YELEĞİN HAÇÇA, CENNET KADINI

Þu karþý tepede yalnýz bir mezar
Altýnda yýllarýn hatýrasý var
doksan yýllýk çile dolu bir ömür
Altýnda çilekeþ bir kadýn yatar

Çilekeþ bir ömür, yorgun bir mazi
Gündüzleri gebe soðuk geceye
Sefalet yetimler girmiþ iç içe
Þu karþý tepede bir garip mezar

Belki de on dokuz yirmi yaþýnda
olur o yaþlarda derde aþina
Ablasýnýn hakka yolculuðunda
Dört öksüzü bulur yaný baþýnda.

Ablasý nihayet hakka yürürken
Son defa gözünü gözüne diker
En küçük kundakta iþaret eder
Çocuklarý ona emanet eder

Bir yanda dört öksüz bir yanda hayat
Olmuyor bir türlü vicdanda rahat
Evlenir yüklenir aðýr bir yükü
Öksüzlere þefkat merhamet yüklü

Kader bu deðiþmez kulun çilesi
Þiddetlidir Çanakkale mahþeri
O mahþer yerine gönderir eri
Erde emaneti sýrtýna yükler

Bekler er gelecek diye yolunu
Geçer aylar yýllar biter umudu
Aradan çok uzun geçmiþ seneler
Nihayet büyümüþ dünkü öksüzler

Öksüzleri bir bir evlendirerek
Sevindirir tektek için çekerek
Tam biraz cýk nefes alayým derken
Arifi yolcudur Ahrete erken.

Çile yazýldýysa doðmadan önce
Her biri sýrasý gelir gelince
Er acýsý derken evlat acýsý
Yüreðine oturur yetim sancýsý

Nihayet Ariften kalýr dört yetim
Felek yüklemiþtir sýrtýna yükün
Onlarý büyüterek nitekim
Göçer ahirete çilekeþ kadýn

Þöyle ifade var mezar taþýnda
Yetimlere merhamet edene
Allah merhamet eder
Nur içinde yat yeleðin Haçça

Sosyal Medyada Paylaşın: