Galatasaray idadisine vardýk mý Ver elini Pasaj...
Dolaþýrken en pespaye haliyle akerdeon ortada Vururdu þarkýlar çakýrkeyf yüreklerimizi
Kadifeden kesesiyle girer Adalardan bir yar gelir bizlere ile çýkýlýrdý Kadeh sayýsý arttýkça efkar durumumuz da artar Önce "Bir tatlý huzur almak için Kalamýþa" Ardýndan "Heybeli’de çýkmak için mehtaba " Avaz avaz sevda dökülürdük ...
Ne çok vatan kurtarmýþ Ne çok bilmiþizdir her þeyi...
Memur deyip geçmeyin! O zaman en gözde meslek bizimkisi
Topladýk bir akþam eþi dostu Çakýl’a gittik Sevim Çaðlayan’a Ne kadýndý beee! Þarkýmý söylerdi bülbülle mi yarýþýrdý bilinmez. Burasý "Agora Meyhanesi" dedi mi Çiçek yaðmuruna tutulurdu da Konfetiler içinde delerdi yüreðimizi
Baþka bir akþam da
Taksim Belediye’de Mediha Demirkýran var demiþlerdi "Ýçin için yakmak için gönlümüzü" kýymýþtýk 100 papele
Ne geceydi beeeee!
Ahmet vardý ondan önce Ahmet Sezgin caným bizim Ahmet! "Fýrat kenarýnda yüzdürmüþtü kayýklarý" da Ordan seslenmiþti bana "Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin" diye...
Pýnar çalýþýrdý bir evde Ayýn ondördü yüzlü taþ gibi kýzdý ve Seviþirken hep gülerdi
Kaderine mi yoksa bizim halimize mi gülerdi Hiç bilemedik...
Derken üstünüze afiyet Üstüne üstlük bir de sevdalanmýþtým
Emek sinemasý fuayesinde "Ýrlandalý kýz" arasý Yemyeþil gözleriyle bir kenarda frigo yiyen kýza Vurgun yemiþ gibi mýhlanan ben Zar zor iþ telefonumu sýkýþtýrýrken avuçlarýna Zelzeleye tutulmuþ gibi dakikalarca titremiþtim
Bir gün çalýþýyoruz dairede Dalmýþým iþin içine "Çabuk telefona bak" sesiyle irkildim
"Merhaba ben Süreyya..."
Süreyya, Süreyya, Süreyya... Düþmüyor jeton bir türlü
Affedersiniz çýkaramadým da sözleri Zar zor döküldü aðzýmdan
"Benim Fuayedeki frigo yiyen kýz"
Siz O’sunuz deyip bayýlývermiþim de Kemal kapýp telefonu idare etmiþ vaziyeti ve Saðolsun kapmýþ Ýnci’de randevuyu
Sabah olmak bilmedi!
Ne giymeli ne etmeli nasýl davranmalý derken Gün doðumunda uyuyakalmýþ da öðleye ancak Gidebilmiþtim iþe
Ay sonu gelmiþ cepte para yok Saðolsun arkadaþlar toplamýþlar aralarýnda Birinden gömlek birinden kravat derken Afilli bir delikanlýya dönüvermiþtim
En az iki saat erken gittim Ýnci’ye Gözüm habire saatte Geçmek bilmiyor halden anlamaz meret
Ve iþte o...
Kapýdan içeri girmesiyle Herkesin gözü ona dönmüþtü Öyle muhteþem bir yürüyüþü vardý ki Hemen oracýkta kalýverecektim genç yaþýmda
Profiterol mü yedim kendimi mi yedim bilemedim
Sonrasýnda bir sinema randevusu koparmýþ Ýstanbulu fetheden Fatih misali Arþýnlamýþtým Ýstiklal’i baþtan dibe...
Ahhh Süreyya ahhhh... Ne kýzdýn sen beeee!
Her gece rüyamda her gündüz hayalimde Deðmezdi ayaklarým hiç bir yere
O gün Dünya sinemasýnda ne oynuyordu Hiç hatýrlamam!
Elini tutmak istiyorum ama Buram buram terliyorum Koca ilk yarý böyle geçti de Ben hala "ya bozulursa" lardayým.
Antrakta kaptým iki frigoyu hemen Gözlerinde yedim bitirdim kendimi
Zil çaldý yerimizi aldýk ve yine ayný terane Derken baktým avucum sýcacýk Süreyya bakmýþ benden hayýr yok Uzatývermiþ yangýn ateþi ellerini avuçlarýma
Çok paramý yedi ama Helal olsun...
Sabahlara kadar o gazino senin bu gazino benim Yýktýk Beyoðlu’nu hayatýmýn üstüne
Kadifeden kesesi Gazinodan gelir sesi
Gelir gelmesine de nereye payidar!
Yine soðuk bir gece Ýlle maksime gidelim diye tutturdu Süreyya Zeki Müren dinleyecekmiþ haspa Kapýdan görünmekle en öne buyur ettilerde Daha o anda cýz etti yüreðim
Aç gözler üzerinde toplanmýþ Tepeden týrnaða soymaktalar Süreyya’yý
Derken Paþa aldý sahneyi O Ýstanbul sesiyle inci gibi sýraladý þarkýlarýný Bir el iþaretiyle Þef bitti masada da Tam üç þiþe þampanya gönderildi sahneye
Bir de þarký ricasý iletildi Paþa’ya "Bir muhabbet kuþuda ben olurum dile sen"
O gece son defa gördüm Süreyya’yý Atýn bunu dýþarý diye öfkeyle baðýrýyor Etrafa göz süzmekten de geri kalmýyordu
Her þeyim bitti de bir tek Ýçimdeki Süreyya bitmedi
Vurdum kendimi Türk filmlerine Göksel Arsoy, Ayhan Iþýk derken en çok Ahmet Tarýk Tekçe’yi sevdim
Vesikali yarimler, susuz yazlar derken Aliki Viyuklaki’ye takýlý kaldým bir filmde
O gece Süreyya gitti yataðýmdan Duvarlara kazýnmýþ Aliki sardý dört bir yanýmý
Ahhh! Ne günlerdi o günler...
Þimdi ne madam kaldý pasajda Ne Atlas ne de Elhamra