MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

İslam Şairi
Bilal Yavuz

İslam Şairi





ÝNCELÝKLERÝN EFENDÝSÝ

kuþu vefat eden çocuða taziyeye giderdiniz
rengarenk ebabiller yaðardý gül þerbeti kývamýnda
hýçkýrýnca yavrular; namazlar, dualar kýsaltýrdýnýz
mukaddes Sina daðý gibi mübarek sýrtýnýzdan
pak torunlarýn inmek istemeyiþi gönlüm umarsýz
gözyaþlarýnýn tadýný iyi bilen mecalsiz diller hatrýna
geceler, gökadalarca çullanýrken yüreðimin boynuna
ruhumun çocukluðu ahlarken gövdemin maðarasýnda

siz ki hizmetçilerinize dahi öf bile demeyendiniz
söküðünüzü diker, karnýnýzda taþlarla gezerdiniz
ayinlerinin kibriyle -piþtim- der iken nice kavuklu
günde en az yeþtmiþ defa; aþkla istiðfar ederdiniz
cümle canlýlardan; ezilen emekçilerin safýndaydýnýz
ortaya doðru yeþertip öðütleri kimseleri kýrmazdýnýz
kölelerin ki, azadý için hiçbir fýrsatý kaçýrmazdýnýz





















anlatmaktan anlattýðýný yaþamayý kaçýrmalar deðildi
yaþamaktan anlatmaya vaktinin kalmayýþý sahih sevgi
ürkek tavþanlarýn mahzun ceylanlarla buluþtuðu
altýndan saflýklar akan ýrmaklar gibi bir geceydi
zarif nehirlerin baþýný taþtan taþa vura vura çaðlayýp
uçurumlardan þelale olarak atlarken ki nezaketi
gibi bir havaydý hilalin pýrýltýsý vururken alýn yazgýmýza
meltemlerin korosu, resmi törendi kulak zarlarýnda
ve hasretin þu daðdan yumruðu gýrtlaðýn yataðýnda
ve zulüm; suskudan tükenen dilceler kördüðüm

vurulan masumlarýn babasýndan kurþun parasý isteyen
otokratlarý þimdi hangi tarih kabul etsin hafýzasýna
ey kalbimizin diktatörü siz diktayý bile güzelleþtirirdiniz
yeter ki bir iþe baþlayýn, kýlýnçlar çiçek açardý buzulda
gitmeseydiniz, bitmeseydik, tutuþsaydýk yaðsaydýk
sevdasý için kavrulan cehennem gibi küfür tepesine
sessizliðiniz, aniden bastýran mutlak bebek gülüþleri
durgunluðunuz, boralarý çekip dindiren kadim kasýrga
dolaþýrdýnýz, kuþlar uçardý sanki okyanuslarýn dibinde
canlar sizsiz, vadilerde þaþkýn gezen þimdi dilsiz “Þuara”















GÖLYAZI

zeytin ormanlarý, gam leylekleri
sazlýkta salýnan nazlý sandallar
Apolyont gölünde mahzun gökada
Aðlayan Çýnarýný aðlaþmakta
sevdaya pervane yel deðirmeni
Eleni’yle Mehmed’i anlatmakta
yerinden yurdundan eden acýlar
bazý mevsimler çýnarýn göðsünden
birkaç damla kan olur göðe damlar
uðultular duyulur Rum evinden
derler ki; aþklarý ah olup tozar
çýðlýklar yükselir harabelerden

ey devrik ulu çýnar; bir bilseler
ne sýrlara þahid ihtiyar gövden
koynunda can veren nice hasretler
hesap günü için bir mahþer bekler
miras hatýralar, Mübadele’den
yüreklerce çarpar zerrelerinde
çýðýrsýn mayaný Zambak Tepesi
dallarýnda; Taþ Mektep öksüzleri
Kazým Paþayý hayýrla yad etsin
daðlan hey Gölyazý, aðla ve çaðla
saplý durdukça tarihin baðrýna
sönmez hakkýn hilali karalarda



















MAHZUN SEVÝNÇ

yaþamýn en güzel sahne performansýydý rol yapmamak
içindeki o tamtakýr kavanozun kapaðýný bir sýyýr da gör
içlerden göklere kanatlanan ne kelebekler keþfedeceksin
bayýndýr bakýþlar, güzel bereket suda
tadýlmazýn tadý mý, görülmezin yüzü mü
dallarýnda Gülibriþim çocuklarý; buruk
Petunyalar; kar suyunda serpilen kainat çiçeði
yeþilin nefesini hisset, ak mavilerin taksimini
ýslýðýný bozkýrlarýn, meralarýn utancýný buðuda
ruhunu poyrazlarýn, gülüþünü yaðmurlarýn, dansýný ateþlerin
içindeki boþluða batýrdýðýn çiviler gibi ceset kokan þehirler

içindeki evrenin yýldýzlarýný keþfet gözlerini çevirip kalbine
bir vapur Nuh adaþý; hayret makamý özerk düþüncelere
ve güneþte kavrulan esmer merhamet bozkýr teninde
bir ormanda bir ýrmaðýn bir ceylanla buluþmasý endamlar
sararmýþ mahzun fotoðraflar emsali kartondan albümlerde
filmleri kopmuþ özlemin; paslanmýþ denklanþörü gurbetin
gel etme gel etme gülleri tomruk; ahvah çiðdelerinde
gül þerbetine uzatýrken aðzýný dibine inen serinlik sanki
hilalden bir güneþin altýnda gölgelenirken Güzbatýmý
























ölümün üzerine sürüyor motorunu Hamza yürekli
panzerlerin altýna yatan Ömer öfkeli kalbi kýrýklar
savaþ uçaklarýna tornavida fýrlattýran gariban sevda
bir ateþ ki tutuþmaz her fitilde en doðru en dobra
yalan oðlu yalan; yiðitlik destanlarýnda gördüðün
öldürmeler deðil yaþatmaklarmýþ asýl kahramanlýk
tanklarý durduran o þefkat çýplaðý ellerimizden öðrendim

kendisine çevrilen hain namlulara; konuþur gibi mikrofona
son anda dahi -gel vazgeç evladým- diyen ananeler mesela
utanýr sloganlar; iþte bu anlatýlmaz iþte bu yaþanýr
idam isterken bile þu heba edilenlerine üzülen kýrgýnlýk
tutuþmuþ Hakk aþkýyla kavrulmuþ derviþ cehennem hey
sevgilisinin hasmýný beklemektedir; taþkýn
içimde hep bir senler beklemektedir, aþkýn
beklemek; beklemektedir, beklememeyiþleri
beklememek; beklememektedir, bekleyiþleri
gayrý eminim, hüznün en yakýþtýðý gönüldür mahþer yeri














KIYAM SAATÝ

biley taþlarýyla seviþen çetin kýlýnçlar
bileniþin koynu týrmalayan yalçýn düeti
hýyanete vefa, zulme ýslah, çalýma vicdan
markasý mýhlanan
kepaze devranlardan geçtin
kývrak ve keþþaf, býçký ve haklý
karaltýya bir kandil kýsraðýný sürerken dört nala
þamdanlýklar, hýrýltýlar, bazalt kokularý
ökçelerin o baygýn tekrarýnda kaybolmadan

en derine sürülmüþ mahkum
kýnýndan sýyýrmadan boykot sancaðýný
ruhsuzluða, aþksýzlýða, banka bankerlerine
doðrulmaz devrildiði yerden domino taþlarý
çünkü birlik, cümle lehçeleriyle veciz
daha elvan, daha gür, daha kokteyl
bin balyozdan tek yumruk gibi çökmektir tuðlara

oysa biliyordun, sancaktar olduðun kadar
tiryakisiydim sokulgan süzüþlerin
tayfunda uçuþan perçemlerine, dalgýn
uyandýkça tomruklar, yiten saflýk
içinde, büyüdükçe küçülen bir çýkra
oðlaklar, zeytin aðaçlarý, kýraç dað etekleri
açtýran, acar içtenliklere filiz
ki fukara ocaklar, baþkenti insan haklarýnýn



















insanlýk, senatolarda bahsi geçen yalnýzca
senatolar, tek diþi kalmýþ canavarýn
edemeyip kendini kendine itiraf
yatsýlarýn kuþtüyü yastýðýnda kývranan yaratýk
nefsinin dahi inanmadýðý týraþlarýna
raðmen PR çalýþmalarýna, ikna odalarýna
halklarýnýn bile gözünde yosma

çünkü gümrahtýk, bir ýrmak ne denli olacaksa
alemi yoktu sökülmenin ifþa ajanslarýna
yetiyordu bir dargýný ondurmak
her lügatte barýnmayan karþýlýksýz kelimesi
en fazla müminlerde anlamýný bulmaktaydý

oysa katrandan kazýnýrken garibanlar
hazmedecek kadar alçak bir sinikliðimiz yoktu
yokluk bazen varlýktýr
varlýklýydýk ve rugan
duruþlarda parýldayan bir urgan gülbankýmýz
nerdeyse gözleriyle devirecek adamlar arasýnda
nerdeyse gözleriyle devirecek madamlar arasýnda
sendelerken de putçuklar
satýrlarýmýz için can atýp durmaktadýr













yeter ki bir rüzgar ya Rahman
neresinden baþlarsak birleyecek
kenetlendikçe suskun
kenetlendikçe eforlarý týngýrdatan
orijinal bir seda
toplayarak dergahýnda
cihad diye çarpan fuad oðlu fuadlara
tarihi iþlevini andýracak

aceb mutluluktan uçuþtu mu melekler
seni gördükten sonra insan yaradýldý diye
seni yani nereye yükselebileceði insanlýðýn
hasýlý onur, miracýnla insan fýtratýna
ölüm ki bildirir kýymetini ebediliðin
göçtün ve güzelleþtirdin
kalbe mevti, göçtün fakat
bu paramparça surlarý kardeþliðin
çaktý yokluðunun zorluðunu körkütük boðaza

þimdi bu kumandan yelkenleri fora
bu sultan gemileri dans ettirecek zilanlarla
mürettebat hani
bir Sur nefesi elzem
birleyen kýyamlara
uzakça afradan, tafradan, hanlýk hýrsýndan
bir de Ýsrafil
baþtan ayaða uyaran
uyanýþlarý birbirine varis kýlan
hýzýrla kýrkbirinci saate uyandýran















KALBÝSTAN GEMÝLERÝ

pek sever saklambacý sevda dediðin
evladý aç kalmasýn diye günden güne
zayýflayan varsýl babalarýn sayýlan kaburga kemiklerinde
analarýn demirden yoksun ama metalden pehlivan kanýnda
pek sever saklambacý sevda dediðin
nice aydýnlýklar ki karanlýk
nice karanlýklar ki aydýnlýk
gösterir aydýnlýða kimliðini karanlýk
öðretir karanlýða benliðini aydýnlýk

ne çare inkarlara beyazlar ýþýklar içinde
ne keder imanlara yusufçuklar kuyusu
oysa küpeþte kýlan geceyi sýr olmaktýr
kaybolana söyle derman hangi ýþýk
pek sever saklambacý sevda dediðin
neyleri nargile gibi tüttüren adamlar
birþey kaybetmez takip etmemekle gündemi
ceplerinde aþkýn gözyaþlarý çiçeði
yaprak güzeli yatsýlardan
patiska seherlerden ahþap oyalardan
ovalara güldancasý kurulan obalardan
aktolgalý otaðlardan
cana bir sinan timsali saplanan
kederi kaderine Elest bezmindensadýk
kökleri göklerin ve dallarý kürenin göðsünde









öyle bir yakýlsýn ki Kalbistan Gemileri
kalmasýn fedakarlýk çiçeklerinden baþka
ýrmaklara býrakýlan ümitlerin öksüzleri
sürsün firavunlarý gazabýn kýzýl denizlerine
destanýný -aþký cephane diye taþýyanlar- nakþetsin

gamlarý gerdanýna ney gibi üfleyen adamlar
düðümlene düðümlene çözülen elmaslarýyla
füzeli akþamlarda kýrlentleri kanter içinde býrakan
milyonlarca yavru aðlarken utanan sýrýtmaktan
vebalinden hayýr onlar da sýyrýlamayacaklar
þimdi mevsim, mahþerde yakalara takýlan çocuk elleri

durdukça boy veren düþler gayrý tartýlarýn denk düþmesi
öyle bir zaman ki bu çaresizlikten tarifsiz cinnetler
çaðýn Ömerlerini dahi ölümün ötesine karþý sarartan
duvarlarda milyarlarca çatýk kaþ sanki sýfatýna
daralýyor sýkýlmýþ yumruktan kurusýký sadýrlar
döþler ki öfkeden çýldýrmýþ saatli birer bomba
toplansa cümle ruhiyatçý deðil derman ümmetin yalazýna

derdini boynunun küfesinde taþýyan adamlar
çünkü birþey yapamamak herkesin birbirinden kaçýrdýðý
ama buruk muhitlerde aðzýna kadar dolup taþan
burada sanarken hayat sürdüðünü bostanýna
orada adalet merhamet için yaþamaktadýr artýk
çünkü Suriye akkordan bir zülfikara dönmenin adýdýr
eninde sonunda siyonizmin baþýnda parçalanan
milyonlarca þehadetten sonra içine çekebildiðin ýtýr
Cebel-i Târýk’da bir figan asýrlardýr dolanýp durmaktadýr
çünkü kýyamet kýyamet büyüyen bir diriliþ vardýr
bir velâdet için ya Rab
ne cehennemler dalgalanýyor





















MAVERA TAKVÝMÝNDE BÝR YAPRAK

kýrýmlarda, beraber katledilirken
evladýna kefen olmuþ valide cesetleri
çünkü anneler, þu zamanda bile
çabalar, vefatý nazik göstermeye
kýnalý kekliðine, kýrký çýkmamýþken
bambaþka yörelerde, apayný sahne
hiçbir þey olmamýþ gibi devam etmek hayatýna
günde milyarlar kere, çok kahkaha, az insanlýk
nafile deðil, hoyrat sokak köpeklerinin
gittikçe daha fazla imtinasý, gelip geçenden

oysa gümlememiþ ketum füzelerden
saksýlar, oyuncaklar çýkaran mustazaflar
etti mi hicret, kuþunu, kedisini unutmayan
iþte bu sessizlere, cevrederken tiranlar
masumu terörist, teröristi kahraman
vatanseveri hain, haini yurtsever kýlan
anýrýrken ýslah diye bozgun üzre bozgun çýkaran
bir çeperi, bakýþlara çekmek istiyordu



























oysa tam bu zamanlarda tam bu noktada
hayýr, deðil -az sonra, yok -þimdi reklamlar
tuzaklarýn üstünde bir tuzak vardýr gerçeði
usanmadan asýrlardýr, devreye giriyordu
cerenlerin sýcacýk gülüþünü
bölüþürken erenler, þurada
helak olmuþ bir kavim gibi gözler yeþeriyordu
ertesi nesillere, ibret mirasý, kalan talan

aðarýrken aðýr, erkler, bükümler, hendeseler
cümbüþler, tin saatleri sanrý köþklerinde
esrardan savruk, cismiyle bir tan vakti garb
þarka dönüþecektir, yeter ki çemren
çünkü asla dönmeyecek faytonlar balkabaðýna
sabretmek, yarýsýdýr dikey zaferin






















BÝLÝNÇ YAZITLARI

idam, fizik saatinin durduðu hazin zaman
yeni bir doðuma yüklü, körpecik devranlara
dibinde depremler gibi sýzlayan kemiklere
ne zaman aldýrýþ eder varis nasýl bir demde
uykular mý gözlere, uyanýþlar mý yakýþýr
bilmem kaçýncý bahar, gökte kaçýncý ýtýr
söyleyin ey rahimler, ekin ne vakit biçilir
özünden kýyametler taþan yiðit asker vaktindir
sen haykýrmasan ben haykýrmasam hangi devir
eðrileni kýlýcýyla; nerede, kim düz edecektir
çarpar alemin nabzý hakkýyla atan yürekte
maðlubiyetten baþka galibiyet mi var katle
inleterek enseleri, muþtularýn muþtasý
doðunca emekçiler birbirinin tam aynasý
kaynaþtýkça hakikiler; zýrhlý, roket iþlemez
musibet olup yaðsa dünya bu bilek bükülmez
teknik, sadrýna iman üfürmeni beklemekte
sanat, baðrýna irfan nakþetmeni özlemekte



























diller, kültürler Hakk’ýn ayetidir, inkar etme
kendi ahalin için susadýðýný ey müslüman
kardeþine dilemedikçe düþün tam mý iman
deðil mi ki cümlesi; teðmen ata yadigarý
nedir bu hýnç bu telaþ bu tüketme ihtirasý
vallahi paramparça eyler son vahdeti
ileri gelenler, tanrý edinirse, kibrini
tufan olup kopsa evrenler ne keder Nuhlara
vardýr her dem bir kadýrga en dipteki ruhlara
kesilip nil/fýrat/dicle, çaðlayacak çaðlara
Asr-ý Saadet nurun; iliklere, ýrmaklarca
öyle bir kývýlcým bahþet ki bize ey Rabbî
görmesin baþka bir çýkýþ yol kaçaklar dahi
saçýlan kýrýklarý ancak yangýnlar zamklar
öyleyse yansýn yürekler ta kaynaþana kadar
















BEYAZ KARANLIK

Gövdeyle kuþatýlmýþ dinmeyen ruhlarýmýz!
Aðlar, yýrtar kendini sonsuzluk diye diye…
Sanki evvelden tanýþmýþ gibi canlarýmýz;
Yosun gözler boðuk kellede ürkmüþçesine.
Dalardýn; sen deðil, uzaklar koþardý sana.
Bakýþlarýn, sumrularýn sarsýlmaz töresi…
Uyurdun; uyanýþa dönerdi uyku, hýrsla!
Nakýþlarýn, varlýða gebe bir yokluk sanki…
Çiçeðin yüreðinde çiçek açan polenler;
Anlatsýn öykümüzü ceylansý yavrulara…
Yataðanlarla doðranmýþ bataðandý keder;
Mahzunlar mahzeninde kurulmuþ kursaklara.
Dikiþ tutmaz ülküler çaçaron göðüslerde.
Mevte battýkça çýkardýk doðumun yüzüne!
Tabutlar baðýrýyor topraðýn yüreðinde…
Kefenler, kuduruyor okyanuslar dibinde.
Duyamaz; yangýn kuleleri bu cehennemi.
Bulamaz deniz fenerleri þu pus gemiyi…
Bir sýyrýk ki, âlemler saklambaç pýhtýsýnda!
Aklýn dil, vicdânýn göz kesildiði boyutta...
Sisten, çýðlýktan bir kaledir beyaz karanlýk!
Çektikçe çeker göðünü göðüne, haylazca.
Ah ne afet katliam; rahim nurda kayýplýk!
Nadide eriyiþtir; katýþmak, karýþmaza…
















DEMLÝ SAÐANAK

Dünyayý sömürmediðin ölçüde erkinsin!
Mülksüzlük; en hýncahýnç mülkü zengin yüreðin.
Iþýk, yürekçe atar karanlýðýn büstünde…
Zulmün celladý adalet peþinde zalim bile!
Derviþ ki sýrf taliptir; talebi, talepsizlik…
Sýð seslere en gökçek refleks derin sessizlik.
Dikilmiþ; inleyiþler gibi mezartaþlarý,
Seyyahý durdurmak isteyen uyartý gibi.
Ýþkilsiz, kavrulanlar için kýþ bir bahardý;
Ýnleyiþ ki beþ mevsim dinmeyen ruh depremi.
Þimdi esmeyen poyrazlarýn bereketinde,
Bir kuraklýktýr gayzer kýlan ötleðenleri…
Bahçeyi tatmak sizsizlikler iþkencesinde,
Saðlamlaþtýrýr bülbülün baðýr kafesini…
Çatlar kafataslarý yeryüzünün koynunda,
Baþý dik gözü yerde kuþlar gezer magmada.
Çürümeye kýyamayan çocuk kemikleri…
Çatýrdar; ahlarýn arþa yükselmesi gibi.
Önlesin kalbin bakýr zehrini kalaycýlar!
Hüngürdesin sipsiler; dile gelsin uzaklar,
Gassallarý kýzartsýn gazelinde kýskaçlar…
Dalgalansýn canlardan bir umman yaþamaklar!
Körükler, esnedikçe týmarhaneler boyu…
Keskin pas; týrnak kýlar bronþa her soluðu!
















HELAL GÜZELLÝK

Yüzleri tanýnmayan cesetler arasýnda;
Tanýmama hissi aðýr basan annelerce,
Öldü antik kaygýlar beklenen gün doðunca,
Caiz cemal sofrasý serildi ezgimize…
Deha deha yeþeren rasathaneler kalbin,
Eþ zamanlý indirilen uzay roketleri…
Mümin filozoflar ki ecdadýydý bilimin!
Ýslam, medeniyetlere insanlýk öðretti.
Ey kafataslarýndan parklar doðuran hande!
Yüksel yüksel büstümden üstlerin kursaðýna!
Ufalanýr mumyalar azmin gömütlerinde!
Gýcýklanýr kuþkular ruhlarýn gýrtlaðýnda…
Diriliþe adaklar doðurmalý rahimler;
Akýncýlar aþkýna doðrulmalý gerdekler.
Anneler dantel gibi iþlemeli yelkenler,
Örmeli yýldýzlardan; ýþýl ýþýl þilepler…
Sýlanýn volkanik gölünde yüzen aþýklar,
Haþinleri inletmek o mertlerin cenneti!
Kabre definden sonra aniden canlananlar;
Anlayabilir belki bu araflar pistini…
Deðil dudaklarla nefesdaþ þu mýsralarým!
Kendini bildiðini sanýrsýn, bilemezsin.
Sempati! Neye göre? Nafile çaðrýlarým,
Gözden bakan eremez görküne görünmezin!




























KALABALIK YALNIZLIK

Ay: gökkuþaðý çelengiyle arþta bir kuyu,
Namlular alýnlarda volkanik kýþ mevsimi.
Buzulda har kesilen nabýzlarda çarpan su;
Öksüz kalderalar gibi haykýrýr tevhidi…
Ölümcül yerle gök arasý fýþkýran hayat!
Çaðýrýr; hepliðin, hiçliðin tek sahibine…
Uzay okyanusunda inci devran ne bayat,
Heyecanla gelenler hep gider çöküntüyle.
Onlar siyah aydýnlýk! Biz özgürlük tutsaðý!
Onlar havra sessizlik! Biz barýþýn kurbaný!
Unutma! Ey boþluklar çölünden sýzan feyiz,
Kumsaati yurdunda çýdamdýr sermayemiz!






















GÜNEÞ HÝLALÝ

telgraf tellerine dizilen kumrular gibiydik
nakýþlarýmýz gökyüzüne dalarcasý dolarken vatana
ezanlar saçlarýný okþardý sayvan zarlarýmýzýn
derimizde erkin ülküler gerilirdi tam ilkeli
alnýmýzda baðýmsýz bir yurdun hayat çizgileri
ellerimiz hür memleket kokardý batarken deryalara

büyüttüðümüz her gonca; çocuk bahçelerinde
kurulmuþ bir Hakikat Devleti çaðýn ufuklarýnda
aþkýn ahlakýyla sancaða çekilen nur yüzlü umutlar
ýrmaktan sofralarca serilir içimizin kýþ çölüne
her dem yeniden diriydik yavrucak heyecanýyla
sola sola baðýþýklýk kazanmak bütün solgunluklara

yoksullar yönetseydi dünya iyileþirdi bilirdik
anneler baþý çekseydi resmi kurumlarda dantel örtüeri
kibirli ve hýrslýlar ezse de arzýn bütün çimlerini
topraðýn sakýndýðý tohumlar henüz çürümemiþti




























ezilen gül içinde kabýný yarýp çýkacak yeni bir gonca
inadýna suladýkça azmi güzellik yorgunu vicdanlar
kötüyü iyiliðin selinde boðup yýlmadan susturacaktýk
güneþten hilalin gölgesinde selama duracaktýk
yoktu ümitsizlikten ehem öldürücü nefretlimiz

karanfil yaðmurlarýna karýþan ýhlamur burcularý arasýnda
hakkýný arama meslekleri adalet gününe dek biliyorum
ama nasib et Rab cennetinde bile helal marþlar istiyorum
bizi ordun kýl diz sarsýlmaz fazilet ipine ebabiller gibi
mazluma rüya zalime kabus eyle cehennemlerin tarzý

aþkýn kâbesiydi cihad meydanlarý yoktu itirazýmýz
sevdanla vurur, vurulur, sevdanla yaþar, yaþatýrýz












DAVA ADAMI

kalemini asa diye kuþandýn, kaðýtlarýný sahra
mahþerî bir sükûnetle haykýrdýn asrýn sadrýna
iki parça cama sýðmayan o canlý bakýþlarýnda
yaþama sevincin gibi serpildi müslüman coðrafya
bilirim düðünün bugün; Aliya’ya selam söyle Akif abi
de ki her belde þimdi Srebrenitsa inananlara
öyle yalnýz býrakýldýn ki þu hakikat davanda
ilk nefesini alýr gibi verdiðin son nefesinde bile
takdiri bir baþýna karþýlamak düþtü nasibine
bir ömür çabaladýn; çarpýþtýn Leyla uðruna
sonunda Halid gibi göçtün þehadet aþkýyla
Malcom’a selam söyle abi; Basayev’e, Ahmed Yasin’e
bil ki yarým kalmayacak bu çaðrý aðýr yüreklerde
haleflerin muþtular serpecek mahzun makberine
þimdi bir Asým’ý olarak; Mehmed Âkif’e selam söyle
gözlerim durmuyor Akif abi, dinlemiyor mantýðýmý
Zarifoðlu aðabeyin serçeleri zikretsin topraðýnda
-dünya ne kadar da fani- dercesine yaþadýn, gittin
Sezai üstad gibi deviþi oldun kentin, kesilmedin
gelseydi elinden; bilinç için alemi belgesele çekerdin
Arakan’lý çocuklarca, Bosna’lý annelerce rahmet sana
komþu kýlsýn Rahman; Metin Yüksel’e, Seyyid Kutub’a
Kudüs’ü bileðinde saat diye taþýrdýn Pakdil gibi
görmese de gözlerin, imanýn gördü hür Filistin’i
emaneti savaþtýðý emin elçide olan Kureyþ misali
öyle edepliydin ki; hayran kaldý hakkýn hasmý dahi
bildik eylesin Allah… evliyasýna seni Akif abi…
Ömer’in, Ali’nin, Fâtih’in kalbine yoldaþ etsin kalbini



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.