yorgun.. evine gelip; daha pabucunu çýkarmadan sürüden ayrýlmayan köpekleri yallanmýþ kendisine de yer sofrasý hazýrlanmýþ tahta kaþýkda tapteze sadeyað, çobana ayrýlmýþ taze yayýlmýþ bir toptas dolusu ayran ..
ya da bastýrýktaki toprak testiden su baþýndaki þapka tutularak içilmiþ yeni yeni terlemiþ býyýklarýný elin tersiyle silmiþ toptasdaki ayrana ekmek kýrýlmýþ; doðramaç yuka ekmekten taze peynirli çomaç, ya da nor’a pekmez karýþmýþ.. çoban aç! çökelek ya da kese yoðurdu,
yeþil pýransa yapraðý, yaðlý dolaza iki yumurta biber, kumpir cýrt firengi arar gözleri haþlanmýþ yumurta dürülmüþ belki “hurdan iki biþiy yeseydin ha!, daðdan geldin, garnýn açdýr gelivi” “gene uyur kalýrsýn hinci”
uyusa mý, yoksa kahve “mahana” mý edilse de bir þekilde köyün ortasýndan geçilse! merdivene yaslý deyneði; eþekden indirilen kepenek bir köþede, boþaltýlýr kekik dolu heybesi çam sakýzý çoban hediyesi ..
serilir güneþin gözüne darmadaðýnýk daðarcýðý, yanyana asýlýr tüfeði, harbisi, av çantasý kuru ekmekli azýk torbasý yeniden doldurulur, sekideki deliðe konur testi, çobanýn matarasý, yel alýr, soður depreþir, yavuklusu üstüne hülyasý sinekleri kovalamayý unutur ..
kuzular melemeyi keser, çanlar susar kapýnýn önünde köpekleri kuyruk sallar bekleþirler doymamýþlar yala depite, anasý oraya-buraya koþuþturmakta telaþ içinde çoban, sürü ve eþek ve köpekler evde! bir yavuklasýna hasret duyar ..
yazlaya kendini zar-zor atabilmiþ çoban ne yastýk arar, ne çarþaf, ne yorgan, sedirin bir köþesine uzanývermiþ boylu-boyunca bir “rezil uyku”ya baþlamýþ çoktan kalaklý þapkasý, düþmüþ bir yana, bir de þu kahrolasý sinekler olmasa ..
yüzüne, kollarýna, açýk paçasýndan baldýrýna uçup uçup, konmasa örtülüverir bir yazma baldýrlarýna, bir yazma daha baþýna gücü yetmez olur kara sineklere kolunun birisi saklý baþýnýn altýnda, diðeri kendinden uzakta sere-serpe .
sol eli, yanaðýyla ezik diðer eli ayrý düþmüþ, kendinden uzakta arada bir yüzünü kolaçan etse de yüzüne konan sineklerden bezik hülyalarý devam eder rüyasýnda
kol düðmesinin kalýbý çýkmýþ yanaðýna yüzünün teri karýþmýþ yenine, küflü toprak kokulu baðcýðý gevþek pabucunun biri ayaðýnda, paçalarý, yün çorabý eðilcen býtýrak dolu çoban mýþýl mýþýl uykuda uyumaz, uyutmaz yavuklusu ..
belki; yeni kuzular, dünyaya geliyor rüyasýnda belki de; en güzel koçu kurban sürüsüyle gidebildiði kadar gidebildiði kadar dünya çocukluðundan beri sürüsüyle oynaþýr rüyasýnda bir dilber koyunlarýný saðar, dilberin yavuklusu çoban ..
kýzý anasýnýn eteðinden tutar oðlu kara koçun boynuzlarýndan kendisi koçlarý al kýrmýzýya boyar daha nice güzel düþler kurar daha neler düþler çoban uyanmak istemez rezil uykusundan ..
besiye çekilir sürüdeki bütün kuzular çobansalýk alýr körpe kuzulardan sürüsüyle gidebildiði kadar kocaman bir dünya, koskocaman sürüsüyle oynaþýr, rezil uykusunda çoban o tutar, yavuklusu koyunlarý saðar rüyasýnda bile çobandýr; çoban
Resim Burdur Bucak Yörükleri’nden
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.