bir ikindi vakti sahil kenarýnda
denize sýfýr yazlýk çay bahçesinde sen
-ve ben olmanýn hayaliyle
ayný sahilde elinde terlik
ardýnda rüzgar
yalýnayak gezinen ben
beni bir yerden tanýmaný umup dururken gözlerin ýsýrsýn diye
ummayý býrakýp yürüyorum
tanýyacaðýný umduðum yere
masan plastik
örtüsü soluk
-soluða kalýyor mu diye iç geçiriyorum bir an
üst üste attýðýn bacaðýna deðerken
sudan az önce çýkmýþ balýk gibiler of
damlalarla kaplý bronz ten