Küf tutan duvarlarý ha çöktü ha çökecek. Kubbesi müsebbibe isyanýný dökecek. Adalet bayraðýný alnýmýza dikecek. Þeref, namus, haysiyet, dürüstlüktür vizesi. Burasý neresi mi? Ýnsaniyet müzesi!
Selamý kesmiþ maþrýk; yabancýsýdýr maðrip. Ziyaret edeni yok; yalnýzlýktan muzdarip. Yerin bin kat altýnda, unutulmuþ ve garip… Çatlamýþ kolonlarý, kýrýlmýþ mozolesi. Burasý neresi mi? Ýnsaniyet müzesi!
Çatýda tezgâh açmýþ kemirgenler, yýlanlar, Timsah gözyaþlarýný sadakaya sayanlar. Münadiye pey verir mukaddese kýyanlar. Mezatta ruh satmakta bir pula düzinesi! Burasý neresi mi? Ýnsaniyet müzesi!
Göðün pembe göðsünde gizlenmekteyken þekler, Mürekkebe suç bulur; aklanmaktýr dilekler. Tepinir muallâkta, þemsten bir haber bekler. Tarihe kayýt düþer safsatalar dizesi. Burasý neresi mi? Ýnsaniyet müzesi!
Kabil fýtratýdýr bu sürüp giden serencam. Sura üflendiðinde elbet gelecek encam. Çilehanede kahrýn esvabý deruni gam, Sessizlikte çýnlarken putlarýn avazesi. Burasý neresi mi? Ýnsaniyet müzesi!
Çaðlarýn ötesinden gelen o sese âþýk. Maneviyat niyazda; kabul makamý Maþuk. Ah, bir nebze sýzaydý Furkan membalý ýþýk! Nedametle yanardý kör nefsin cenazesi. Burasý neresi mi? Ýnsaniyet müzesi!