Yadýmýza hançer vuran el bizim
Bahçemize küsüp solan gül bizim
Bizi, bize dolduran da dil bizim
Kâh gülerek kâh aðlayýp yer aldýk
Yalan dünya daraldýkça daraldýk
Haddimizi bildirmeyen söz bizim
Etrafýna haset eden göz bizim
Dalalete arka çýkan öz bizim
Bize düþman nefsimizle görüldük
Bilemedik kendimizden sürüldük
Hak dostunu gözetmeyen hâl bizim
’’Keþke’’ ile cana zillet kal bizim
Cürmümüze aðýr gelen sal bizim
Dünya denen dert postuna sarýldýk
Tüm zevklerden þeytan ile sorulduk
Oturamaz hâle gelen çöl bizim
Yaradana asi olan döl bizim
Lüks- israfla kurutulan göl bizim
Bizim sanýp han-hamama kurulduk
Garip kuþun âhý ile vurulduk.
Nezahat YILDIZ KAYA