Ey Diyarbekir Diyarbekir 18

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, er meydanýnda bükelemeyen, pazýlý bileklerin güç ve kuvveti,
Sen, bu üç günlük fani dünya hayatýnda, insanýn insana beslediði uhuveti,
Sen, insaný sorgusuz sualsiz cennetlik eden, rahmani sevgi ve muhabbeti,
Ve sen, kitaplarda yazýlan, mert ve babayiðitlerin, dilden dile anlatýlan cesaretisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, sana sýrýlsýklam sevdalý, fikri güzel, gönlü güzellerin en manidar sadakati,
Sen, helal süt emmiþlerin, yaradýlan her canlýya, vicdan ve merhameti,
Sen, þarký ve türkülere konu olan ve insaný yaþarken sanki öldüren bir anlýk firkati,
Ve sen, sevdiðini caný gönülden seven, bir Aþýk’ýn sevgilisine verdiði, Muhammmedi gül destesisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, tarih abidesi on gözlü köprüden, Dicle nehrinin, buz gibi þarýl þarýl akmasý,
Sen, gelinlik kýzlarýn kollarýna, Diyarbekir’in si mgesi olan hasýr bileziði, kollarýna takmasý,
Sen, Gazi köþkünde yoðrulan, çiðköftenin býraktýðý tat ve lezzetin damakta kalmasý,
Ve sen, bir insanýn gurbete giderken, arkasýndan yaþlý gözlerle, kovalarca su dökülmesisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, Kýrklardaðýnýn düzünde “suzan suzi” türküsünün yanýk seslerle, kulaklarda çýnlamasý,
Sen, bazen sessiz, sakin bazen de çoþkun akan, Dicle nehrinin Fýrat ile buluþmasý,
Sen, senden ayrý yaþanýrken, sana sevdalýlarýnýn dayanýlmayacak kadar, baþýnýn zonklamasý,
Ve sen, gelin ve damatlarýn, aþk ve þevkle, sevgi ve muhabbetle kucaklaþmasýsýn.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, sende yaþanmýþ, sevda kitaplarýnýn, her okunduðunda, insaný hüzünlendirmesi,
Sen, aþýný ekmeðini helal kazanan, bir aile reisinin, sobasýnýn bir hoþ tütmesi,
Sen, kavurucu çöl sýcaklarýnda, insanýn terini serinleten, meltemlerin esmesi,
Ve sen, mutlu bir ailenin, Dicle nehri kenarýnda, yorgunluk gideren, ikindi çaylarýný içmesisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, yerin göðün sahibi Allah’a cc ve habibine, sevdalý bir abidin, aþk ve þevkle ihlaslý ibadet etmesi,
Sen, garip gurebanýn, fakir fukaranýn, kimsesiz dul ve yetimlerin, ihtiyaçlarýný Allah’tan dilemesi,
Sen, buldukça birbirinden güzel nimetleri, þýmarmayýp, tam tersine Allah’a gönülden þükretmesi,
Ve sen, pencere kenarýný süsleyen saksýlardaki rengârenk muhammedi gülllerisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, gelinlik kýzlarýn, çok mahirce iþlenmiþ, kenarlarý desen desen, motif motif oyalý yazmalarý,
Sen, seyyar satýcýlarýn, sebze ve meyvelerini, yüksek sesle baðýrarak,bir an önce satmalarý,
Sen, sende doðmuþ, ve gençliðini sende yaþamýþlarýn, sýcak yaz günlerinde, damda yatmalarý,
Ve sen, içimine doyulmayan, hamravat suyunun, kastallerden gürül gürül akmalarýsýn.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, gönlünde zerre-i miskal kadar, kötülük bulunmayanlarýn, kardeþçe kucaklaþmasý,
Sen, her Cuma namazýndan sonra, dostlarla hasbýhal edip, neþe ve üzüntülerini paylaþmasý,
Sen, komþularýn maddi bir sýkýntýsý olduðunda, maddi durumu iyi olanlarýn, yardýmýna koþmasý,
Ve sen, büyüklerin küçüklere sevgili, küçüklerinde büyüklere saygýlý olmasýsýn.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, tarihe mal olmuþ, helal süt ile emzirilmiþ insanlarýn, yaþam biçimi,
Sen, bakmakla yükümlü olduklarýný, helal lokmalarla doyurmaya çalýþan, bir babanýn serzeniþi,
Sen, çocuklarýný kemliklerin her türlüsünden, beri olmasý için, çok duygusal konuþma þekli,
Ve sen, ne oldum demeyip de, ne olacaðým diyenlerin hayat seçimisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, her mevsimi geldiðinde, Leyleklerin minarelerin en üstüne, mahirce yuvalarýn yapmasý,
Sen, insanýn gölgesinde dinlenip yorgunluðunu giderdiði, yedi veren üzüm asmasý,
Sen, seksen bir vilayet’de yaþayan insanlarýn içinde, her bakýmdan parmakla gösterilen insaný,
Ve sen, güneþin altýnda çalýþan bir iþçinin, yanan baðrýnýn hararetini dindiren, buz gibi su dolu tasýsýn.
09/Haziran/2021

Sosyal Medyada Paylaşın: