HZ. MUHAMMEDİN İNSANİ YÖNÜ
HZ. MUHAMMEDÝN ÝNSANÝ YÖNÜ
Hz. Muhammed, bizim gibi bir insandý,
O da bizim gibi yer, içer ve gezerdi.
Bizim gibi bir ana babadan gelmiþtir,
Ömrü boyunca Rabbine boyun eðmiþtir.
Yüce Rabbimiz, buyur ki Kitab-ý Kerim’de
“De ki! Ben de sizin gibi bir insaným.”
O, yüceler yücesi peygamberin,
Ýnsanî yönünü vurgulamýþtýr…
Hz. Peygamber, toplum içinde yaþamýþtýr,
Topluma çare olmuþ, derdiyle dertlenmiþtir.
Zaman zaman sevinmiþ ve aðlamýþtýr,
Merhametiyle gönülleri baðlamýþtýr.
Evlenip eþ, çoluk çocuk sahibi olmuþtur,
Onun sünnetine uyan ümmeti olmuþtur.
Çarþý, pazarda alýþ, veriþ yapmýþtýr,
Ev iþlerinde, eþine yardým etmiþtir,
Ýhtiyaçlarýný insanlar gibi karþýlamýþtýr.
Tembellik yapýp yan gelip yatmamýþtýr,
Zorluklarla durmadan mücadele etmiþtir,
Ticaret yapýp ailesinin rýzkýný kazanmýþtýr,
Yorulduðunda bir kenara çekilip dinlenmiþtir,
Diðer insanlar gibi zamaný geldi mi evlenmiþtir,
Eceli geldiðinde Azrail’e canýný teslim etmiþtir...
Cahiliye Araplarý, onun peygamberliðini kabul etmediler,
Onlar, o günlerde peygambere üstün özellikler yüklediler,
Olaðanüstü gücü olmayaný peygamberlikten dýþladýlar,
Bir peygamber, melek gibi olmalýydý demeye baþladýlar.
Kendileri gibi insan olan bir peygamber olamazdý,
Ýslam’ý teblið edip, iman ve ihlasla dolamazdý.
Olaylarý yüce Kur’an þu ayetleriyle açýklar;
“Onlar; bir de þöyle dediler. Bu ne biçim bir peygamber,
O da bizim gibi yemek yiyor, çarþýlarda dolaþýyor,
Ona bir melek indirilmeliydi,
Kendisiyle birlikte o da uyarýcý olmalýydý,
Yahut kendisine, bir hazine verilmeliydi,
Veya içinde yiyip içilen bir bahçesi olmalýydý.”
Bu isteklere karþýlýk, Yüce Allah, Hz. Muhammed’e:
“De ki! Ben Allah’ýn hazineleri yanýmdadýr demiyorum,
Ben gaybý da bilemem, size ben bir meleðim de demiyorum,
Ben sadece bana vahyolunana uyarým.”
Yüce Allah, diðer kullar gibi onu da sorumlu tutmuþtur,
Onun da diðer insanalar gibi beþer olduðunu vurgulamýþtýr.
O, kendini toplumda hiçbir zaman insanüstü tutmamýþtýr,
O, kendini toplumun ferdinden bir fert saymýþtýr.
Bir gün onu ziyarete gelen ve onunla karþýlaþan birine:
“Sakin ol! Ben, bir hükümdar deðilim,
Ben, kuru et piþirerek karnýný doyuran,
Küreyþ’ten bir kadýnýn oðluyum.”
Diye kendisinin onlardan biri olduðunu hatýrlattý,
Kendisinin de bir beþer olduðunu güzelce anlattý.
Ben, peygamberim diye kendini üstün görmedi
Ýnsanlarla kendi arasýna set çekip duvar örmedi.
Yine o, bir hadisi þerifinde buyur ki:
“Ben ruhbanlýkla emrolunmadým,
Evlenirim, uyurum, uyanýk da kalýrým.
Oruç tuttuðum gün olduðu gibi
Oruç tutmadýðým gün de olur.”
“Hiç þüphe yok ki! Þakalaþýrým espride yaparým ben,
Gerçek olmayan bir þey söylemem ancak bunu yaparken.”
13.06.2010
Akdaðmadeni
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.