelip gidiyor

Hadi artýk sende bir mavi geliþ peydahla da
Musalla taþý sýrtýmý üþütmeden
Kumral yokluðunun mürüvvetini görelim


Sosyal Medyada Paylaşın: