Seni bekliyordu Cunda..

Bu nasýl keskin bir yaz üç yeþil elmayý kanatýyor


Akþam güneþi elinde kýzýl kadeh yanýnda kitabýnla

Seni bekliyor Cunda neredesin kuzen?

Havada donup kalýyor selamlar

Albert Camus ’un yabancý sayfalarýnda dolaþýrken

Ateþinden kopan bir mum damlasý gibi
Yarý yolda dondu ömrün...

Daha çok gençtin
Ölüler soðuk olur kuzen ...sen sýcaktýn
Bebeklere benzedin

Tomar tomar mutluluk biriktiriyordu misket gözlerin

Gel bir paþa çayý içelim
Koyu bir dem vuralým çocukluðumuza desem yoksun

Araban sana, sen arabana kavuþtun ya

Pabucumuz dama atýldý
Sen onunla nerelere gittin ..

Biz senin doðumuna gün sayarken
Demekki sen ölmekle meþguldün!!

Hatýralar öyle çok ki

Konuþuluyor bak þimdiden
Bir kýþ sabahý pencere önünden boyunlarý içine gömülü
adamlar geçerdi üþümekten ellerinde sýcak ekmekler

Bizde koþardýk fýrýna sabah kahvaltýsýnda
Üç ekmekten birini gömerdik yollarda

Fýrýn ve ev arasý kýrk metre
bir ekmek yiyimlikti mesafe..

Öðlene kadar gümbür gümbür Alpay’ý dinlerdik hiç býkmadan

Yýldýz inerdi kapýya... bu ne gürültü!!

Yapma Yýldýz abla..

Sen Gece görün lütfen ..

Güneþ doðdu artýk
Bak uyandý cümle alem..derdin

Gülerdik..

Artýk eylül yakýn aðustos ortasý gelir rüzgarý
yapraklarý zorla dansa kaldýrýr
Balkonun koyu bir keder içinde mutsuz çiçekler doðurur



Ah kuzen!
Biz senin doðumuna gün sayarken
Demekki sen ölmekle meþguldün!!

Rana











Sosyal Medyada Paylaşın: