etrafa soðuk ve lanet bir duman yayýlýyor
bir kaç kez ruhumun bütün tezahürlerine
üþüyorum
buz kesiyor sýrtým ve ellerim
zihnimin her köþesinde kýlýç kalkan þakýrtýsý
kanlý, hareketli sahneler halisane
hafi ahlarým halas olma niyetinde
avare bir öfke kümesi
inzal oluyor kalbime
köz gibi
nabzýma can gibi
baþýmda bana mahsus siyah bir kep
üstümde þahsýma münhasýr siyah bir palto
sahaflarý ziyaret ediyorum
afiþlere bakýyorum
vitrinlere nazarým takýlýyor
dolaþýyorum keyfimce
þehrin bütün caddelerini
çarþý-pazarda rüzgar köþe baþlarýný kesmiþ
adým baþý geleni geçeni durduruyor
aðzýnda bir výzýltý ezgisi
talan ediyor her þeyi
yaðmalýyor
bir baþkaldýrýya dönüþüyor geçmeyen saatler
sinemde tahayyüli yangýnlar
ye’sefza sýrlarla doluyum
zahirde tükenmez mavi kalem serüvenleri
bitmeyen füsunlarýn öyküsü
sular donmuþ
güneþ suskun
mutsuzum
nefesim bir ýþýk sütunu
halka halka göklere çýkýyor sesimin buðusu
günün son vakitlerinde fürüzan diyarlardan
denize iniyor parýltýlar
o zaman gerçeðe dönüþüyor masallar
bir tren penceresinde
kendimi arýyorum
þehrin dar ara sokaklarýnda
yanýmda en sadýk duygularým
týka basa meydanlar
avamýn oluþturduðu insan seli
itile kakýla adeta ezilerek
pratik arbedelerle
hiç sorgulamadan
meçhule doðru sürüklüyorlar beni
karanlýk apartmanlar boyu zihin yorgunluðum
iftizah debeleniþlerin ifþasýndayým
kaçýyorum ardýma bakmadan
olanca hýzla onlardan
soluk bile almadan
namaz vaktince
bir cami fonunda yaver gölgelerim
bir devr-i daim huzuruyla derinleþiyor
yüreðimin iç güdüsü tevarüs ediyor
saatlerce
redfer