MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

AMEDYA ŞİİR KİTABI
Bilal Yavuz

AMEDYA ŞİİR KİTABI







ROZA

Yoldular, soydular, kýrýþtýlar
Ýnsaný insanla yýktýlar
Aþna fiþne iskandiller çaðýnda
Býçkýnlarý puluçlarla oydular

Adýndýr, dudaðýmda asýrlýk
Esrarýna amade yalým
Adýndýr, terk etmez, sýddýk
Vurur yumruðunu
Sadrýma sadrýma
Hücremin baþkenti suskunluðun

Gözlerin, yalýn kýlýnç
Gözlerin ýssýz, kallavi
Bir benim þimdi
Firari sensizliðin belasýnda
Bir benim tütsülü
Voltalý ahrazlýða

Þimdi yürek yorgundur
Virane, ýssýz
Ansýzýn yaþlanmýþ bir gecede
Yaþlanmýþ canýna kadar
Orostopolluk
Sýrtlanca, sefil
Yýðýnlarýn tenhasýnda savrulmuþ
Yýrtýlmýþ bir hecede
Kursaðýma avazýn gelmiþ

Sevmiþem, þahidim daðlar
Sevmiþem Allah’ýna kadar
Ölünceye dek deðil
Ölümden sonra da
Yeþerinceye deðin tutuþan ellerimiz
Seni yangýn baðrýmýn
Avlusuna gömmüþem





BEJNA

Gözlerin savruk bozkýrlar
Gözlerin hoyrat
Ceylansý, afacan
Sevimli taraçalar koylarda
Kalyonlar kanyonlarda
Herkesten sakladýðým
Künyeni sayýklar
Gözlerin, gözlerin jiyan

Perçemin pençeler caný
Perçemin perva
Vahim, amansýz
Çitlembikler taç olmuþ saçlarýna
Cimcime sekseklerin
Otaðýma volkandýr

Fezan; behiþt, benefþe
Fezan saflýk, insaniyet
Sen bana gürül gürül memleket
Ben sana hep gurbet kalmýþým

Biz bizde Diyarbekir
Biz bizken masumiyet
Biz bizsizsek esaret
Bir gün sen de anlarsýn
O gün sen de aðlarsýn

Rengin nasýl ateþ Bejna
Teninde nehirler ve baþaklar
Gülüþün nasýl da mermi
Nasýl da hançer bakýþýn

Vefakâr boranlara
Harfsiz vasiyetimdir
Kurutunca yokluðun
Beni simana gömsünler





SEVDE

Çifte dikiþ gider sabanlar
Fersiz topraðýn koynu
Fersiz, yetim, analar
Kuþ uçan, kervan geçen
Bostanlar ölgün þimdi
Ölgün Dicle denizi

Ve çakýrkeyif buðdaylar
Kahyalar körkandil çeper
Mösyölerde bir kültür
Nankör çýyanlýk
Kepenekler mahzun
Baðlamalar öksüz
Kalleþlik mazinin töresine
Þimdi âdet diye bellenen
Hicapsýz ikirciklik

Heybesiz bulvarlarda
Cartalý haybeciler salýnýr
Dümenci dubaralar
Ertekeden nümayiþ
Ýmam kayýðýndayýz sürgit
Façalar çiðnedik muttasýl
Erce, âdil, hilesiz
Bundandýr kavlimizden kaçýþý
Geçmiþi tam kýnalý
Piyazcý sendikalar
Kaparoz puþtlarýnýn

Çifte dikiþ gider sabanlar
Cana bir çýnar gerek
Yüreðin, yüreðin gibi serin
Derin kuyular içim
Mars olmuþ, dumanaltý
Kaybolmuþam, gel artýk
Karýþsýn közlerimiz
Karýþsýn yeþil…




HÝVDA

Kül yutmaz kevaþeler hanýnda
Hancýyý vurmuþ gibi yürek
Þimdi unutulmuþ bir marþtadýr
Mavzerlerde mermiler hazan
Bir umuttur alnýmýzýn çatýnda

Sevdalanmýþ sedanda salýncaklar
Ay ýþýðý kokar derin kuyularýn
Gül Hivda… Gülþen Hivda…
Sen bende hür, ben sende parya
Ve keþmekeþ; yaralar yaralarda

Babaçkolar rýhtýmýnda bir yeþil rüzgar
Aparýyor gönlünü çýlgýn enginlere
Bozuk çalsa da bozum havamýz leyley
Çarkýna tükürmüþüz bir kere
Kayarto kopillerin, dalkavuk hýrbolarýn
Ne çiçektir biliriz
Kokoz kokorozlar da

Vardakostalar zamazingo
Voliyi vurmuþ godoþ hýrtapozlar kaniþi
Hey gidi erlik hey þimdi þinanay
Zartayý çekmiþ yiðitler
Mýshýtçý gebeþlerin melun insicamýnda
Sigortasý atmýþ janti yürekler
Bilenmiþ zýrzoplara
Puskun, kývam bekler

Ranzam, zulam, soluk resmin
Saplanýr soluðuma
Can Hivda… Canan Hivda…
Ýþte böyle yazýyorum canýna
Hatýran mermidir damarýmda
Dýþarda çýlgýn bir ilkbahar
Ýçerde hep kýþ mevsimi
Yangýným ayaz




LEYLAN

Ilgým ýlgým açar yediverenler
Ambarlarda yeþerir hamal fidan
Görsen her biri bir filinta
Pahabiçilemezdir burada alýnteri
Helal ekmeðin verdiði memnuniyet
Emeðin kitabý, iþhanlarýnda yazýlýr
Komþuluk destandýr antik katlarda
Seni namusluca sevmeyi
Ýlkin buralarda öðrendim
Þýrfýntýlar sokaðýnda tütün emekçisi
Avuçlar bilirim, ihtiyar, nasýrlý
Memleketim gibi ak alýnlarý vardýr

Sen hep o küçeden gelirdin canýma
Eserdi terütaze hivbanu nefesin
Arzuhalcim, kadife karanfilim
Daya endamýný santimantal baðrýma
Daya da dinle, çaylardan su içer gibi
Can feryad, can figan, can yangýn yeri
Bayramlar, matemlere sapmýþ
Namlu yürek, aþka, sevdaya kývrýlmýþ
Nasýl, nasýl sevmiþem bir sevebilsen
Anlarsýn zehir zýkkým geceleri
Anlarsýn, netameli oyundur, hep heba
Vurulur denizin, ýrmaklarýnca

Kaç daðdýr aþýlmaz olmuþ içim
Ýçin için tüter barut kuyumda bir yara
Birden hüzünlenir bütün avlular
Cümle vadilerde zýlgýtýn kopar
Derin mutsuzluðun türküsüdür
Eser, eser korkunç albenin
Çekilir sürgüler demir koyaklara
Çekilir hayalimden asi bakýþýn
Gömülürüm kendime bir baþýna
Tek baþýna hýrgür sensizliðim
Leylaným, nupelda pervinim
Býrakma öksüz ellerimizi



RONAHÝ

Eflâtun karanfiller verir Aras
Hýncahýnç yaþamak
Gürbüz kýzanlarýna
Körpe tomurcuklar salýnýr ekinde
Cehennem göðüslerde asi boran
Ciðerde iþtiyak, çýldýrasýya
Çatlýyor kýsraðýn
Kanýyor heyben
Kanýyor dudaklarý dikenli demirin
Sevdaya set çekmiþ saygýn çýyanlar
Kurulmuþ vadilerine haramî
Görmemiþ tarih böyle hayýnlýk
Böyle maval aynazý
Çekirge utanýr istilasýndan

Tendürek daðýna sor yüceltileri
Kato’ya, Cudi’ye, Karacadað’a
Harnuplarýn irkinç hýþýrtýsý
Götürür hülyaný gidebildiði cana
Çýðlýðýn, akçakavaklar
Çýðlýðýn seyelan, külhani
Bin yýllýk asýrlardan mahzun miras
Fütursuz, ajitatör, Terme ormaný
Umular figanýnda yeþerir
Ronahi, yuvasýdýr leylimin
Barýþýn baðýný, bahçesini büyütür

82 burç, 82 destan
Dayanmýþ içerden onca yýkýma
Þarkýn bülbülü þavkýr Dicle’yi
Þavkýn, en karanlýk yerimi okþar
Türküsü baþlar söylenemezlerin
Kuyumuz yurt olanda
Gözlerinin, gözlerinin naðmesi gelir
Uzaktan, en uzaktan
Ben sana Diyarbekir
Sen bana masum Dersim




BOTAN

Namusun namlusunda göverdiler
Eþit paylaþmanýn lezzetine vurgun
Onurlu partizanlar
Bir ceylansý düþe beraber inandýlar
Kahpeliðe secde eden engereklerden
Zamazingo puþtlardan
Kaþkaval kümelerin
Pazarýndan, mezarýndan ýrakta
Kalemle, sahneyle, sazla, aþkla, silahla
Dik durmanýn kitabýný yazdýlar
Bilekleri Yýlmaz
Yürekleri Kaya
Vicdanlarý Arif
Ýdrakleri Sezai
Bir ceylansý düþe beraber aldandýlar
Canlarýnda azmin, sabrýn fiþengi
Kana kana içtiler sevgiliyi
Sevdayla, düþle, umutla
Yeþerdikçe yeþerttiler erliði
Susmadýlar susarcasýna
Tetikte þarjörün mahiri
Alanlarda kavgasýnýn çakýrpençesi
Mermisi mavzerinde
Çýldýrasýya tenha
Yiðitler dökülür daðlarýn sýrtlarýna
Ýþte Ömer, diðeri Che
Biri Ali, Castro öteki
Kapital imansýzýn çöktüler gýrtlaðýna
Civanmert, cengaver
Sýkýlmýþ yumruklarla
Özgürlüðün marþlarýný dinlettiler
Tanklara, füzelere kurþunlarýyla
Cesaretin cesaretiydiler
Ýhtilalcinin bir mezarý bile yok tarihte
Onlarsa tarihin haysiyeti
Haysiyetin tarihi oldular





GÝRÂN

Acýyý sýrtlanmak gözlerinde
Küfeci sabiler gibi ýssýz ayaz
Katran kösnüler çarþýsýnda
Yüreðini kusan ciðersizler öldü
Bir idam gibi gece aðýr sessizlik

Uzak bir ümit gibi doðdun
Mayýnlar döþenmiþ olasýlýklara
Emperyal amerikan tenteneli
Obez korseleri kafatasýnda
Canavar patronlar da ölecek
Kepaze yardakçýlar da

Kör kýlýnçlar gibi çaresizsen
Kimsesizsen aç, susuz bir rüya gibi
Kaldýysan devrimsiz, tütünsüz, üryan
Hýnçla sürdüysen çorak tarlasýný umudun
Saray vantriloklarýný vurmak hakkýndýr

Çeteci yoldaþlar uðurlardýn
Asit kuyularýnda erimemiþ künyesi
Gerilla hüznü kaplar kalbindeki Küba’yý
Purolarýn bile bir anlamý vardýr þimdi
Bir mesajý vardýr o yosma burjuvaya

Þu daðlarda deþildi ceninler
Neneler, bacýlar kurþuna dizildiler
Þu pervazda tecavüz edildi
Mazlumlarýn, gariplerin cesedine
Dönüþtü rütbeliler, iblislere

Nahiyeler tutulmuþ dört koldan
Eþkaller adressiz, eþkýya tetikte
Bakýþlar namlu, bronþlar cinnet
Minik elleri üþür aþiret kýzlarýnýn
Bir idam gibi gece aðýr sessizlik





JÝYÂNÂ

Bereket Ýþhanýnda ihtiyar çocukluk
Kadim anýlar tutar elinden götürür
Kavganýn gözlerinden öperek

Saçaklarda gök nehirleri, sur rengi
Kongre zabýtlarý, manifesto bildirileri
Kuþatma, þahýna kadar pulat

Ve çiðdemin topraðý paramparça ediþi
Hýrçýn telaþ, örselenmiþ üstelik

Yine hangi sevdaya kuyulandýn
Yine gömleðinin düðmesi kabir kýyamet
Fiþlenmiþ, atom gülleri

Dinamit gamzesi yollar ökse çubuðu
Erinmemiþ serüven
Henüz çiðnenmemiþ tarih

Kollar ardýnda baðlý
Yiðitler kanar her yandan, yorgun süvari
Hoyrat yelelerde bir hýþým heves
Asuri ve Keldani

Yine hangi sevdaya kuyulandýn
Gömleðinin düðmesi kabir kýyamet
Kevoklar kanatlanýr buklelerinden

Gün gelir, biter kara kahýr
Romantik burjuva solcularý
Din tüccarý saðcýlar ölür
Kuþatma, þahýna kadar pulat

Boþ kovanlarda heba gençlik
Yeniden bulacak saadeti
Kavganýn gözlerinden öperek





ZUHUR

Þevlerde, zistan kasvetleri davudî
Maþrýk ve maðrib
Çözülmüþ sonsuz gözlerinde aþkýn
Sürgünler yaþamýnla seviþirken
Sokulmuþ koynuna acý gülüþler
Vurulmuþ düþlerin
Mojende ok bahçesi
Hançerende hançerler
Rûberû sevdamýz

Asit çukurlarýnda yiten fidanlara
Yakýlan köylerin hatýrasýna hasret
Bir matem gibi saran yorgun geceyi
Bu aðýrbaþlý surlar
Kardeþ çocuklardýr
Yan yana, omuz omuza
Süngülemez yâreni
Daðlarýmýz delila
Künyelerimiz dilan

Uzun Mehmed’in yüreði kaplar Dicle’yi
Yýlmaz’ýn zulme sýkýlmýþ yumruðu
Yeþerir kollarýnda emekçi zaroklarýn
Umudun Hevsel’i filizlenir
Deniz kirlenmez laðým sularýyla
Ýþkenceyle, kahpelikle boðuþan
Elmaslar kirlenmez
Düþmekle çamura

Elbet çiçeklenir Mezopotamya bir gün
Adaletle, cesaretle, sevdayla
Dilsizler, dile gelir
Susulanlar kusulur
Ýþte intikam mevsimi
Puþt yüreklerden
Öc almak gerektir





ROHAT

Siyasi çengiler býrakmaz yakaný
Sýrtýn maziye sýla, tüter cýgaran
Raconlarýn gül ýrzýna geçilmiþ
Mahallesiz caddelere dönülmüþ
Adý büyük aþk olmuþ orospuluðun
Kahpeye þeref olmuþ
Hayýn namussuzluk

Þimdi çeyiz sandýklarý kan pýnarý
Ve irin nehridir oyalý yazmalar
Ýhanetin mavzerine isyan türküsü
Zýrhýna erlik çekiçidir saplanan
Cengâverler, destanlar günüdür
Seðmenler tayfundur taylarýnda
Hey Karacadaðlým
Ýþte senin vaktindir

Þimdi, þimdi ey Rohat
Es esebildiðin kadar yüceltilere
As asabildiðin kadar karanlýklarý
Vur vurabildiðin kadar alçaklarý
Baharda, filizde, yazda, düþtesin
Teke tek dövüþte yenilmeyensin
Kýr kýrabildiðin kadar
Boð boðabildiðincesi
Zulüm ellerinde sönmek içindir
Küfür, çeraðýnda ölmek içindir

Býrak depreþsin asi depremin
Býrak sarsýlsýn dehþetle köpek yürek
Gökçe canlar yoldaþýndýr
Fedaî güller haldaþýndýr
Kündeye getirmek senin iþindir
Hey þahid olsun ulu daðlar dumaný
Arslanlar sýrtlanlara
Onurlu kýyamlar sarmaktadýr





HOZAN

Kýnalý külhanbeyleri
Yanýk efeler baðrý bu daðlar
Zalime amansýz
Mazluma anne kucaðý
Bu daðlar bre
Sarmaz iti, çakalý
Dar gelir sýð heveslilere

Karanlýk hücrelerinde
Kýrgýn arzýn
Þerefli bedenlerin çürür
Sen ruhumuzsun
Eðilmez hürriyet
Sen koynumuzun
Sýcak yüreði

Firari, fiþlenmiþ
Buruk savaþçýlarýn
Zulmün zindanlarýnda
Þimdi kan aðlýyor

Külhanî sazlarýmýz
Sevdana kuyulanmýþ
Yorgun þarjörlerimiz
Mermine hasret
Gel artýk ey asil istiklal
Gel ve doðrult
Bizi aþkla yeniden

Coplanmýþ yiðitlerin
Hasretini çýðýrýr bre
Yankýlanýr paslý parmaklýklarda
Tetikler ümitsizdir
Gel artýk gün senindir
Filize su verir gibi
Aþka umut aþýla





LÝLÝYAR

Iþýðý yeþerttik
Geceyi çatlata çatlata
Þahid Yýldýz Daðlarý
Þahid Amed Kalesi
Bomba atar mermiler öldü
Riyakâr gaz fiþekleri
Protez yargý süreci
Kýrýtan boþbakanlar hep öldü
Doðduk kýrgýn daðlara
Kuþatarak karanlýðý
Köylerimiz þen þimdi

Cývýldýyor gözleri
Pýrýldýyor argýn yüreði
Çaðýldýyor nazenin
Koþuyor sessizliði
Uçuyor çocuksu
Uçuyor yararcasý feleðini
Ceylansý zalým dilber
Deþiyor çatal cevheri
Nurlarla karalarý
Yüceyle alçaklarý
Doðruyor fütursuz
Doðruluyor canýmýz

Devasa halaylarda
Karanfiller iklimi serin
Duldasýz Liliyar
Hey hey ah eyler beni
Kalleþnikoflar önü ayaz
Mazi silinmez kýraðýda
Nekrofili paþalar davul zurna
Yakar güzellikleri
Kavrulur bozkýr
Kurur çeþmeler
Susar bahçemiz





DÝLEDA

Cigom benim
Mahzun ciðerim
Ýki gözümün gülü
Ýki gönlümün
Közümün, özümün
Ve sözümün
Daðlarýnda bahar
Hücrende perperoklar
Hürriyet kadar

Turnam öksüz
Turnam gariban
Tutsak kanatlarýndan
Arda kalan
Senin yorgun yüreðin
Yüreðindir
Maral maral göveren
Aðlatan hançerleri

Havar, havar yiðitler
Cigom yitmiþ ellere
Cigom solmuþ, sararmýþ
Topraðýn kor baðrýnda
Susmuþ mu
Susamýþ mý
Cigolar aðlamasýn
Daðlanmasýn dayeler
Gülünce gülüþelim
Güllerle güle güle

Gönlü kýrýklarýna
Bir deva ver ey Hüda
Yeþerelim sevdanla
Yeþerelim kahýrsýz
Yeþerip yeþerttikçe
Kök salalým





AÞKIN ÞEHRENGÝZÝ

ne canlar yakmýþ Ýç Kale
sararmýþ resimlerce
mahzun Viran Tepe
bereli havuþlarda tükendi nesli dinçliðin
bir küf tutmuþ muskalar
bir keder karasý bazaltlar bilir
nerden nereye solmuþ
yetim Diyarbekir’im
nerede kimi ölmüþ
Yedi Kardeþ burcu sesin

birden düþersin akla
baþým gözüm ýsýnýr
Eski Cezaevinde yel ýslýklarý küsülü
Aslanlý Çeþme þimdi kýraçlýkla kýnalý
kenti çoktan terk etti
Hamravat Selsebili

bir kuyu kendine düþer
canýmýn tenhasýnda
eyvanlar serden geçip durur ciðer saatinde
bir sensizliktir gider
bin sessizliktir gelir

açýlýr çaký gibi Fetih Kapýsý
yeni baþtan çevik Fatihine
tel örgüler kuþ olup uçuþanda
belki deðeriz yine

On Gözlü köprüsünde bakýr düþlerin
yangýnlar gömülü
Süleyman mertliðinde
bir zaman abdestsiz çarýklarla
doluþmaya utanýlan Sur
þimdi hangi hakirliðin mahzeni






abdal damlarýmýzdan maðrur çatýlara
taþlarýn boþluðunda zemheri
cehennem lokmasý kursaðýnda
avlularda tükenmiþ
dut çiðdeleri baðrýn
boynu bükük nergizlerin saksýlarda

vurulmuþ haremlik
dökülmüþ selamlýk
kalmýþ Deliller Haný
cinnete bir soluk
kýrýlmýþ mezarlarda buruk kuþ loklarý
hanayda kumrularýn
su kadehi burulmuþ
kararmýþ bahtý fildiþi kalkerin
namusun narin beli bükülmüþ

durgundur Mesudiye
argýndýr Ulu Cami
yorgundur Dicle Kapý
fýtratýna dönme günü Kýrklar daðýmýn
bir þehir ki töresidir
nice kýtalarýn hey
selsellerin uðultusu serdaplarda
tulumbalar hasretinle taþmaktadýr

Þeyhandede þelalesi
hazan olup yaðanda
ahþab nar çiçekleri
sülüs hatlarý mevsim
nakþetsin sevdamýzý Gelincik daðý
yüreðine hadisler mýhlý Nebi cami
Asur kalesinde kral mezarý baðrýn
gözlerin gözlerimde dilsiz Malabadi

ve paygamber kabrinde
öksüz yara salardýk
gýrtlaktan revaklarýn karanfil sokaðýnda
umudun umudusun
çeyizlen Diyarbekir



DÝLÞA

poyraz yanar, kandiller üþür
Nupelda
suna boynun yaslar dað eteðine
yýldýzlarýn kaydýraðý var bu gece
dokunsan
aðlayacak ceylanlar
tavþan, yavrular aþkýna cesur
arslan, yavrular aþkýna ürkek

ve bakýþlar
çýðlýk çýðlýða kuþlar
yokluðun, boðazda kement
bakýþýn, nasýl da çatal
deðdiði kalbin etini delen
acemi, rafine
boyunca usul

baðýrda dalgalar kayalýða vuranda
diyar gözlü
bekir yürekli
filinta baharlar birikir yeldama
gurbetin, hançeremde kelepçe

ranzamda, kahýrdan darmaduman
aðarmýþ anlýklar, gurbetin
maral titrekliðinde, soluk soluða
bir cezbeden yadigar
bahadýr, külhani yakalardan
ve mahzun
namus burcu
niyetli, meçhul denen ferdalara

umutma Evîn
gevherin kýþlatma
avlularda serpilen gonceler hatrýna
kenar mahlesinde dar bulvarlarýn





gül hevesler kurutmuþ
baþý hep ustura týraþlý
oðullar etmez hayýnlýk
yokluðun ebubekir dostluðuna

çünkü yaþamak bu küllüklerde
dakik bir vaiz kuzulara
ve sýtmalar
ardýn sýra kan ter
ardýn sýra tutuklu, kýsýk

iner gibi sürgüler hücre odaya
görüþ günleri ýssýz
volta demleri öksüz, dýmdýzlak

cehennem kesiði gerdanlar namýna
hiç deðilse düþlerim, boran
savur çeltik yaylana
pamuk ovana

savur da kýyýlsýn inceldiði kuþeden
aþiret bozkýrlarý çocukluðum
divane daðýn doruðundan tütsün

vakarlý can umular
körpe yarýnlarýmýz

















AMEDYA

ranzalarda Anzele serinliði
Arbedaþ Kapýsý
yüreðin dolar
Nasuh Camisinde Ömeroðlu
Nasýriye Kalenin Halidoðlu
bize Amedyalý derler hey cano
mazluma safdil
namerde sarraf

þimdi ne Küpeli ne Dýngýlava
Diyarbekir bir ceset aramýzda
akar akar Hamravat
çehremizin kederinde
taþar yüzlerin
emekçi coðrafyasýndan
masum, maralsý
Kürdistan gülleri

ürkek avlu mýrnavlarý
ceylansý hafýz kýzlar
kadim Zinciriye
kokar çocukluðum
Benusen burcunda sesin
girer düþlerimin rüyasýna

hatýralar deþer
hatýr yarasýný
Hançepek türküsü yakar
babasýnýn ciðeri filintalar
öksüz içerin
Zembilfroþ dumaný










sürgüler çekilir
durur hücremde
tütsüler doðurur
yetim Bircuþah
kaynatsýn ahýmýzý
dadaþ Haburman
saðsýn zor hüznümüzü
aygýn Malabadi

kurþunlanmýþ can Kurþunlu
Dört Ayaklý minarem
dört ayaðýndan vurulmuþ
öyle bir zelzele
ki çetin gidiþin
Mesudiye sütunlarý oy
gayrý yerinde durmaz

Parlý Safa Minaresi gibi dimdik
ömür kavgasýný
verir hep kalanlar
dam loðu, et taþý
bulgur deðirmeni
bir destandýr burada yaþamak saati

Fiskaya Þelalesi
hazan olup yananda
gör nasýl
yeniden yaðarým
diþimle týrnaðýmla loy loy
bir daha bulunmaz böylesi
gazel ölen
bizi
bizim gibisi










ROZERYA

yüreðin Hilar
maðarasý gibi serin
yüreðin daðlarcasý
gariban, ýssýz
söyle sen hangi
boranýn meltemisin
yanar dudaðýnda karanfil tütün
yanar da verir
sýrtýný Kýrklar suruna

ellerin kelepçe ellerin zozan
gözlerin zor kafesler
gözlerin zilan
içerin Kralkýzý içerin mahzun
alýngan, kuðumsu
hançerem hançerli
suskum sahipkýran
bir masum pusuda tahtýrevan

söyle ben nereye gideyim Rozerya
gel de gör içim dýþým Amedya

yaþmaklara yaþamaklar doladýn
Rabbinden razý
sesin papatya devrimi
sesin ardýnsýra zýlgýtlar
körpe nazenin
daha kaç mendil
sarsýn yangýn kederini daha kaç
ahraza bürünecek
cývýltýsý sabilerin










gel de izle Rozerya
aþklar þimdi bir mumya omuzlarda
tepiþirken fevkinde
þýmarýk firavunlar
aziz bir þehir yýkýlýyor altýnda

hal böyleyken hasmýna kýlýnç
olsan da duramazsýn içinde dimdik
çökersin soylu
sevdiklerin aþkýna
biz þimdi sensiz
boyuna çöküþ
biz þimdi gözlerinsiz
antik tohumduk

bak da yeþert Rozerya
Diyarbekir hayat ister baðýnda
yeniden nefes almak
biz ki yorgunluklar halký
gürleþirdi alnýmýzýn teriyle
ceddimizi saklayan aziz toprak
çocuklar eker
filintalar yeþertirdik yýlmadan
usturalar kayarken ensemizden
bükülmezdik usulca

ata yadigarýydý mesleðimiz
yüreðimiz haykýrýr gözlerimizde
canýmýz o parola
yakýl ama yýkýlma
söyle susma söyle Rozerya
yitik insanlýk
hangi daðýn ardýnda










RÜMEYSAH

sen, çocukluðumdun, masumiyetim
sen Bereket Han duvarlarý mazim
toz çuvallar üstünde dinginliðim
rüyam, göðüm, çölüm, denizimdin

raks eder, göllerin ýssýz akýþý
her nakýþý, hüsrana yar bakýþý
özlem tüten demden gönül kayýþý
hem caným hem cananým, cevherimdin

ayrýlýk da aþka dahil, Rümeysa
bir hayatlýk caný var ölümlerin
bülbüle uzaklar yakýn Rümeysa
bir nefeste yayýlýr gül dediðin

Rümeysa, zarftan kuþlar fezamda
gurbetimin teli kopmuþ sazýmda
deli taylar uçar durur baðrýmda
seven ruhta fren tutmaz Rümeysa

konmaz öyle her dala sev devrimi
sütü zift, balý zehir semahýnda
uzar, uzar, uzar, þeyhin gözleri
can kýnýna sýðamýyor Rümeysa

bahar gamzelerin Fýndýk burcudur
müridi, mürþid kýlar tek bakýþta
dergahýnda cerenler kuruludur
aþka dizgin vurulmuyor Rümeysa












GÜVERCÝNLER ÇARÞISI

þükran toylarýmýzýn
sesi gelir aþiret çadýrlarýndan

obamýz hayran
otaðýmýz kurban

kýl çadýrda yer sofrasý kalbin
serilmiþ razý
serilmiþ padiþahýna kadar

Nur burcunda ciðerim aðarýr
külahýna dek kufi
ebebulguru

saçlarýnda nesih yazýtlar
döþlerin kesme bazalt döþeli
mukarnas bezemeli

yazmalarca beklenen yankýlarda
kurþunlu kubbelerin

Halilviran köprüsünde hey caným
düþlerin hýçkýrýr
sazlar kavrulur
yanar sazlýklar

Nevruz neþesi saran köþelerinden
bir firak hüznü
tüttürür daðlar












kavun rayihasýna karýþýr
karpuz burcularý

aðýr çörtenlerden
bin rahmet damlar

demirciler çarþýsý orkestra
sadrý tonozla örtülü

ceylanlar salýnýr
filintalar ormanýnda

Kazancýlar Haný mürd
suskun kaya mezarlar

Sultan Þuca çeþmesinde baðrýn
baðlanýp budaklansýn

yeter ki kapýlma
çeper çaðýn aðýna

can akar yolunu bulur
yeter ki solmaya

yaþamak sevincin
iki gözümün goncesi

















BERFÝNELLA

ve nazenin ruhunuz
nasýl da kendine bakan bir ayna
suyun uzanýþý gibi dere yataðýna
en tenha lambalar bile
çattý mý kavuþmalar çakmaðý
dayanamaz geceye, yakar bendini
iþte seni öyle sevmemiþtim

kalmasý bile gitmelere benzeyen
bir vefalýyý nasýl ikna ederdin ki
can kýyamýyor çýkmaya
çakýlar yeþeriyor etinde
uzuyor, uzuyor, uzuyor gözlerin
gökleþiyor yaðdýkça düþlerin
denizlerle göklerin kavuþtuðu çizgiye
þimdi aþkýn baktýðý
her yöre Berfinella

dal en çok tutunduðu çýnara kýrýlýrdý
bazý þeyler konuþmayarak
dinlemeyerek öðrenilirdi
çaða iki vicdanlý, iki yürekli gerek
öyle dað gibi durduðuma bakma
dal gibi kýrýlýrdým doðru yerden sarýnca
badem çiçekleri açan
aðaçlar gibiydi bazýlarýnýn kalbi
mevsiminde anlaþýlýr
þimdi nereye gitsek Berfinella
gözün gözü görmediði aydýnlýkta
masum bir karanlýk
yakmaktý vacip olan










gidersin, bir yarým çeyrek kalýr
oysa hüzün mutluluk Berfinella
acýlar bahçesinin
çilekeþ güllerine
Çayönü, Körtiktepe neolotik mahzun
cehennem teninde
taþar can nehrinden körpe Hasuni
alnýnda maðara serinliði
yüreðin gönülden Hira kokar
kadim þehrim topraða
sýðmýyor Berfinella

surlarýn gözyaþlarý
eritir sýrlarýn kalesini
hýçkýrýr aþkýn burçlarý
Berfinella dolar ciðerleri kentin
mazgallarýn karasýnda
yankýlanýr geçmiþin çýðlýklarý
Asur hüznü sarýlýr baðýn baðrýna
aniden bastýran
yaðmurlu bazalt kokusu
tahtýný sallar
kral çocukluðumun
aþk kaðýda sýðmýyor Berfinella
gönül sadra sýðmýyor Berfinella

hepsi geçer, kancýk kibirler
tamponu þiþkin þýmarýklar
binbir yüzlüler, alayý geçer
her zifir gömülür, üzülme
Diyarbekir kýyamete dek kalýr
iþte bunu bilmek
aþkýmýza yeter Berfinella










MEVSÝM ZOZAN

serin Anzele pýnarý
karýþýr Arbedaþ sularýna
içerin Zerzevan kalesi
yüreðinse yorgun
Hevsel kuþluklarý
baharda kengeri
yazýn dutu, eriði
gözleyen katýksýz halký
kendi kalbinden baþka
yenemez kimse
öðrenecekler Zozan
hey nava dýlê mýn
dört yaným hozan
yanýk çarþýda türkün duyulur
cývýl cývýl öter buðday pazarý
dar sokaklarda yangýn rüzgarýn
alnýma yokluðunu savurur
üstüm baþým kelepçe
aklým fikrim Zozan
viran bað köþküyüz þimdi
esamemiz okunmaz
Fiskaya þelalesi yaðanda
bir uçurtmalýk caný kalýr
filinta uçurumlarýn
gözlerinle gözlerimi býrakma Zozan
donarak can vermesin bakýþlarýmýz
susmasýn erbaneler
susmasýn çýðlýk
çýðlýða sessizlikler
konuþsun Zozan
çýðýrsýn dilsizler










GÖZLERÝN DÝYARBEKÝR

yeþil pulat pencere
yeþil sis yeþil tütsü yeþil ziya
acýlar denizinde yananlarý
hüzünler yangýnýnda donanlar anlar
dinle atmosferin bekaretini
þehid sahabelerin
mahzun külliyesinde
her çeþme bir þelale vecdin feyzinde
kuþlarýn ve taþlarýn zikirleri
erir birbirinde kadim cezbeyle
el pençe divan gölgeler
dizilmiþ kandillerde tutuþan esrar
yankýlanýr duvarlarýn teninde
sanki yer göktür, göklerse zemin
baðrýnda ashabýyla
firdevs kokan camide

diyesin ey ulu belde
þimdi hutbe sýrasý sende
kelamsýz, burgusuz
duyabilen canlara
kepenkleri indirilmiþ özlerin
marþý eser etinde
damaðýnda cevherin öbekleri
ervahýn þöleni
çarpar durur göðsünde
asude þafaklarýn nasýl da gür
sancaðýnýn fecrinde
suskulardan örülme mahþer sanki
kýyamet kýyamet yeþeren diriliþ
þahdamardýr
atar genzinde









ve lale nehridir
akar akar da taþar kaburgalardan
kadýnlar kaynatýr buðdayýný
damlara, avlulara serilen
güneþte kurutulan
çýðlýklara dönüþür dargýn bergüzar
gülünce gözleri
kuþlara dönen haminneler
týrpaný her vuruþta
Allah diyen kadim rençberler
çeliðe çifte su veren
evliya demirciler
Rahman’ýný ameliyle sevenler
can sevdaný haykýrýr

kýzýl gökte sarý hilal gözlerin
kendini daðlara vurur
serilir öksüzlüðe keçe yolluklar
kýrýlýr fanuslarý sevdamýzýn
yorgun Diyarbekir
lorîninde yeniden doðar
þimdi nereye gidersen git hicret
yanar köþklerin
yanar Hamravat
kavrulur Seman
þimdi her can biraz sensizliktir
her aþk biraz hicraniye
gitme diyor semaver
bitme diyor daðlar, taþlar, kavaklar
can kýnýna sýðamýyor Dilaram
açar dokunduðun
bütün koðuþlarda
narin nûbihar










AÞK ÞÝMDÝ ZERYA

ebaneler hasretini haykýrýr
hasretini, mahzun, hazalsý
serden geçer serdil avaþin
nazarýn nazarýma
karýþýr durur delal
gözlerin sýrýlsýklam cehennem
gözlerin zelal
dilzarýmda hivbanular yeþerir
dilaverlere dilvanlar yaraþýr
rotindalar rolêdalara

bir rojdalýk ömrü var
suçsuz kelebeklerin
bir jiyanlýk nasibi ýssýz sevenin
gönül hekimidir
gülüþün hep baharda kýraðý
ve cehennemin dibi gamzelerin
hemdemiz, nefes nefese
baðdaþýz þahýna kadar baðdaþ
ve haldaþ, sevdiðim
yardaþ, Allah’ýn aþkýna

gecekondu masumiyeti
yoksulluk berraklýðýdýr
mahcup yüzlerden okunan bozlak
tozlu tülbentlerinde nenelerin
cennet kokularýndan bir þelale
sorma nasýl, bilirim
fakirhanelerin evliya saflýðýna
yetiþemez softa burjuva
yetiþemez nazenin











baþý ustura týraþlý
hovarda peþtamal çocuklarý
kenar mahlesinde zor ýzdýrabýn
antik bir hevesi büyütür
acýlar havuzunda boy verir
hüznü boylar havuþlar
caddelerde boy gösterir
yürüyen mezarlýklar
saçaklara ayrýlýklar konar

oysa kalbin, tetik kadar dinç
namlu kadar filinta
mermilerin þarjörlere dönmeyiþi
kadar yaþlýydý döþünde
döþün ki, nerdeyse çatlayacak
þehvetin vahþetinden
döþün ki alayýna yetecek kýsrak
emzirirken ruhlarý
hey ciðeri kýnalý, güneþ yanýðý
baþtan ayaða Diyar
tepeden týrnaða Bekir
yüreði bronz kentim

sevmek þimdi zerya
konuþ ki, dilsiz iblise
dönüþmesin susmaya alýþanlar
konuþ ki mertlik bulaþsýn
korkudan geberen asalaklara
susma ki delikanlý þehrim
hayýn baþbuðlarýn
mabadýný yalayan
kýraç itlerin puþt devri
vaktidir, hitama ersin









BERÝVAN

sen, boyuna bahar, asil ve asi
sen sadece gönülde yeþeren gül
Diyarbekir daðlarýnda türküydün
Diyarbekir baðlarýnda zýlgýtlar
sen boyuna sürur ve hep özü gür

ruhun göðsüne sýðmýyor Berivan
nereye gidersen git hep yüreðim
yok maþuka aþýktan baþka vatan
gidiþin hep koþmaktýr kaçtýðýna
boranlar da üþür, gitme Berivan

gülüþün vejîna, gülüþün sarya
gülüþündü; ýrmaklar ormanlarda
gülüþünle güneþler açar þevler
gülüþünde kanatlanýr zaroklar
gülüþün rojarya, gülüþün zerya

sen boyuna sürur ve hep özü gür
Diyarbekir baðlarýnda zýlgýtlar
Diyarbekir daðlarýnda türküydün
sen sadece gönülde yeþeren gül
sen, boyuna bahar, asil ve asi


















YÜREÐÝN AMÝDA

kalbin, savaþ sonrasý et kokusu
damarlardan fýþkýran kan çorbasý
kuzgunlar aynalarda
yolun gözler Amida
Selahaddin Eyyubi Cami keder kuyusu
vefatýndan beridir yoldaþ Mezopotamya
öyle cansýz, böyle lal kesiði

hey aman, durmaz yerinde
içerim paramparça
hücremin kerpiçten çiçekleri fersiz
yar çeþmesi susuz
ranzalar cehennem çukuru
Mervani yiðitler gerek þu puþtluk çaðýna
hey aman, can tutuklu
devir zor, devir cambaz, devir namussuz
zalimin mazlumluk
tasladýðý zamandýr

münafýklar yüzünden
haktan dönen gafiller
merhametli davetine muhtaçtýr
hey aman, erlik vaktidir
parýldar, parýldar nazarýnda
hýrçýn Silvan Kalesi
cildin buz cehennemi
kalk ayaða ey þehir
Nasýr-ý Hüsrev olsun yeniden þahid
düþtüðün yerden doðrul
dikil de süpür ey
namert çelmeleri










GÝYAN

gönül göðsün gülüydü
gülün göðsünde bahçe
tarihin mezarlýðý höyükler
anlatsýn çilekeþ destanýmýzý
gözü, deðdiði yeri
derinden deþen erler
vursun baðrýn teline
vursun döþüne döþüne
öksüz Diyarbekir’in
Dicle’nin yuttuðu çocuklar

hey yavrum hey de ne hey
aç, avaz, üryan
yetimleri ýsýtmaz hiçbir yorgan
yaþamadan bildim ki
yaþamayan bilemez
gel gör ne ateþler ne buzullarla
ölüm dansýnda leylim
içerimde, dýþarýyý hapseden
sevdan, kýyama durur
sevdan ki Amedî
sevdan ki dinmez

Cemilpaþa konaðýnda
çýðlýklar dolaþýr
çýðlýklar ki etten bir duvar
azimli antenine hoyrat gevherin
kuþlarýn uçuþurken ki
toplu kanat sesleri
giyan der durur bahçende
giyan
der
durur








BARIÞ KEVOKLARI

Karacadað’da eriyen karýn
þelalesi duyulur Çýnar’da
Cahit Sýtký’nýn serçeleri
Ahmed Arif’in yuvalarýnda
Sezai Karakoç mýsralarý
gezer durur, hevesli
kadim Suriçi sokaklarýnda

gözlerin ki gitmez
bitkin gözlerimden
gözlerin ki kafesime can
gözlerin ki bitmek bilmez
bir çift menfez aynalarda
hücremde neþen
sözümde yüzün
güzümde közün, özümde tözün
severim zulamdan içeri
toylar, efkara döner

kabir böcekleri dolar
gariban, yaralý kederlere
Kürdistan çiçekleri sarar
Kürd zaroklarýnýn
kardeþlik türküleri haykýran
safderun yüzlerini
bu savaþ ölmeli, bu savaþ ölmeli
durun siz candaþsýnýz
bu savaþ ölmeli
bu savaþý, bu barýþ öldürmeli
düþün, ne güzel cinayet
ne civan katliam










SERHÝLDAN

ýslýklar, çýðlýklara karýþýr
kan kusar Zilan Deresi
kafataslarýnda beyinler erir
patlar yürekler kafeslerinde
hasret tüter Tendürek
zulüm taþar süngüler
iblisin demir kartlarý
biçer masumlarý, deþer rahimleri
beþikte bebeleri, kimsesiz pirleri

gýrtlaðýna kadar ceset
ah dolar Zilan Deresi
þimdi nereye gitsen aðrý
þimdi nereyi görsen acý
hýçkýrýr mitralyözler
namlusunu mazlumlara çeviren
þeytancýklar yüzünden
ölü çocuklara tecavüz eden
ýrkçý zabitlerden alçaðýný
görmedi kederli anadolu

faþist teröristlerin ihaneti
kalleþçe yaktý kardeþliði
onarmak erlere düþer
sabýrla, umutla, sevgiyle
budur soylu metanet
budur kahpeliðe beþkardeþ
gel sen de katýl bize
indir putlarýn kör çehresine
adil, vakur bir sille











SEBAT ZAMANIDIR

Dersim’in gözyaþlarý
Enfal’in bakýþlarýnda çaðlar
Roboski’nin alnýndan akan
Halepçe’nin kanlý ahýdýr
Kerkük tüter Erbil’in burnunda
düðümlenir boðazý Amed’in
Kürdistan daðlarýndan
hogir bir uyanýþ doðar

sabret ey ümmetin yetimi
sakýn benzeme barbar ýrkçýya
bin kerre namert zulüm
görsen de zalim olmaman
mahþerde senin þerefindir
sabret ey ümmetin yetimi
karanfiller açana dek Halep’te
kötü günler mevte mahkumdu
sabret ey ümmetin yetimi
surlarýn sýrlaþana
sýrlarýn surlaþana dek

havar, yar yangýn yeri
gönülde can pazarý, havar
kan kesik, kan tutuklu, kan kelepçe
sabýr senden vazgeçse
sen sabýrdan vazgeçme
sabrýn taþýna dönüþ
milyonlar þehidiyle Kürd Milleti
ancak imanla ilelebed
felaha kavuþacaktýr
sabret, sabrýn selamet










ZERZEVAN KALESÝ

sabanlarda aþkýn rüzgarý
serilmiþ kepenekler omuzlara
iþte çoban kalkanlarý
kavallar, yüreklerde borazan
gözlerin, dalgalý, boran
gözlerin, inatçý, durmadan
gözlerin alayýna rezzan
gözlerin, gözlerindir Zerzevan
aniden bastýran dargýn baran
surlarým, sýrlarým, can kalesi

yüreðin, metal ejderhalar ülkesi
betondan dinozorlar devrinde
çarpýþan iki yýldýzdýk
atom tarlalarýnda antik sevmek
Urartular yazsýn argýn sevdaný
Ýyonlular gözlerinden anlasýn
acýlar içinde nasýl doðulur
ehil, dilaver mimari
filinta canlar ki, erbab, namuslu
parayý bulmadan önceki Lidyalý
hey gidi arslan ciðerim
içerin Sus kentinin devrik kralý

yar, avazým gelir küçelerden
lâl, avare, þahmeran hançeri
bin yýllarýn sýlasýnda yoðrulur
doðrulacak erlerin hasretiyle
taþlar erir, yürek daða dönüþür
ümidin kadim düþleri
ýrmaklar döþeði ellerindedir










NAMUS SEVDASI

ey oðul, bilesin
milattan önceki
Hammurabi yasalarý bile
daha adildir, daha yiðittir
katili, sapýðý, hýrsýz, yolsuzu
besleyip kollayan ülkemin
hukuk çöplüðünden

oysa Diyarbekir töresi
affetmez ölümcül ihanetleri
bilir, ihanete merhamet
merhamete ihanettir
ey oðul, diyesin
düzen deðil, düzenek
en kahpesinden
sistem deðil, sis perdesi
gafletin yargýsýnda adalet dediðin
oysa Amed’in kanunlarý
kayýrmaz namussuzu hak aþkýna
zindanlar göze alan
delikanlýlar kaynar
Hançepek, Saraykapý, Alipaþa
halel getirmezler adamlýða

ey oðul, susmayasýn
susmak kusmaktýr
içinde iyi olan ne varsalarý
Kürdistan güçsüzü affeder
Kürdistan dilsizini affetmez
sakýn, unutmayasýn
ey oðul durmayasýn










HOZAN

söndü zerdüþt ateþi, þaman alevi
söndü grejuva
geberdi batýl en þekilinden
bitti zivistan
konuþtu gerçek apaydýn
canýmýza güneþten sofralar serildi
bandýrmalar lal mevsimi
filikalar dargýn aþka
dað içini döker göðe lav kederiyle
çay tarlalarýnda çarpar yüreðin
kulaðýný topraða ver, dinle kendini
üstümüzde sis denizi
yürürdün Ninova
çemlere dönerdi hazan leylinde
yürürdün usul
kuðu boynun
nasýl utangaç
yaðarken hücremin ranzasýna
yürürdün Benusen kendinden geçer
ay ýþýðýnda yeþerir sakin
yeþerir onurlu
yeþerir þahýna kadar
leylim, yollar nefesin
ciðerimin közüne
kýþlalarda düðünler ilkyaz olanda
kodesin kodesime ekilir mahzun
yar çýldýrmýþam seni
hey cevherim hey
yine kan kusar can
Fuadoðlu göçer
taze ozanlar gelir










MÝSAK-I MÝLLÝ

Türkistan nezakettir
incelik, güzellik, cesarettir
Kürdistan cömertliktir
iyilik , dürüstlük, yiðitliktir
ferasettir, basirettir
þehadet, selamettir
zülfikarýn zaðlý pençelerinin
beraber savurmasý
deccalin kansýz köpeklerini

Kürdistan nezakettir
incelik, güzellik, cesarettir
Türkistan cömertliktir
iyilik , dürüstlük, yiðitliktir
Türkistan Kürdistandýr
Kürdistan Türkistandýr
Türkistan Kürdistansýz
Kürdistan Türkistansýz
harabe, viranedir
fersude, beyhudedir

öyleyse daya sýrtýný
omzuma, dað olalým
patlayalým küfrün yüzüne
mekan biz, zaman bizim
beklenen poyraz bizim
emanettir mazlumun ahý
soylu öfkemize kardeþim
öyleyse daya kalbini
sadrýma, can bulalým
fesadýn kellesine
cellad-ý canan olalým









KÜRDÝSTAN MARÞI

IKBY için bir hatýra

çifte su verilmiþ yürek çeliðinden örülme
Kürdistan kýlýcý sýyrýlmýþtýr kýnýndan mertçe
ey þehidoðlu, ey muhacire ensar Peþmerge
Güneþten Bir Hilal nakþet sancaðýna þefkatle
mütedeyyinleri arkasýnda olan vatanýn
kýyamete dek batmaz istiklali, güven öze
Kürd’ü köle zanneden haysiyetsiz râfýzîler
-Kürd bize ihanet etti- diye nefsini kandýrsýn
anlamaz, hakikat haini gafil müstekbirler
hakikat sadýklarýný / kendini yormayasýn
savaþ hasma benzeyince kaybedilir, unutma
diþsizi diþliden sakýn; merhametten ayrýlma
ürüsün dursun dinci maskeli münafýk itler
ardýndan hýrlanmayan arslana arslan denilmez
itten türediðini sanan fitneci kahpeler
uðraþma boþa; kardaþlýk nedir bilmez, bilemez
hakiki mü’minler ancak kardaþýmýzdýr bizim
onlara açýktýr kapýmýz, ocaðýmýz bizim
sadrýmýz kalkanýmýz; kýrk milyon Kürd Milletiyiz
yurdumuza sýðýnmýþ / barbar sabîlerine bile
gerçek müslümanlýðý yine bizler öðreteceðiz
bizi öldürmeye gelen, bizde dirilecek de
ey Kürdistan gençleri, hazýrlanýn gitmiyoruz
zulme asla susmayýz, kýrmað ile bitmiyoruz
devir, Salâhaddînlerin doðruluþ çaðlarýdýr
kapanmaz gözkapaklarý, Uyanýþ zamanýdýr
ne diyor Rasûlullâh; “vatan sevgisi imandandýr”
sev yurdunu hep imanla, Rabbin doðrularladýr
Kürdistan, Kürdistan’dan büyüktür; unutma sakýn
evlatlar çoðalacak ve taþacak, akýn akýn









ÞÝMDÝ HERKES DÝLOVAN

türkçülere karþý Kürd’üm
kürtçülere karþý Türk’üm
farsçýlara karþý Arab
arapçýya karþý Fars’ým
zalim azgýnlara karþý daima
ezilen halklarýn yanýndayým
budur imanýmýn gereði
gözlerinde erimemin sebebi
budur onurluca yaþamak
bendimi çiðneyip taþarak
yezitlerin önünde hep Hüseyin
aþkýmýzýn kadim bedeli
Diyarbekir denizinde tutuþmak
izinde göðüs germek boranlara
her ciðerin harcý deðil
çekinmeyiz namlunun
ardýna saklananlardan
yalnýz senden korkarýz Kahhar
paylaþmayý severiz denk
adaletin gölgesinde serinleriz
Amed sofra olur baðrýmýza
diz çöker, omuz baðlar
kardeþlik türküleri tüttürürüz
gel ey can, sana da yer var
kurtul kibir tasmalarýndan
gel beraber sevinelim razý
ayný tastan yar içelim
Dicle aksýn alnýmýzýn üstünde
ensemizde masumiyet gülleri
sesimizde dilovanlar
delikanlý yeþersin










MAZÝ ÝÇERDE ALBÜM

eser asi bakýþlarýnda
hoyrat Fýrtýna Deresi
çakýþýr durur dikey yýldýrýmlarca
nehirlerde taþ köprüler yüreðin
ormanlarda su ceylanlarý
þirin bir kýyýmýz vardý
bulutlar denizine sýfýr
nehrin önü penceremiz
balýklar yarýþýrdý tutulmak için
nazenin oltamýza
yeþilin maviyle dansý gibi
yar sevmiþem seni
saçlarýnda çay burcusu
ellerin yumuþacýk, kýnalý
nefesin bahar
gülüþün cehennem
ve anlatýlmaz, yaþanýr
hilesiz kucaðýn
Karester Yaylasýnda
bir ahu dilber loy loy
nasýl da söker adamýn yüreðini
var mý böyle civan kýrým
cinayetler içinde
oy sevmiþem seni
dindiremez Palovit Þelalesi
bu güneyli hasreti
bir kere yakmýþtIr kuzeyin kýzý
aþkýn kadim meþalesini
gidiþin bile hayat sevgili
isimsiz mezarýna yuva kuran
marandalardan belli










DEVRAN FEYEZAN

yaþamak, yaramýza alýþmak
gidemeyiz kendimizden Neval
kaynaþmak zorundaydý
insanlar öz gerçekleriyle
bense gözlerinde hala saklambaç
yokluðunda körebe, feci
sessizliðin, yalnýzlýðýmýn baþkenti
gidiþin anadili aðýr yorgunluðumun
yaðmur yemiþ paltolar birikmiþ de
altýnda kalmýþ içerim sanki
serinliðin þimdi hangi gölgeyle
yürðim yüreðini baðýrýyor Neval
can tenine gayrý sýðmýyor

oy Kürdistan Daðlarý kokardý
týlsýmlý, sýcacýk nefesin
cönklerde antik harflerdi adýn
þarkýn, eski vadilerden miras
tüter yalçýn geceler hücremde
ellerim ranzada, duvarda
masada, kafatasýmda ellerim
hicran ki ne dar bir mezar

bilmem ne zaman uyanýrdýk
hasretinde uykular yaktýðýmýz
kardeþliðin can bahçesine
yaslarýn deðil, düðünlerin
iktidara geldiði þenlik demleri
bilmem ne zaman yeniden
gelinliðinle yanýmda sen
kurtulacaktýn kefeninden










AÞK ÞÝMDÝ PARYA

ay ýþýðý çehren kokar
sýrrýn kýrk kilitle kilitli
sadrýmý yumruklayan sandukamda
þimdi sen bende tabut
bense sende kabristan
ve iþte aþk kursaðýmýzda parya
ne olur bitme Rotinda

þimdi karanlýktýr yuvamýz
çýrýlçýplak kaldýrýmlarda
sýrtýmda karakol kuþunlarý
kim vurduya çýkmýþ adým
öyle sensiz öyle öksüzüm ki yar
þimdi solmaklar yeþermek
acýnýn rahmine gömülen cana

sor da anlatsýn Turcel
söylesin Hýdýr Tepesi
aþk bize hiç gülmedi Rotinda
aþka gül dererken yýlmadan
varsýn tütün saran çocuklar
gül kokusu nedir bilmesin
bilmiþken zararsýzlýðý
deðil mi ki iyilik onlarýn hakký
varsýn bekletsin talih

sabretmek de güzel leylim
ay ýþýðý þelale olup yaðýnca
güzel yavrularýn düþlerine
seni hep bekleyeceðim Rotinda
çocukluðumuzun gariban
keresteden penceresinde









DÝCLE HAZAN

bizim köyümüzde gonca
bahçeleri yoktu
yer sarý, gök kýzýl
anýzlar, baþaklar, buðdaylar içre
kavruluþ serinlikti
kara köy bebelerine
çeþme baþlarý mutluluk nedeni
saflýk, sadra nakýþlý
hamaklar, divanlar
saman lifinden
sevdalar utangaç, namuslu

oysa bizim köyümüz
upuzun geceleriyle meþhurdu
eþkiyalar, haydutlar
çocuklarýn hayaleti
pirlerin kabusuydu
ve kahraman deðildi jandarma
derin devletliler
kahpe rütbeliler
esrar ticaretiyle meþguldü

büyü çocuk, büyü de kapat
þu haysiyetsiz cenaze çaðý
büyü de büyüt narin
puþtlarýn kör ensesine
adil zülfikar
o demdir, ölse gam yemez
bîkes Diyarbekir
dargýn tigrisim
argýn haznedar










HAZAL

Taþköprü Köyünde adýn
nakýþ nakýþ tütün kokar

Hazro türkünü çýðýrýr
sanki arþtan akar sular

seni ýrmaklarca sevmiþem
lo seni nazlý ceylanlarca

delilolar, govendler
ve fýkýrdak þuþaneler

hey zalýmýn kýzý, bir gülsen
göverse baðlar ile bahçalar

þemsin fýrtýnasýyla çöken devran
dolunayýn kasýrgasýyla filizlense

sevdamýz ormanlara miras
biz bizsiz iz deðiliz

biz bizde gürül gürül memleket
gürül gürül vatan

sen denizaltý þehrim
ben rüyalar alemin














Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.