Gün doðumunun ardýndan bir kardeþ doðmuþ. Göbek baðýný rüzgâr kesip semaya savurmuþ. Kardeþ serpilmiþ, büyümüþ bir gün anka kuþu çýka gelmiþ. Sormuþ kardeþ: "Gün doðumunda rüzgârýn yolu nereye düþer?" Anka kuþu semaya bakar: "Güneþin ilk deminde, bulutlarýn üzerinde, mavinin hemen altýnda semaya dönük yaþar." Kardeþ: "Sen hiç oraya gittin mi?" Anka kuþu þöyle bir kanat açar, birini ona uzatýr: "Gel seni götüreyim rüzgârýn semaya öptüðü yere. Güneþte demlen, bulutlarýn üzerinde yüz, mavinin altýnda rüzgarla birlikte sema et." Az gittiler uz gittiler dere tepe düz gittiler, Kaf Daðý’ na þöyle bir seyrettiler bir de ne görsünler; Ceylanlar semada sekmekte, Rengarenk kýr çiçekleri zirveden akýp gelen suyu içmekte, Bir orman görünen ömrü hayatýnda göremezsin. Ebemkuþaðý yaðar üzerine, uzansan tutamazsýn. Yükseldikçe yükseldiler, kalbi çýrpýnýp duran bir kuþ misali uçtu ha uçacaktý. Anka kuþu: "Ben daha ileriye gidemem, orasý bana yasaklý, kardeþliðim baki lakin burasý yolculuðun sonu." Kardeþ: "Yolu nasýl bilir nasýl bulurum ben þimdi sensiz?" Anka kuþu: "Kalbini bak! Orada taþýdýðýn yalnýzca bir parça et deðil." Kardeþ baktý, kendini yokladý, gördüðü o deðildi. Bir sýtmadýr kapladý bedenini, can kuþ misali uçup rüzgârýný bulunca, O artýk kuþandýðý bu bedende deðildi. Sosyal Medyada Paylaşın:
Mesut Tütüncüler Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.