Kakofonik mırıltılar...
Bitti yine eflatun...
Bakmadým bu sefer
Gün kurusu çiðniyordum o vakit
Þakaklarýmdan aþaðý hercümerc
Yok, dünya karpuz gibi daðýlmadý, henüz
Gerçi odamýn tavanýndan düþtü düþecek fosforlu yýldýzlar
Marketten alýp çerçevelettiðim fotoðrafta
Piyano çalan adam bu gün azýcýk daha kambur
Bekliyorum
Bisikletini elektrik üretir gibi süren o sokak çocuðu geçmedi daha
Dedikoducu kadýnlar köþeyi tutmadý
Zemini yaþ bir korulukta yürüdüm demin
Hava balçýktan aðýrdý.
Dün bir kaç fotografik fikir pýtýrdatmýþtým aslýnda
Yaðmurda kalýp manyetosu paslanmýþ çakmakla
Durduðu yerde bel vermiþ kandil mumunu
bir kerede yakmýþtým.
Gün
Ne renk batmýþ,
Yine bakmamýþtým.
Bir turuncu ipe sýrayla
Kýrmýzý,
Mavi,
ve siyah üç boncuk geçirmiþ,
Ardýna bir karanfil tanesi
Baðlamýþtým.
Kýsa geldi diye boynuma ip
Bileðime baðlamýþtým
Duruyor hala kolumda
Ve mýrýl mýrýl susmayanlar
Ve geveze suskunluklar
Susun dünyalýlar, susun...
Çok yorucu bu kakafoni
D-uymuyorum...
Anteni kendinden büyük, kýsa bacaklý bir böcek
koþturuyor gün kurusu tabaðýnýn etrafýnda
Tabaðý saða-sola çekiyorum
Ben,
yorgun,
bekliyorum...
Eflatunu kaçýrmadým bu gün, reddettim
Gururumla böcek gezdiriyorum.
22.06.2021
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.