...
mektuplar yazýyorsun
gaz lambalarýnda piþmanlýk çoðaltarak
çocukluðumdan ele alýyorsun hayatýmý -ben avuçlarýnda oyuncak bir bebek-
okþama saçlarýmý artýk annemin elleri düþecek
ben hep böyleydim
severken seni ve terk ederken de
biraz kuþlarý, kedileri
çatýsý bal peteði kaplý mahallemi
anneni ve annemi düþündüm
bir masaya oturtamadým ikimizden baþka kimseyi
llk okulda en arkada oturmayý
...saklayýp dilimin altýna miyopluðumu
ben istedim boyumun altýna sýðýnýp
batmamayý bir göze
arka sýralarý sevdim çünkü
aþýk olurken de John Travolta’ya benzeyen birini deðil
Adriano Celentano’ya benzeyen seni......
yani nerde rahatsa kalbim iþte
ben hep ayný çocuktum
Þiþli’de o muhallebicinin önünde seni beklerken
üzerken, aðlatýrken de
kaçýrýr gibi hiç söylenmeyecek kelimeleri
yani poker kaðýtlarýndan mütevellit kuþtüyü annenin elleri
iter gibiydi gökdelenden bir tebessümü
oysa reçel kokardý annemin elleri nasýrlý kelebekler gibi
-kahverengileri uçuþan benekleriyle-
senin için aþk
merdivenleri saraya çýkan prosedür örneklemeleri
veya montürünü itinayla çizdiðin
yüzümle çerçeveleyeceðin bir resimdi
bana göre
istiridyede inci
denizin dibinde bir yerlerde
....hiçbir þüphenin bulamayacaðý
saksýda siklamen, frezya
renkli fotoðraflar, sýradan pozlar ve gülen aðýzlar
kulpu kýrýk çekmecelerde
biliyorum
indikçe kalbime, karanlýk basýyor beni
bu tenhalýk çok aðýr
ben iki kiþilik her þeyi
-ve ben ardýnda kalýrken de çok sevdim seni-
soulmate