DEDEMİN ŞİİRLERİ
Ayþe öldü herkes ilabadý’da ki yurtlarýný yaptýlar. Ayþe’nin yurdu boþ kaldý. Hem Ayþe’nin gönlünü þad ve hem de O yurttan kalkýncaya kadar Ayþe’nin hatýrýna düðün olmamasý için kýzlara nasihat.
Davul çalýp düðün etmeyin kýzlar
Yurdunu gördükçe yüreðim sýzlar
Aklýnýza geldikçe o ela gözler
Ayþe’nin yurdunda aðlaþýn kýzlar
Ayþe’nin yurdunun yerleri serin
Ayþe’nin yattýðý yerler çok derin
Cennet-i Alâmý hey Ayþe yerin
Ayþe’nin yurdunda aðlaþýn kýzlar
Viran olmuþ Ayþe yurdun sahipsiz
Çok genç iken öldün be hey talihsiz
El kaldýrýp ruhuna fatiha verin siz
Ayþe’nin yurdunda aðlarken kýzlar
Viran gördüm Ayþe kýzým yurdunu
Arkadaþlar gelip hatýrýný sordu mu
Sorun Ayþe’den öleceðini rüyasýnda gördü mü
Ayþe’nin yurdunda aðlaþýn kýzlar
2
Daha Köy Enstitüsü açýldýðý yýl Kazancý’dan 5 cevher koyulur Ývriz Köy Enstitüsüne. Ermenek ve civar köylerden gelen öðrencilere Ermenekli diye hitap edilirken bunlara Kazancýlý diye hitap edilir. Çalýþkanlýklarý ile saygýlarý ile dikkat çekerler. Her biri sýnýf baþkaný olur, Eðitsel kol baþkaný olur.
Büyük ideallere kapýlýrlar
Her biri büyük ideallere yolcuydu
Boyundan büyük iþe soyundular
Hiçbiri ezilmedi yükün altýnda
Anlatýla geldiler dünden bugüne
Bugünden Yarýna
Bu gençlerden Ýbrahim Türker Eðitimin çeþitli kademelerinde ve Almanya eðitim Ateþeliði görevi yürütür. 40 yýlý aþkýn Avukatlýk yapar. Ayný zamanda þair ve yazardýr.
Sami Tunca Öðretmen olarak mesleðini sürdürür. Þairdir, yazardýr.
Hasan Ali Güzel Saðlýkçý olarak görev yapar emekli olur.
Mustafa Zengin Müfettiþ olarak emekli olur
Ali Oðuz saðlýkçý olarak emekli olur.
Dede Oðuz mesleðinin ilk yýllarýnda sýtma hastalýðýna yenik düþer.
Veli Kayacýk mesleðinin yedinci yýlý askere gitmek için Karaman’ýn köyündeki görevinden ayrýlýr. Eþini çocuklarýný köye yerleþtirip askere gitmeyi planlar. O zamanki þartlarla eþyasýný bir kamyona yükler, kamyona iki küçük çocuk ve eþi ile binerler.
Kamyon Ermenek Kireçlik mevkiinde kaza sonucu ters döner. Veli Hayatýný kaybeder. (Ölüm Tarihi 15 Mayýs 1956) Büyük olan çocuðunun yüzünde kaza yaralanmasýnýn izi kalýr.
Ölüm acýdýr. Tüm köyü yasa boðar.
Çolak Hasan yasa yazmýþ olduðu aðýt ile eþlik eder.
GENÇ BÝR ÖLÜMÜN HATIRASI VE AÐITI
Yedi yýldýr hasretliðin çekerken
Bir gonca gül gibi köy burnuma tüterken
Yolum yakýn kaldý diye sevincimden uçarken
Felek kýrdý kolumu kanadýmý
Kadir Mevlam bu ne haldir bilinmez
Bu acý haberdir asla gülünmez
Çok uzak yolcuyum geri gelinmez
Vakitsiz ölüm var anam aðlasýn duyan aðlasýn
Kamyona bindim sýrt üstü geldi
Azrail sanki arkadaþ istikbal söndü
Ecel zalim geldi talihi yendi
Vakitsiz ölüm var anam aðlasýn duyan aðlasýn
ona bindim sýrt üstü geldi
Ecel arkadaþ istikbal söndü
Ecel zalim geldi talihi yendi
(Altý çizili yerler defterden okunamadýðýndan ekleme yapýlmýþtýr)
Oðlum kalk dedi kalkýnamadým
Doðrulup etrafa bakýnamadým
Ok doðru atýlmýþ sakýnamadým
Vakitsiz ölüm var anam aðlasýn duyan aðlasýn
Kadir Mevla’m böyle yazmýþ yazýyý
Öksüz koydu iki körpe kuzuyu
Eþim kaybetti en kýymetli uzviyi
Vakitsiz ölüm var eþim aðlasýn anam aðlasýn
Kadir Mevla’m böyle yazmýþ yazýyý
Göremedim kumru gözlü kýzýmý
Of dedim de duymadýlar sözümü
Vakitsiz ölüm var kýzým aðlasýn anam aðlasýn
Beklerim bir haber gelmez anadan
Ne çabuk usandým fani dünyadan
Unutmayýn beni bari duadan
Vakitsiz ölüm var anam aðlasýn
Çolak HASAN ( HASAN SONGUR)
Aðýt Veli Kayacýk’ýn 15 Mayýs 1956’da askere gitmek için öðretmenlik görevinden ayrýlýp köyüne ( Kazancý) giderken bindiði kamyonun devrilmesi sonucu ölmesi üzerine yazýlmýþtýr.
Kaynak:
Abdullah Tekin.
Dedesinden kalan þiirleri deftere küçükken not alabildiðini eklemiþ, toplamda 20-30 þiiri ekleyebilmiþ. Türkçeye çevrilmeyen ana kaynak eski yazý defter zamanla kaybolmuþ. Bu kadarýný da bizlerle paylaþtýðý için kendisine teþekkürler
(Yolda yörük göçüne rast geldim. Güzeller develeri çekmiþ nazlý nazlý gidiyorlar. Görünce söz atmadan geçemedim.)
YÖRÜK GÜZELÝ
Devesinde ala kilim sallanýr
Söyledikçe þirin diller ballanýr
Bu güzeller nerden olsa yollanýr
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Al yeþildir yanaðýnýn tartýsý
Kýzýl çizme Ak topuðun örtüsü
Uzun boylu yolcularýn topusu
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Ak mercana inci mercan takýnýr
Görenlerden kendisini sakýnýr
Döner döner arkasýna bakýnýr
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Katarýnda deve gibi mayasý
Nazlý nazlý gider yörük nenesi
Gel âþýk hangisini sevesi
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Gömlek giyer yakalarý kýrmalý
Rastýk çekmiþ ela gözler sürmeli
Bu güzelin hangisini sevmeli
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Uykudan uyandým gece yarýsý
Dahey çekip gider yörük karýsý
Bir birine karýþmýþ koyun kuzusu
Sürüp gider tozlu yoldan ileri
Hasan SONGUR ( ÇOLAK HASAN-KAZANCI)
Köyün yazlarý köyde kýþlarý gurbette geçirenler vardýr. Gurbete çýkanlar genelde Mersin, Ýzmir illerinde çalýþmaya gider. Mersin’e gidenler narinciye bahçelerinde çalýþýr, Ýzmir’e gidenler kireç ocaklarýnda.
Gurbete çýkanlar, gurbete ilk ayak bastýklarýnda ilk mektubu yazarlar. ‘’ Baþýma bir iþ gelmeden geldim, çalýþmaya baþladým. Ben iyiyim.’’
Sözde iyidir. Barýndýðý yer bir tahta baraka. Üç öyün yediði kuru ekmek. Akþama kadar salladýðý balyoz. Yüz ayaz yanýðý, el nasýr yarasý…
Mektubu alan ananýn keyfine diyecek yoktur. Sanýrsýn oðlu sarayda.
Ya mektup alamamýþsa bir kurt düþer içine ‘’ Ya oðlumun baþýna bir þey gelmiþse?..’’ Hesap beyinden sorulur. Sanki beyinin elinde çare var?
Ýþte bizim Çolak Hasan da oðlundan mektup alamamýþ. Teselliyi þiirlerde aramýþ.
Oðlum Ýzmir’e gitti üç ay mektubu gelmedi. O sýralarda yolda bir kamyon devrildi. Ýçimizi bir þüphe aldý. Ben de oðlumdan sebebini sordum.
Dayanamam kör ananýn nazýna
Hasret kaldým iki satýr yazýna
Vakit bulsam geleceðim yanýna
Mektubun gelmiyor dargýn mýsýn oðul
Anan þeytan oldu küplere bindi
Yollarda bir kamyon devrildi dendi
Haberin aldýkta þüphemiz dindi.
Mektubun gelmiyor dargýn mýsýn oðul
Seni çok mu üzdü gurbetin zoru
Sýrtýndan gitmiyor inlerin tozu
Aðlarken çýkacak ananýn gözü
Mektubun gelmiyor dargýn mýsýn oðul
Çok bekleme oðul vakitler geldi
Haberin aldýkta yüzümüz güldü
Yal gibi sularý buz gibi oldu
Orada haberin alýnca oðul
Kýþýn ektin kaldýrmadýn harmaný
Bulunmaz mý fakirliðin dermaný
Dört senedir göremedin kurbaný
Mektubun gelmiyor dargýn mýsýn oðul
Oðlumu everdim. Kardeþim hasta olduðu için düðün alayýnýn içinde bulunamadý.
Çok aradým kardaþ bulamadým seni elin içinde
Sað olaydýn kardaþ sen giderdin bizimle
Gafile gelipte düðün alayý geçince
sabredelim kardeþ sonu hayýrdýr
El yapýþtý kardaþ gelin atýnýn baþýna
Kim karýþýr kardaþ bu Allah’ýn iþine
Bakma Allah’ým bakma kullarýnýn suçuna
Sabredelim kardaþ sonu hayýrdýr
Böyle þeyde saða sola bakýlmaz
Bu Allah’tan geldi baþa kakýlmaz
Yükün çok aðýrdýr kardaþ altýndan kalkýlmaz
Sabredelim kardeþ sonu hayýrdýr
Oðlumu biri ile niþanladým bir muzibin fesatlýðý yüzünden iþ bozuldu. Kabahati olmayan gelinliðime teselli
Bu ayrýlýk bize ölümden berbat
Bendeni sorarsan her þeyden inat
Sebep olanlarýn ceddine nalet
Serseri þerrine uðradýn Eþþe
Bu ayrýlýk bizi yaktý yandýrdý
Zalim emmin geldi sizi kandýrdý
Gideceðimiz yoldan bizi döndürdü
Serseri þerrine uðradýn Eþþe
Aðan ile baban altun istedi
Artýk bu fakýrlýk bize pes dedi
Gideceðimiz yoldan bizi köstedi
Serseri þerrine uðradýn Eþþe
Kadir Mevla’m böyle yazmýþ yazýný
Duyamadým senin bir çift sözünü
Sen bize gönderdin ama teyzeni
Biz senin kýymetin bilmedik Eþþe
Her akþam her sabah yatsam aðlasam
Coþkun sular gibi aksam çaðlasam
Ölünceye kadar dua eylesem
Ben senden iyisin bulamam Eþþe
Dostlarým aðlayýp düþmaným gülse
Bize düþman olan sararsa solsa
Köylünün kýzlarý iþtima olsa
Ben senden iyisini bulamam Eþþe
Kalem alýr þu destaný yazarsam
Seyyah olur diyar diyar gezersem
Gece gündüz Allah’ýma yalvarsam
Ben senden iyisini bulamam Eþþe
Yüce dað baþýnda karlar yaðarsa
Sular akar düz ovada yürürse
Anan ilen baban seni verirse
Çoban Mehmedime alýyým Eþþe
Aðanla Emmin karýþmasalardý
Nüsbet edip benimle yarýþmasalardý
Beni kendi halime býraksalardý
Sana da beþ altýn takardým Eþþe
KIZIM KISMETÝN ÞÝÝRÝ
Versin kýzýma halasý
Kýzým gelin olasý
Her gün böyle gülesi
Minik kýzým kýsmetim
Üç ilen dört dayýsý
Altý yedi sayýsý
Kýsmet kýzdan kayrýsý
Minik kýzým kýsmetim
Kýsmet kýz ilen sekiz
Bir daha olursa tekiz
Annesi doðursun ekiz
Biri oðlan biri kýz
Dört ile beþ ebesi
Beþik kýzýn yaylasý
Hayýrlý olsun gecesi
Minik kýzým Kýsmetim
Karýþýlmaz Hikmete
Seyredin siz Kýsmete
Kýzým beþikte yatar
Minik Kýzým Kýsmetim
Uðrak yeridir genç kýzlarýn pýnar baþlarý. Nöbetçi dikilir býyýðý terlemiþ gençler.
Ýþte bizim Karacoðlan da Barcýn yaylasýnda çeþme baþýnda otururken birden yeni yetme bir kýz çýkar karþýsýna. Kýz Karacaoðlan’ýn daha önceden gördüðü bir kýz deðil. Karacaoðlan þaþkýnlýðýný:
‘’Geçen geldiðimde yok idin
Ne tez büyüdün a gavurun kýzý’’
Dizeleri ile dile getirir.
Karacoðlan’nýn izinden yürüyen yöremiz halk ozaný Çolak Hasan ( Songur) da yayla yolunda obacý kýzlarla karþýlaþýr. Olayýn devamýný kendi kaleminden dinleyelim:
Ýlkbahar gelir bütün davar sürüleri yaylaya göçer. Kýzlar giyinir kuþanýrlar yollarda ellerinde helke bellerinde öncek bacaklarda þalvar görenlerin aðzý durmaz aklýna ne gelirse söyler.
Koyun kuzu meleþirler yatakta
Yavru kuþlar ötüþürler saçakta
Sarýçiçek alaca don bacakta
Giysin kýzlar biz gidelim yaylaya
Yola çýkmýþ helkeleri ellerde
Ðök öncekler seyran eder bellerde
Oðlak kuzu meleþirler yollarda
Sürün kýzlar biz gidelim yaylaya
Ak gerdanda beyaz gömlek yakasý
Acý gelir orda zalim elin þakasý
Sekirdanda göð önceðin tokasý
Sallan kýzlar biz gidelim yaylaya
Þair olan kalem alýr destine
Þiir yazar yarenine dostuna
Mor menekþe Al yanaðýn üstüne
Sokun kýzlar biz gidelim yaylaya
Kimi gelin kimisi de ihtiyar
Kimisinin ak gerdanda gülü var
Kimi kütnu giyer kiminde þalvar
Giysin kýzlar biz gidelim yaylaya
Bir gün Ýlabadý’ya ters yükletmeye gidiyordum. Yolda bir alay kýz gördüm. Kimi al giyinmiþ kimi kýrmýzý. Kimisi el ele vermiþler birbirileriyle þakalaþýrlar bunlarý gören aðýz susar mý?
Yayla yollarýnda menekþe açar
Boynunu bükerde kokusun saçar
Hep köylü kýzlarý bu yoldan geçer
Obadan gelirken köylü kýzlarý
Yayla yollarýnda çalýlar biter
Çalýnýn dibinde keklikler öter
Kýzlarýn ettiði zulümden beter
Obadan gelirken köylü kýzlarý
Eðri büðrü giden yaylanýn yolu
Bülbül gibi þakýr kýzlarýn dili
Taramýþ zülfünü sývamýþ kolu
Yayladan gelirken köylü kýzlarý
Baþýna örtünmüþ alaca yazma
El ele veripte yollarda gezme
Bacaðýnda þalvar ayakta çizme
Obadan gelirken köylü kýzlarý
Ýçlerinde var birtek hacý ana
Yannýk heybesini almýþ sýrtýna
On beþinde kýz süsü verir kendine
Obadan gelirken köylü kýzlarý
OBALARIMIZIN AÐITI
Köylü cemrenin düþmesini dört gözle bekler.
Cemre düþecek çayýr çimen uç verecek
Yaylalara göç edecek
Her tepede bir yurt yeri vardýr. Obacýlar o yurt yerlerine göçer. Her oba bölgesi bir mahalledir. Ateþler yanar, dumanlar tüter. Köpekler havlar, horozlar öter...
Obalar genç kýzlarýn bir araya geldiði tek yerdir. Sabahtan akþama helke çalýp oynarlar. Parmaklarý arasýna ince uzun say taþ parçalarýný sýkýþtýrýrlar kaþýk olarak þýkýrtatýrlar.
Uzunca bir dönem Nisan ayýndan Kasým ayý baþýna sonuna kadar obalarda geçer hayat. Geri kalan dört ay köyde. Köyde geçen dört ay sürgündür, hapistir.
Aile büyüklerinin yok olmasý ailenin daðýlmasý ile her oba terk edilmeye baþlar bir bir…
Obadan son ayrýlýþ son direði söküþ yürek burkar. Son kez bakýlýr tepelere, ardýç aðacýna, ardýç aðacýnýn dalýna. Ayrýlmak evlat acýsý…
Ýþte bizim çolak Hasan acýsýný þiirlerine döker.
( Bozdað’da obamýz vardý. Baktýðýn zaman orasý da bir þehirdi. Bir gün davar göçtü. Orasý melül kaldý aksi gibi evimizdi. Kesik ardýcýn dibinde idi Kesik ardýçla vedalaþma zamaný geldi.)
Bir zamanlar þehir gibi þendin
Bir zamanlar cennet gibi yer idin
Þimdi ise viran oldun bozuldun
Veda sana kesik ardýcýn dibi
Bir zamanlar koyun kuzu meleþti
Bir zamanlar kedi köpek dalaþtý
Bir zamanlar kadýn kýzlar buluþtu
Veda sana kesik ardýcýn dibi
Kýymet yetmez dibindeki sayýna
Sarkýntýlýk olmaz yiðit payýna
Çabuk gitte ulaþ elin çoðuna
Veda sana kesik ardýcýn dibi
Sabah olur güneþ vurur daðýna
Yükünü yükleten gider yolun saðýna
Gelinlik kýzlarý gelmiþ çaðýna
Veda sana kesik ardýcýn dibi
Çok aðlamýþ nemli durur gözleri
Þimdi burdan göçtü köylü kýzlarý
Topraðýnda belli durur izleri
Veda sana kesik ardýcýn dibi
Yenicesu’da ekin biçerdik yörük güzelinin biri deve güder. Çocuklar o kiþinin gelin mi, kýz mý olduðunu bilemediler. Ben de onlara cevap verdim.
Devesine atmýþ ala kilimi
Kuþaða sýktýrmýþ ince belini
Bilemedim kýz mý yoksa gelin mi
Uðrunup gidiyor yörük güzeli
Devesini çekmiþ almýþ eline
Pembe baský takmýþ zülfün teline
Boynunda altun var benzer geline
Burda deve güden yörük güzeli
Kaþlarý kurulmuþ yaya benziyor
Boynunda altun var geline benziyor
Yanaklar çok beyaz aya benziyor
Þurda deve güden yörük güzeli
Yeþil ceket giymiþ belde þalý var
Ak gerdan üstünde gonca gülü var
Taramýþ zülfünü ince beli var
Þurda deve güden yörük güzeli
HIRSIZLARA BEDDUA
Kazan çalýp çamaþýrý yuyanlar
Sini çalýp yemeðini yiyenler
Yörük malý ganimettir diyenler
Allah’ýn kahrýna uðrasýn bir gün
Yaðýný balýný keþini yiyenler
Çulunu çuvalýný eve serenler
Hep hýrsýz mý oldunuz be hey erenler
Allah’ýn kahrýna uðrayýn bir gün
Keçi eti azdýr diye deve kesenler
Etini kemiðini deliðe basanlar
Deve kaçar diye kurþun atanlar
Allah’ýn kahrýna uðrasýn bir gün
Ormanýn içinde koyun kesenler
Et zayi olmasýn diye ciðer yiyenler
Sahibi gelince bühtan edenler
Allah’ýn kahrýna uðrasýn bir gün
Yörüðün malýna ganimet dedi
Sabaný demiri yerine verdi
Kuzum iðnenin ucu kendine deðdi
Gözün çýkýncaya kadar aðlarsýn þimdi
Namussuz alçaktýr hýrsýz kabine
Nankörlük vicdansýzlýk yer tutmuþ kalbine
Lokman hekim gelse de baksa sülbüne
Var mý acaba imkân kanýný tahlile
Nasihat olsun arkadaþ girme içine
Kavaðýn elmanýn çubuðun suçu ne
Yapacaksan yap bir iþ kendine
Yiðit desinler sana o zaman herkes
Kümesten tavuðu kuyudan patatesi alýrsan
Tarladan kavaðý bahçeden elmayý kesersen
Yaptýðýn iþi beðenir de intikam aldým dersen
Alçak desinler o zaman sana herkes
Çolak Hasan ( Songur-KAZANCI)
Kaynak Abdullah TEKÝN/ÝZMIR
DERLEYEN: Ýbrahim ÞAHÝN
OÐLUM KIZ GÖTÜRDÜ
Jandarmalar kovaladý köye gelemedi aramaya gittim. Daðlarda gezerken kendi kendim konuþtum.
Güneþ doðar kuþlar uçar rüzgâr eserken
Tabiat þen arýlar þikâr alýp uçarken
Kalp masum içerim sýzlar ruhum aðlarken
Ararým oðlumu haber alamam
Taþýndan aðacýndan haber sorarým
Geçtiðim yollardan izin ararým
Kendime teselli gönlümü yorarým
Ararým oðlumu haber alamam
Bakýnca yüzüne ses verir daðlar
Aklýma gelirde içerim aðlar
Çiçekten çiçeðe uçan arýlar
Sorarým oðlumu haber alamam
BÝR RAKI MASASINDA KONUÞULDU
Þiþede durduðu gibi midede durmaz
Söyletir insaný yorgunluk vermez
Metelik mühlis iken züðürtlük görmez
Ýçelim rakýyý þen olsun gönül
Bir iki kadeh içince sohbete bakýn
Biraz fazla geçince ayaða kalkýn
Þen olsun gönüller okuyun þakýn
Ýçelim rakýyý þen olsun gönül
Raký masasýnda adet böyledir
Yorgunluk vermez de hemen söyletir
Raký kadehte meze eldedir
Ýçelim rakýyý þen olsun gönül
Ýnsan þýh deðildir raký içilir
Ahir bir gün gelir dünyadan göçülür
iyi ilen kötü burda seçilir
Ýçelim rakýyý þen olsun gönül
Yolda yörük göçüne rast geldim. Güzeller develeri çekmiþ nazlý nazlý gidiyorlar. Görünce söz atmadan geçemedim.
Devesinde ala kilim sallanýr
Söyledikçe þirin diller ballanýr
Bu güzeller nerden olsa yollanýr
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Al yeþildir yanaðýnýn tartýsý
Kýzýl çizme Ak topuðun örtüsü
Uzun boylu yolcularýn topusu
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Ak mercana inci mercan takýnýr
Görenlerden kendisini sakýnýr
Döner döner arkasýna bakýnýr
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Katarýnda deve gibi mayasý
Nazlý nazlý gider yörük nenesi
Gel âþýk hangisini sevesi
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Gömlek giyer yakalarý kýrmalý
Rastýk çekmiþ ela gözler sürmeli
Bu güzelin hangisini sevmeli
Nazlý nazlý giden yörük güzeli
Uykudan uyandým gece yarýsý
Dahey çekip gider yörük karýsý
Bir birine karýþmýþ koyun kuzusu
Sürüp gider tozlu yoldan ileri
BÝR YOLCULUK HALÝ
Dik yokuþtur þahanlarýn yakasý
Kýrk yaþýnda zora gitti þakasý
Gün doðunca misten tüter kokusu
Ararým ararým yolu bulamam,
Her daðlardan evvel doðar güneþi
Yalnýzca gezer daðda bir kiþi
Bilmem nedir o serserinin iþi
Ararým ararým yolu bulamam
Gün doðunca vardým taþýn dibine
Ekmek yemek düþtü benim kalbime
Bir nedamet geldi kendi kendime
Ararým ararým yolu bulamam
Þiir yazsam yitirmiþim kalemi
Kimse bilmez çekticeðim elemi
Kabahat mý bilmem yoksa çilemi
Ararým ararým yolu bulamam
YILBAÞINDA EÐLENCE GECESÝ
Kahveye toplaþtýk yýlbaþý diye
Piliç tavuk getirdik yenecek diye
Bir birlerine poz yaptýlar raký içeriz diye
Yakýþtý mý burada böyle küstahlýk
Masaya bakýnca her þey var idi
Tavþan pilakisi oradan yürüdü
Bu iþe teþebbüs kimin karý idi
Yakýþtý mý burada böyle hýrsýzlýk
Salim aða bu iþte muvaffak oldu
Tavuðun çalýnacaðýný nereden bildi
Onbaþýyý yanýna muhafýz aldý
Yakýþtý mý burda böyle korkaklýk
Kimi tokmak dövdü kimi he dedi
Tavuðu götürdü baþkasý yedi
Salim aða sana zýrnýk veremem dedi
Yakýþýr mý sana orda arsýzlýk
Tavuðun çalýnacak yolunu aradým
Yolunu bulamayýnca çoktan sarardým
Yapamayacaðým iþin yanýnda narardým
Bir halt etmeden ordan ayrýldýk.
KIÞ
Mübarek kýþýn geldiði nerden sezilir
Bembeyaz bir tül arza yazýlýr
Avcýlar tüfekle yola dizilir
Kýyýlmaz bu günde cana kýyýlmaz
Kahvelerde soba baþý toplaþýr
Herkes bir biri ile güler oynaþýr
Bir bakarsýn bir sohbet nerden nereye dolaþýr
Doyulmaz bu günde lafa doyulmaz
Her taraf kapalý kaldýk avara
Bilmem ki ne için toplaþtýk bura
Ýsteyelim sonunu Allah’tan hayra
Yorulmaz Allah’tan isteyen yorulmaz
BÝR ÝLKBAHAR SABAHI
Aðaçlar açýlmýþ çiçekler kokar
Kuþlar cývýldaþýr Hüt Hütler öter
Yeter gayrý evde kaldýðý yeter
Açýl deli gönül daðlara doðru
Sabah erken olup güneþ doðarken
Hava bulutlanýp yaðmur yaðarken
Tanrýnýn rahmeti yere inerken
Açýl deli gönül daðlara doðru
Tan aðarýp sabah günü doðunca
Kekliði tüfeði ele alýnca
Gocuðu çizmeyi ayaða geyince
Açýl deli gönül daðlara doðru
Tanrýnýn ýþýðý göklerde yandý
Dumanlý yamaçlar nura boyandý
Çiçekler açýldý kuþlar uyandý
Yürü çiftçi tarlan seni gözlüyor
Alnýnýn akýnda akþamki keder
Sabaha eriþince daðýlýr gider
Hak çalýþanlarý bahtiyar eder
Yürü çiftçi tarlan seni gözlüyor.
KENDÝNÝ BEÐENEN BÝR KÜSTAHA DERS
Müslümanlýk riyakârlýk deðildir
Müslümanlýk Allah’ýný bilmektir
Dinin emri bilmediðini öðrenmek
Gururlanýp öðrenmemek günahtýr
Bakarsýn ki ibadet bir eðlence
Yanlýþ okursan sen kalýrsýn gülünce
Bire arkadaþ hataný düzelt deyince
Kibir edip öfkelenmek günahtýr
Bir zamanlar zilli davul çalardýn
Fistan giyer orta yerde oynardýn
O zamanlar kendini neden sayardýn
O günleri inkâr edip riyakarlýk günahtýr
Nene gerek senin elin kumarý
Ters konuþtun aðzýn yedi þamarý
Böyle þeye karýþamazsýn bir daha
Riyakârca konuþmasý günahtýr
Bu sözlerim nasihattir bilirsen sana
El kaldýr da yalvar bari Hüda’ya
Allah büyük bakmaz senin hatana
Gaflet edip yalvarmazsan günahtýr
NAZLI GELÝN YAKTI YANDIRDI BENÝ
Aðýr aðýr merdivenden eniþin
Üste mavi alta kýzýl giyiþin
Sallaný sallaný yolda gidiþin
Nazlý gelin yaktý yandýrdý beni
Kumru gibi subaþýnda duruþun
Göz atýp etrafa gevrek gülüþün
Bulunur mu acep senin bir eþin
Nazlý gelin yaktýn yandýrdýn beni
Yanarýn yanarým sana yanarým
Nerde güzel görsem seni sanýrým
Aklýmdan çýkmazsýn her gün anarým
Nazlý gelin yaktýn yandýrdýn beni
KUZ YAMAÇTAN ÝNEN SÜRMELÝ GELÝN
Pirinç halka takmýþ ince koluna
Naylon kayýþ geçirmiþsin beline
Nice canlar gidecekti yoluna
Kuz yamaçtan inen sürmeli gelin
Elinde helkesi omuzda heybe
Yeþil fistan giymiþ etekler yerde
Top zülüf dökülmüþ gözünde perde
Kuz yamaçtan inen sürmeli gelin
Karadýr kaþlarýn yanaklar esmer
Kurban olam gelin yüzünü göster
Seni alan yiðit daha ne ister
Kuz yamaçtan inen sürmeli gelin
ULU MABET
Ey ulu mabet hesap etseydik daha çok geçti yaþýn
Ahiri akýbet kalmadý taþ üstünde taþýn
Þimdi kýymetin bilmeyen insanlar elinde kaldý naþýn
Azmi sebatla baþlayacaðýz arþa kadar çýkarsýn yakýn
Arkadaþlar çok vesveseye düþmeyin sakýn
Hayrý kýsmet etmeyecektir sizlere þeytan-ý lain
Sýtký cesaretle söylerim sizlerde Allah’a olunuz mumin
Hayrý sevenlere yardýmcýdýr o rabbül alemin
Mektepte bir çay ziyareti verirken çocuklara gösterilen þevkat
Çocuklar hoþa gitti çayýnýz
Ýstikbalde açýk olsun yolunuz
Neþeli olun sevinçli olun gülünüz
Biliniz ki meftun kaldýk size biz
Bu yürüyüþ ilerinin hatvesi
Böyle olacak istikbalin cilvesi
El ele verirse talebe ile hocasý
Belki sonra iyi günler görürüz
YENÝCE SU YAYLASININ ÝLKBAHAR VE YAZ MEVSÝMLERÝNE AÝT
Ýlkbaharda her tarafýn yeþildi
Türlü çiçeklerin vardý çeþitli
Her bir kuþun vardý ayrý bir dili
Baktýðýnda on beþinde genç idin
Ot kurmuþ topraklarýn kararmýþ
Vakit gelmiþ ekinlerin sararmýþ
Her varlýðýn sonu meðer ölümmüþ
Þimdi ise yetmiþinde ihtiyar
Tarlalarda yýldýz gibi destesi
Baktým kaçmýþ tabiatýn neþesi
Koyun kuzu dolmuþ her bir köþesi
Yiyecek yok bucak bucak ot arar
Mektepte bir çay ziyareti verirken çocuklara gösterilen þevket
Çocuklar hoþa gitti çayýnýz
Ýstikbalde açýk olsun yolunuz
Neþeli olun sevinçli olun gülünüz
Biliniz ki meftun kaldýk size biz
Bu yürüyüþ ilerinin hatvesi
Böyle olacak istikbalin cilvesi
El ele verirse talebe ile hocasý
Belki sonra iyi günler görürüz
MEHMET ASKERE GÝDERKEN
Hoca geldi el kaldýrdý duaya
Sizi emanet eylemiþtir Hüdaya
Kara tiren çekip gider sahraya
Gelen aðlar giden aðlar bu ne iþ
Hýsým Kavun askerini yollarken
Askerliðin kutsi olduðunu bilirken
Bu vazife çok mukaddes sevinmesi lazýmken
Ciðer durmaz gözden akar bu ne iþ
Yürü kara tren yürü yolun yakýndýr
Merak etme oðlum bu vazife hakkýndýr
Askerliðe merak eden þaþkýndýr
Gören aðlar duyan aðlar bu ne iþ
Kara tren acý acý baðýrýp ta aðlama
Ciðerleri püryan edip iliz iliz daðlama
Haydi yürü kývrak gitte bizi yolda eyleme
Ana aðlar kardaþ aðlar bu ne iþ
KIZLARA NASÝHAT
Haným kýzým aðýr otur uslu dur sonra seni kaparlar
Tatlý dille aldatýr da okka altý yaparlar
Biraz þarap içirir de bir odaya kaparlar
Uyanýnca görürsün ki kýzlýk gider elinden
Ben karýþmam kurtulamazsýn el âlemin dilinden
Þimdi herkes anafardan piliç tavuk arýyor
Ne sersemler senin gibi piliçleri sarýyor
Muhabbetler en nihayet dargýnlýða varýyor
Çünki aþkýn ateþi ile maf oluyor bekaret
Ýþte kýzlar göstermeli bu noktada rekabet
Zamanenin gençlerine yüreðini verirsen
Gülen yüzle tatlý sözle odasýna girersen
Hoþ sohbetler arasýnda muradýna erersen
Ertesi gün baþcaðýnýzýn çaresine bakmalý
Bu laflarý küpe edip kulaðýna takmalý
Konuþ görüþ fakat gözüm kýzlýðýný sakýn ha!
Ýþ oraya varýr varmaz o ciddiyeti takýn ha!
El þakasý diþ peþrevi oralara yakýn ha!
Tatlý elma yemeyiniz daha nikâh olmadan
Zevk etmeyin resmi memur aranýzý bulmadan
Kimse sizi kýz oðlu kýz fakat gebe sanmasýn
El herifi göðsünüzde oðuþlata kanmasýn
Sizi gören peþinizden sinsi sinsi gülmesin
Dile düþer gazeteler adýnýzý yazar ha!
Ben karýþmam el herifi barýnýzý bozar ha!
MÝLLETE SESLENÝÞ
Kulak asma boþ laflara yorma artýk kafaný
Ýnsan oðlu her gün ölür bulursa dýþýndan kefeni
Bazý ahmaklar var himaye ederler anasýný kardaþýný maf edeni
Bir taraf kal karýþma kimseye kurtarýrsýn kendini
Ölürsem görmeden milletim de kardeþ maiþesi
Ta kýyamete kadar gidecektir içimdeki tasasý
Ta ezelden beridir bahtý kara imiþ
Daha hala bahtý kara mý bu milletin
Þu menhoþ hastalýktan kurtulamýyacak mý
Yok mu acaba tedavisi bu milletin
VATANI HAKÝR GÖRMÝYELÝM
Öküz gezer keçi otlar at kiþneþir daðýnda
Çiçek kokar gül açýlýr Yemiþ veren baðýnda
Nice þehit Gazilerin mezarý var baðrýnda
Ey türk oðlu þu gördüðün cennet gibi vatanýn
Yaz gelince bakarsýn ki gümüþ akar deresi
Gün vurunca zümrüt saçar altun baþak ovasý
Bir zamanlar dað baþýnda kervan çeker devesi
Ey türk oðlu þu gördüðün cennet gibi vatanýn
Vatan bize Fatihlerden Yavuzlardan Atatürk’ten hediye
Hep beraber el kaldýrýp yalvaralým hüdaya
Þimden sonra göndermesin artýk bizi geriye
Fabrikalar duman saçsýn aðlar gibi yollar çýksýn sinesinde vatanýn
ÝÇTEN GELEN BÝR SESLENÝÞ
Nerede adalet
Nerede musavat
Nerede huzur
Nerede rahat
Devri demokrat
Andýrdý mutlakiyet
Duymaz mý kulaðý
Yok mu hükümet
Koca Türkiye’mi
Bürüdü zülmet
Meðer ki ola
Allahtan bir imdat
O ZAMANIN HÜKÜMETÝNE ÝÇTEN GELEN BÝR SESLENÝÞ
Bakanlar var mebuslardan ileri
Doðru söyleyen gidiyor kudüslerden içeri
Bu gidiþte matem tuttu Türkiye’nin her yeri
Acele etmen çabuk göçer demokratýn binasý
Ey vatandaþ çalýþsan da malýn sana mülk olmaz
Hakemler var mahkemeda kanatýn kullanmaz
Vicdan olup kullananlar o beldede yer bulmaz
Çünki þimdi zalim öter demokratýn borusu
Söylesene Çolak hasan söylemez de durusun
Hak adalet Türkiye’yi bürüsün
Acele etme zaman gelir iyi günler görürsün
Yalvaralým Allah’ýmýza kabul olsun kullarýn duasý
ÝNÖNÜYE ÝÇERDEN YÜKSELEN BÝR SES
Haykýr Ýnönü haykýr da sesin inlesin
Arslan yataðýndasýn çakal seni dinlesin
Þad olsun Atanýn ruhu da kulaklarý çýnlasýn
Kargalara mesken olmaz kartallarýn yuvasý
Ata ile Ýnönü vatan için boðuþtu
Ondan sonra gelenler ekmek için koðuþtu
Keseleri dolanlar kiriþ haneyi dolaþtý
Hiç korkmayýn bozulmaz Arslanlarýn yuvasý
Ýsterler Aðalar dýþýndan isterler
Doðru söylersen sana intikam beslerler
Kývrak gidersen topuðundan zincirle kösterler
Çünkü þimdi böyle çalar zamanenin tamburun havasý
Toprak vermez toprak alýr türkün Anayasasý
Versinler Kýbrýsýda gitsin içlerinden tasasý
Düþünsünler de hatýrlarýna gelsin
Lozandaki yumruklarýn gür sesi
ÝNGÝLÝZLERE KARÞI ÝKÝ NCÝ DEFA ÝÇERDEN YÜSELEN SES
Ey Ýngiliz!
Emanete hýyanet sizde görünür
Verilecekse Kýbrýs Türk’e verilir
Yaptýðýn hileler senden sorulur
Komayýz yanýnda sorarýz bir gün
Kahpesin Ýngiliz söylerim sana
Kavuþmak isteriz anavatana
Bayraðýn rengi de boyansa kana
Rüzgâr gibi uçar da varýrýz bir gün
Üç beþ senedir size arkadaþ dedik
Kýbrýs’ý biz sana emanet verdik
Kahpesin Ýngiliz hileni gördük
Seninle hesabý görürüz bir gün
Türkü’n öz malýdýr Akdeniz ve adalar
Duyar ise lanet eder bizlere dedeler
Yeter artýk yeter yaptýðýn hileler
Gözünü parmakla oyarýz bir gün
Bozulur zannetme Türkü’n fermaný
Ölen þehitlerimiz Kýbrýs kurbaný
Hak teala eder de bize yardýmý
Bayramý Kýbrýs’ta yaparýz bir gün
Daðlar dayanmaz Türkü’n azmine
Býrakýrsa atýný doludizgine
Git söyle Makaryos hýnzýrýna
Onun kafasýný da kýrarýz bir gün
Daðlar dayanmaz gücümüz vardýr
Unutma Ýngiliz sende öcümüz vardýr
Senin kanadýn varsa bizim de kolumuz vardýr
Yararýz Denizi de varýrýz bir gün
Ulubatlý Hasan surlara çýktý
Türklüðün kýymeti dünyayý yýktý
Dedelerimizin kaný bu yolda aktý
Kýbrýs’ýn kurbaný oluruz bir gün
Sana derim sana Ýngiliz
Haçlýlar seferinde sizi maðlup eden biziz
Alýrýz Kýbrýs’ý da size vermeyiz
Çýkar Selahattin Eyyubi karþýna bir gün
Sabah namazýný kýlsak evimizde
Öðle namazýný da kýlarýz denizde
Coþun kükreyin Türk ordusu Ýsmet önünüzde
Akþamý Kýbrýs’ta kýlarýz bir gün
Git söyle Yunan’ýna Rum’una
Alýrýz öcümüzü kalmaz yarýna
Baykuþ tüneyemez þahin yerine
Kýrarýz kanadýný onun da bir gün
Bir mecburi dinlettiniz yalaný
Kýbrýs’ta yürüyemez Ýngiliz’in planý
Çok konuþma Yunan’a bulacaksýn belaný
Türk’ün kaný coþacaktýr yine damarda bir gün
Kabuðuna sýðmaz Yunan köpeði
Ýþtiði yalý da Arpa kepeði
Çaðýr da duysun saðýr kulaðý
Çanaðý kafasýnda kýrarýz bir gün
Fatihler, Kanuniler, Beyazýtlar mazimiz
Ana yurttan baþka yerde yoktur gözümüz
Taþý ile topraðýnda belli durur izimiz
Soðuk nedir kar bilmeyiz yola çýkarýz bir gün
Atamýzdan sonra gelir Menderes
Kýbrýs bizim öz malýmýz iyilikle isteriz
Çok konuþma yunan topuðundan zincirle kösteriz
Kar yaðmadan coþacaktýr Türk’ün tufaný bir gün
Yazýn bir mektup Fazýl Küçük’e
Türklerin eli de vardý dipçiðe
Ýngiliz dayansan kapýya eþiðe
Söfeyi kýrar da gireriz bir gün
Biz ne desek Allah dediðin iþler
Deðmez mi Fazýl Küçük’e olan alkýþlar
Müteessir olman Türk din kardeþler
Elde al bayrakla varýrýz bir gün
Her akþam her sabah budur penahým
Her bayraktan üstün etsin Allah’ým
Sana derim sana þanlý bayraðým
Lefkoþe’de þerefle dalgalan her gün
Kýbrýs kimden kalmýþtýr taþý ile topraðýndan sor
Dünyada ün almýþtýr bir Türk on yunana karþý kor
Dýþýndan hap var yutarmýn Ýngiliz onuna da birimiz bedeliz
Býrakýn Türk’ü dursun yerinde vallahi kafanýzý yumrukla ezeriz
KIBRIS KONUÞMASI ÝÇÝN ÝNGÝLTEREYE GÝDEN UÇAK KAZASINA UÐRAYAN ÞEHÝTLERE
Yatsanýz da o karanlýk makberde
Yaþayacaksýnýz ilelebet kalplerde
Siz öldünüz millet saðdýr geride
Ne mutlu size aziz þehitler
Milletin kalbidir kabriniz sizin
Cenneti Aladýr yeriniz sizin
Hasanla Hüseyin periniz sizin
Ne mutlu sizlere aziz þehitler
Bozulmazmýþ alna yazýlan yazý
Kimi þehit oldu kimi de gazi
Ana vatan için kestiniz sözü
Ne mutlu sizlere aziz þehitler
Yaþa sen çok yaþa Menderes
Yaratandan saðlýðýný isteriz
On beþ aziz þehit için matem tutarýz
Ne mutlu size aziz þehitler
Bu kurtuluþ çok büyük bir mucize
Yollar uzak hasret kaldýk biz size
Türklük seninle çýkacak düze
Ne mutlu size aziz þehitler
Kýbrýs için yazdým Ýngiliz’e fermaný
Millet sizin için kesti kurbaný
On beþ þehit için matem tutar Türkiye’nin he yaný
Ne mutlu size aziz þehitler
Bütün camilerde mevlüt okundu
Karþý çýktý millet yola döküldü
On beþ þehit için matem tutuldu
Ne mutlu size aziz þehitler
23 NÝSAN
Ýstanbul’dan kaçan
Anadolu’ya geçen
Yurdun kurtuluþu için and içen
Atamýzýn düðünü 23 Nisan günü
Cumhuriyeti kuran
Hürriyete yer veren
Türklüðe armaðan eden
Atamýzýn düðünü 23 Nisan günü
Yurt içinde sevilen
Her tarafta sayýlan
Önünde baþ eðilen
Atamýzýn düðünü 23 Nisan günü
Yurttan düþmaný kovan
Milleti candan seven
Köylüye efendi diyen
Atamýzýn düðünü 23 Nisan günü
Al bayrak dalgalanýrken
Kalpler çalkalanýrken
Yaþasýn Türklük diye haykýralým
Atanýn düðünü olan 23 Nisan günü
Türklüðümüzü bilelim
Vatan için ölelim
Ruhuna Fatiha verelim
Atamýzýn düðünü olan 23 Nisan günü
Atam yerin nur olsun
Al bayrak gölgen olsun
Her taraf sevinçle dolsun
Atamýzýn düðünü olan 23 Nisan günü
Kahpe felek bilmem ki sana neyledim
Öksü kaldým yoksul kaldým aðladým
Çocuklar gibi coþtum bende söyledim
Atamýzýn düðünü olan 23 Nisan günü
DÝKDATÖRLÜÐE
Atamýzýn armaðaný olan hürriyeti
Ayaklar altýnda çiðnetmez necip Türk milleti
Tarihler boyunca görünmeyen zilleti
Þimden sana hiç çekemez bu millet
Allah kahretsin Menderesle Bayar’ý
Düþünsünler Uþak ilen Ýzmir’i
Boynumuza vurmak için yaptýrdýklarý zinciri
Artýk þimdi kendilerine layýk gördü bu millet
Allah bize daim kýlsýn orduyu
Lanetle anacaðýz gedik ile zurnuyu
Yeter kalan sakitlerin memleketi soyduðu
Þimden sonra fýrsat verip soyduramaz bu millet
Ne kabahat iþlemiþtir matbuat
Doðru yazmak hür konuþmak Atamýzdan emanet
Zaman gelirde yapýlýrsa emanete hýyanet
Þimden sonra fýrsat verip soyduramaz bu millet
Ne desen yakýþmaz o Menderes Etem’e
Nasýl kýydýrdý þehit olan teðmene
Ya der misin ki mektepli genç fidana
Þehitlerin intikamýný almalýdýr bu millet
Adýmýz türk üstünüz her milletten
Hür yaþadýk hoþlanmayýz zilletten
Öç almasýný biliriz Menderes’le Bayar’dan
Hür doðmuþtur hür olarak ölecektir bu millet
Hariçten göz dikilmeyince bu yurda
Kardaþý kardaþa kýrdýrmaktan ne fayda
Görecekmiþ sorulmalý hayduda
Yurt uðrunda bayrak için ölmelidir bu millet
Allah bize iki muciz göndermiþtir
Biri Kemal ikinci Cemal
Hürriyet güneþi doðmuþtur
Ey Türkoðlu aç gözünü hisse al
Eðer asil Türk’sen dönme sözünde muti kal
Deðilse palas pantalas al aþaðý ederler
Ey caniler canisi Menderesle Bayar
Ýnsandan baþka her þeye benzermiþsiniz meðer
Bu millet baþýnda asil ruhlu Türkleri sever
Çerkezini merkesini alaþaðý ederler
Ey Ankara valisi Dilaver!
Harbiyeyi mahvedip orduyuda laðv etmek var
Lakin iþin sonunda Yassý adeda caniler gibi yatýp düþünmekte var
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.