Karın erimeye başladığı dağ eteklerinde İlkbaharın müjdecisi Soğuğa dirençli narin çiçekler Kış bitmeden açmış Belki yarın yine kar yağacak Kimin umurunda
Rengarenk bir güzellik Sarı, hem de ne sarı Aralarda çingene pembesi Mavi, beyaz, mor çiğdemler
Cemre havaya Anadolu’nun süsü çiğdem toprağa düşmüş Sense gönlüme
Çiğdemi avuçlarımla tutsam Öpüp koklasam Ve ona seni çok sevdiğimi fısıldasam Dağılır mı dersin Yüreğini esir alan zemheri ayazı Ardından gönlünde yeniden belirir mi Çiğdem gibi kendini az gösteren aşkımız
Yeşil ince uzun yaprakları arasında Gündüz açıp gece kapanan Bir çiçeğin renginde, kokusunda Hissedilen mutluluktur yaşam
Kavurucu soğukta topraktan fışkırıp Şiddetli kar fırtınalarına dayanırken Israrla yaşama tutunur Üzerine çiğ düşmüş çiğdem
En ufak bir rüzgarımda paramparça oldun, dağıldın Oysa ben sevgimi Bir çiğdem tutuyor gibi Avuçlarımın arasında taşırım gittiğim her yere Ayrılmamak üzere
Issız dağ eteklerinde açan çiğdemler Kurtlar gibi Rüzgârın uğultusu ve eriyen karın şırıltısı ile Arkadaşlık eder Yalnız hissetmez kendini
Bir kere açmaya görsün Aynı anda Kuş cıvıltıları gökten yere iner Hoş kokular yerden göğe yükselir
Gel Kar gibi saf ve temiz bağrımda aç sevgili Senin olmadığın yerde Çiğdemler açmaz Ve şunu bil ki Sana olan aşkım Sadece bahara girerken değil Dört mevsim çiçek açar
Ah bir izin versen Sevdayı demet demet tutarsın Narin ellerin arasında
Ah bir izin versen
Sosyal Medyada Paylaşın:
Osman Akçay Åiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.