Düşkün

Düþkünüz.. müziðe, renklere,
kokulara, gecelere düþkünüz..
hissetmeye, varolmaya,
bilinmeyene, yeniliklere,
an’lara, þiire, güzelliðe düþkünüz...

sokaklara-ýþýklara, eylüle-güze,
aramaya-bulmaya
sohbete-dosta düþkünüz..

sevmeye, fikre,
derine, göðe,
denemeye, öðrenmeye
kelimelere düþkünüz.. .

düþkünüz bir yýl gibi olan tek geceye
portakal aðaçlarýndan yayýlan sabaha,
perdeleri zorlayan öðle sonrasý ýþýklarýna,
karþý damdan batýþa,
devinime, harekete düþkünüz.. .

Dalgýn olan bakýþa,
iþveli olan tavýra,
yöreleþmiþ dile,
kaybolarak keþfedilmiþ hikayelere,
merakýn pervasýzlýðýna düþkünüz.. .

düþkünüz bir þeyin iyi olmasýna,
ardýnýn önemsiz oluþuna,
anýlara, izlere,
macerayý içine çekenlere
sayýlara, ihtimallere düþkünüz.. .

kalabalýk masalara,
o masalar altýnda akan zamana
elmanýn yarýsýna,
limonun kokusuna,
aç olmanýn güçlüðüne düþkünüz.. .

yaðmura, topraða
daðlarýn getirdiði sis’e,
gürültülü de açan çiçeðe,
kendine kendine büyüyen aðacýn gövdesine düþkünüz..


kendi hikâyesini yaþayanlara,
inceliði; kurþun kalemce olana;
kýrýldýkça da açana,
bu benim denen yollara,
çingene tutkusunda ki heyecanlara düþkünüz..

Sosyal Medyada Paylaşın: