Ellerimi kar altýnda ýsýtan karýncalar eþliðinde yazýyorum sana Mor gülüþlü bir çiçeðin yeþil kanatlarýndan okunuyor ismin Baþ harfinden gök kubbenin en ulaþýlmaz merdivenini inþâ ediyorum Martýlar göç ediyor Ýstanbul’un tarih kokan baðrýndan Avuç içlerimizdeki sevgi kýrýntýlarýndan nasiplenmek için Ýstanbul Ýstanbul olalý böyle aþk görmedi , görmeyecek diyor en yaþlý martý Bütün dinlerin ana temasý da zaten aþk diyor gönlü yaralý bir adam
. . . . .
Son yapraklar bir bir dökülürken gurbetin yollarýna Rüzgâr kokunu sessizce býrakýyor saçlarýmýn her bir teline Parmaklarýnda þahlanýyor saç tellerim Mutluluktan dört köþe oluyorlar , uzadýkça uzuyorlar devasa parmak uçlarýnda Özlemiþim seni diyorsun kalbimin taaa içerilerine içerilerine dolan hasretinle On oktavlýk bir heyecanla titriyor bütün hücrelerim Göðsümde nefesin uzun uzun soluklanýrken "Hoþ geldin, sefalar getirdin ömrünün ayazýna " diyor kekeme dilim Taht kuruyor baþým omuzunun en cengâver yerIne
Ve... Saçlarýmýz anadan doðma sarýlýyor birbirine Kördüðüm oluyor kalplerimiz Her sabah güneþ doðmadan O göl kenarýna koþarken baðrý yanýk ayak tabanlarýmýz Delice bir þefkatla öpüyorum öpüyorum kýrlaþan acýlarýndan
nagi han Sosyal Medyada Paylaşın:
Nagihan ERGÜL Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.