SON POZ
Eski minder
Yüzünü göster
Göstermezsen
Bir poz ver
Akıl ermeye başlarken
Daha o küçücük yaşlarda başladık poz vermelere
Neden, niçin diye sorgulayamamışken henüz
Dönüp, dolaşıp , hayatın bütün sahnelerinde
Oyunlarımızı en güzel şekilde sergiledik
Kimi zaman otuz iki dişimizi gösterdik hayata
Kimi zaman sakladık
Eksik geldik
Tamamladık
Otuz iki dişin peşine takılmış giderken
Eksilenleri hep görmezden geldik
Aşçıyı ağlatan bir tek soğan değildir
Soğanı soyarken ağlar olup bitenlere
Siz sanırsınız ki soğan acı, yakar gözlerini
Bir ırmak olur gözleri
Açar yaprak, yaprak
Kimse bilmez
Takılır tuzlu gözyaşları saçlarının teline
Tuzlar, buz oluyorsa bu benim ayıbım değil
Kızarır ruhum, bedenimin altında
Pis bir koku pineklemiş burnunun ucunda
Siyah bir perde iner gözlerime
Karanlık
Korkmuşsun
Kaldınsa öylece
Hayatın en gerçek pozunu vemişsin
Saçlarına aklar karışmış
Yüzünde ölümün sahnesi
Kandırmaz bir buse öpücük
Susuzdur
Soğuktur artık her şey
Geride kalan
Bir kaç fotoğraf
Ve
Gördüğün en son yerdeki simsiyah bir perde ve onun gölgesi
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.