MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

70 Yıllar Yola Çıkma Yasağı ve Çocukluğum
Remziye ÇELİK

70 Yıllar Yola Çıkma Yasağı ve Çocukluğum







Elif için mutluluk geniþ ailesiydi henüz filizlerini yeni veren büyükleri kendi yaþamlarýný kurmuþ mutluluk çatýsýnýn mimarlarý olmuþlardý
kuduz olmuþ aylar güneþe bakan umutlarýný günbegün kemirse de hayata tutunmak en büyük baþarýsýymýþ
Aþk onun için tarifi imkansýz çözülemeyen bir büyü küçük bir kýz çocuðunun annesinin ellerini tutuðu gibi masumdu
Bir seferlik umutlarýný kiralasam boynu bükük kalýr mý gözyaþlarým diyerek hayata çelme takmaya çalýþan Elif yokluðuna veda mý satýyorum diyordu
Nasýl bir acý nasýl bir aþk yaþamýþtý ki enkazdan kalan toz zerreleri bile deðer biçilemeyen yakut gibi gözlerden kýzýl nehirlerin akmasýna sebep olur
Elif kimlere kýrýlmýþ yaþarken cehennemi mi yaþýyordu? yoksa kalbini öldürmeye mecbur muydu?
Bir insan bu kadar mý acý çekerek hayatýný sürdüre bilir yada kaç kere ölüp dirilebilir
Kaderimizi kendimiz yazamadýðýmý gibi alnýmýza yazýlanlarý yaþýyorduk diyordu Elif
Beton evde oturmak bir mucizeydi ve ben bu mucizeye hep inandým
Tek odalý evimiz on kiþilik bir ailenin kýzý olmak anlatýlmaz yaþanýr
yokluðun dibine battýkça batan umutlardan bahsetmiyorum bile
Üç ev boyunda daima yeþil kalan bir çam beþ altý tane de avlunun etrafýnda kavak aðaçlarýmýz vardý
Cam aðacýndan dökülen kozalaklarý toplar sobamýz da yakardýk çýtýr çýtýr yanar çok güzel sesler çýkarýrdý
Küçük bir ormanýn içinde yaþamak çocukluðumuza bir baþka güzellik katýyordu
Güzelliklerin yanýnda zor günlerde yaþadýk mavi düþlerimizin siyaha dönüþtüðü zamanlar
O dönemlerde kara borsanýn ne olduðuna aklým ermiyordu Annem ablam ile tüp gaz, çay þeker gaz yaðý kuyruðunda törpülenen umutlarýmýz neden beklediðini neden bakkallardan paramýzla alamadýðýmýzý bir türlü akýl erdiremezdim yaþým gereði
Annem hastalanmýþ aðrýlarýndan duramýyordu toy delikanlý olan küçük abim ile annemin kolunun altýna girmiþ annemi hastahaneye götürmek için güç bela avlumuzdan sokaða doðru yürüyoruz
Yola tam çýktýk abim bir araba bulur muyuz umuduyla etrafýna bakýnýyordu
kýsa bir mesafe daha yürümeden önümüzde birden askerler belirdi sokaða çýkmanýz yasak geri dönün demiþlerdi
Annem sancýsýndan konuþamýyor abim aðlýyordu annem çok hasta doktora götürmemiz lazým
Ýþin ciddiyetini fark eden askerler kendi baþýmýza gitmemize izin vermemiþlerdi
Nasýl gittiðimizi de hatýrlamýyorum
Abime abi askerler neden sokaða çýkmamýza izin vermiyor diye sorduðumda
Sen çok küçüksün abim anlatsam da anlayamazsýn demiþti
Çocukluðumun en zor yýllarýný yaþýyordum önce yüzünü zor bela hatýrladýðým babamý sonrada benden küçük olan kardeþimi kazada kaybettim
Ýçimde hep bir acý bir ateþ baba özlemi vardý
Boynu bükük babasýnýn ellerinden tutan çoluklarý izlerdim
Yokluða iyi kötü göðüs girebiliyorduk da, ya babasýzlýða gerebilecek yumru kadar yüreðin özlemini kim giderebilirdi

Darbelerin en kötüsüydü evin direðinin zamansýz pencereden uçup gitmesi
Hayat þartlarý giderlerimizi karþýlamamýzda barikatlar kuruyor bakkala para yetiþtirmemiz de zorluyordu
Annem on beþ günde bir komþularla bir olur imece usulü sýrayla yufka ekmek piþirirlerdi
bizim için ayrýlmýþ sýkmalarý börekleri yemek için can atardýk
Ateþin üstüne konan sacýn mis gibi ekmeðin kokusu sýcak bazlamaya sürülen sana yaðýnýn tadý gözlemeler börekleri lezzetti mideye indirmek için sabýrsýzlanýrdýk
Okul çýkýþý arkadaþlarýmýzla avlumuzda toplanýr midemiz bayram edecek diye sevinirdik
Yok öyle yaðma hemen ikaz edilirdik önce üzerinizi deðiþin elinizi yüzünüzü yýkayýn öyle oturun sofraya
Çantalarýmýzý kapýnýn önüne býrakýr býrakmaz üzerimizi deðiþir
avlu-muzun ortasýnda bulunan tulumbadan su çeker elimizi yüzümüz sýrayla yýkar karnýmýzý doyururduk.

Fatma teyzenin oðlu Metin abi kuþ avlamayý çok severdi bizlerde etrafýnda toplanýr izlerdik
Elindeki sapanýn içine koyduðu küçük taþlarla aðaçlarýn tepesindeki kuþlarý gözler avlardý
Avladýðý kuþlarýn tüylerini yolar hemen bir ateþ yakýp piþirdikten sonra bizlere de yedirirdi
Yazýk dediðimizde koyun kuzu keçi tavuk nasýl yiyorsanýz bunlarý da yiye bilirsiniz
Þimdi olsa yiyebileceðimi sanmýyorum

Zamaný geldiðinde nasýl yapraklar intihar edebiliyorsa
Bazende kuþlarýn yuvalarýnda dalýndan düþerdi
Kiminin içinde yumurtasý kiminin içinde tüysüz yavrularý iþte o zaman üzülürdüm
Baharý yaþamadan solmak böyle bir þey olsa gerek
Hüznün yaþandýðý küçük ormanýmýzda kuþlarýn cývýltýsý bizlere eþlik ederdi
En güzel yanlarýndan biriside akþam olunca komþularýmýz toplanýr hasýr kilim savan ne varsa serilir
üstüne minderler atýlýr kýrlentler konur kim ne piþirdiyse birlikte yenirdi
Annem tandýrýn üstünde kalaylanmýþ bakýr tencerenin içinde piþirdiði tavuklu pilavýn tadý Ayþe teyzenin sardýðý sarmanýn güzelliði Fatma teyzenin o meþhur salatasý melamin tabaklarda yerini alýr demir taslara doldurulan ayran ile birlikte midemiz bayram ederdi
Akþam yemeðinden sonra güzelce bir çay demlenir birde Selami amcadan çekirdek aldýk mý keyfimize diyecek yoktu
Hasan amcanýn anlattýðý masalarý dinlemek
Sorulan bilmecelere heyecanla cevap vermek için önce ben hayýr ben diye tatlý didiþmeler-imiz olurdu
Hava mý kararmýþ daha iyi iþte arasýnlar ki bir birlerini bulsunlar yanlýþ isim söylediler mi yandýlar
Ali ben Fadime Bülent Keriman toplanýr birlikte aðaçlarýn arkasýna saklanarak saklambaç oynardýk en güzel saklanma yerimiz koca gövdeli aðaçlardý
Bazý geceler gölgesinde oturur beþ taþ oynardýk
Kübra teyze Ayþe teyze hadi gelin birlikte oynayalým bizde gülerdik ya siz kocaman kadýnlarsýnýz dediðimizde
Onlarda bize gülerdi bizlerde çocuk olduk hadi bakalým kim kimi yenecekmiþ bakalým
oysa biz büyüklerin bilmediðini sanýrdýk meðerse onlar bizden daha iyi biliyorlardý
Kaybeden elini yere koyar beþ parmaðýn ucuna bir taþ koyar Kazanan istediði bir taþý seçer ana taþý havaya fýrlattýðýnda kaybedenin eline yumrukla tam ortasýna vurup taþ düþmeden bir taþý havada tek elle yakalardý
Her taþ havaya atýldýðýnda yumruk týrmalama çimdikleme masaj gibi sýrayla taþý havada yakalamasý gerekiyordu
Taþlar bitmeden taþ yere düþürse oyunu kaybetmiþ oluyordu
Kübra teyze bizi yenerdi hadi bakalým kim göbek atacak kim þarký söyleyecek birbirinize verin bakalým cezanýzý sonrada size iyi uykular derdi
Büyüklerimiz bazen gece geç saatlere kadar oturur sohbet ederlerdi
Sabahýn sessiz saatlerinde þafak doðar doðmaz annemiz hepimizi erken uyandýrýr kahvaltýmýzý taptýktan sonra iþe okula gidenler hazýrlýðýný yapar evden ayrýlýrdý
Elektriðimiz olmadýðý için yýkanan siyah önlüðümü beyaz göz nuru ile iþlenmiþ dantelli yakamý ütülemek için kömürlü ütümüzü her an kömür bulamadýðým için küçük tüpün üstünde ýsýtýr önlüðümü yakamý ütüler mis gibi giyinirdim
O güzel yýllar gururlu ama yoksulluðun izleriydi Çocuktuk ama akýllýydýk hayat pratik olmayý da öðretmiþti
Benim için hayat okuldan sonra en güzel saatleri bir araya geldiðimiz avlumuzda geçerdi

Ali ile ayrý sýnýflarda ilk okul ikiye gidiyoruz o gün ikimizinde çok dersi vardý
komþular yemekten sonra avluda toplanmýþ çay içip sohbet ediyorlardý
Ali de bize gelmiþti evde ders çalýþýyoruz
Gaz lambasýnýn ardýndan evimize gelen elektriðin ýþýðýnda ders çalýþmak demir parmaklýklar ardýnda özgürlüðe kavuþmak gibiydi
Kitaplarýmýzý defterimizi çantamýzdan çýkardýk konunun özetini not almaya çalýþýyoruz tabi çalýþ çalýþa bilirsen
Ortanca ablam Yasemin yere serdiði döþeðin üzerinde derin bir uykuya dalmýþ
Sanki bizim evden tren geçiyor horladýkça horluyor bizi de çileden çýkarmýþ ders çalýþmamýza engel oluyordu
Of ya yeter artýk yeter deddim biri sustursun ablamý
Ali ablamýn yastýðýný hareket ettirse de ablamýn horlamasý kesilmiyordu
Ali,ye kalk Ali kalk
Ali ne yapacaksýn Dilara
Ya sen kalk
Ali of ya tamam Dilara
Sessiz ol sadece yardým et
Dilara ne yapacaksýn hadi söyle
Sus Ali sus sen þu raftaki tuzu getir
Ali tuzu getirirken bende acý toz biberini almýþ bir çay kaþýðýyla azýcýk tuzu karýþtýrmýþ horlayan ablamýn aðzýna dökmüþtük

Kaç Ali kaç ablam yakalarsa bizi kör býçakla kýtýr kýtýr kesecek kaç diyorum
Ablam çýðlýk çýðlýða uykudan fýrlamýþ bizi görünce küfürleri basýyor yandým yandým diyordu
Ben habire kaç Ali hadi kaçalým ablam geliyor
Ali de kaç Dilara ablan bizi þimdi kýtýr kýtýr kesecek çið çið yiyecek kaç diyordu
Bizim kaçýþmalarýmýz gören avludakiler ne yaramazlýk yaptýnýz da kaçýyorsunuz
Ablam yanan aðzýný su ile yýkamýþ gelin buraya sizi öldürmezsem diye arkamýzdan baðýrýyordu
Ben kaç Ali kaç evin damýna kaçalým bizi yakalayamaz o hantal kaç diyordum
Ali ile evin çatýsýna çýkmýþ avluda koþularýn kahkahalarý arasýnda ablamýn karþýsýnda göbek atýyorduk
Sen bir daha horlayacak mýsýn senin yüzünden ders çalýþamýyoruz dediðimizde
Ablam sizi yumurcaklar siz öldünüz yeter ki sizi elime bir geçireyim
Annemiz bize kýzmýþtý yaptýðýmýzýn yanlýþ olduðunu anlatýklarýnda ablamdan özür diledik ama sende horlama ders çalýþamýyoruz dedik
O gününü hatýrladýkça yaptýðýmýz yaramazlýðýn ablamýn saðlýðýna belkide zarar verebileceðimizi büyüyünce anladým
Uçurumdan atlarken güneþe tutunmak-mýþ Hayat
-Devamý gelecek-

Remziye ÇELÝK
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.