Aynalarda sonsuzluk bakmaya nazar ister
Mevcut halimiz nasýl okunur bilmiyorum
Kara kýþý yaþayan içimiz bahar ister
Hangi yüreðe nasýl dokunur bilmiyorum
Bir aðacýn sessizce gölgesiyle geçimi
Dostluðunu artýrýr dostun vefa seçimi
Geçer zaman oysa ki bir ihlamur içimi
Sadýksa insan nasýl yakýnýr bilmiyorum
Biz kuþaktan kuþaða alýþmýþýz ilgiye
Tecrube öðrenirken hor baktýk yenilgiye
Hinliði cinlik bilip bulaþtýrdýk bilgiye
Kimler felsefik nasýl takýnýr bilmiyorum
Devlerin tabanýnda aranmazken selamet
Karýnca gayretinde yolda deðil, alâmet
Fakirin sofrasýnda saklý gizli keramet
Mevcut göz buna nasýl bakýnýr bilmiyorum
Her duygu ayrý telaþ, uðultusu derince
Kimyasý deðiþiyor insan candan verince
Hele ki deli gönül sevdiðini görünce
Güzel gülüþten nasýl çekinir bilmiyorum.
Nezahat YILDIZ KAYA
Dost Kalemlere Gönülden Teþekkürlerimle
Bilmiyorum
Çaðýn liderliðine soyunan kiþi doðru
Söz söylemekten nasýl çekinir bilmiyorum
Yapýlmýyor ülkemde siyaset iþi doðru
Bu gidiþle yurt nasýl kalkýnýr bilmiyorum
Ýpe çekilmedikçe, sorumlusu ihmalin
Farkýnda olmayýnca, asayiþ berkemalin
Ön sýrada olunca tercihleri çakalýn
Zalim mazlumu nasýl sakýnýr bilmiyorum
Ellere el olmadan, ellere közü geçen
Benliðin gölgesinde nefsine sözü geçen
On yaþýna girmeden kilosu yüzü geçen
Mandalar gibi nasýl týkýnýr bilmiyorum
Anlayýþý kýt olan göremiyor takdiri
Hipokrat yeminliler olmuþ saðlýk taciri
Ýlaç denen nesneler, kýskandýrýr zehiri
Hasta ayaða nasýl yekinir bilmiyorum
Ölmeden öldüm diyen aynaya bakamýyor
Aþka mazhar olmayan, eziyet çekemiyor
Delibal düþündükçe içinden çýkamýyor
Yurdum belâdan nasýl silkinir bilmiyorum.........DELÝBAL – Celil ÇINKIR
Iþýl ýþýl görünür, dünyanýn sahte yüzü,
El olur günahlarla, insana kendi özü,
Kim tuttu bezm i elest meclisindeki sözü,
Tûl i emelden nasýl çýkýlýr bilmiyorum...............Gökhan KAVCI