ne zaman gitsen
karanlýðýma aldýðýn güneþ sözlüðüyle bakýyorum
gidiþin anlamýna
her aþk kalbine döner yazýyor
ardýndan k harfinden kalbini buluyorum
senindir yazýyor
üstüme basa basa’
sonra o rehavetle gidiþini izliyorum
nasýlsa dönecek diye
bi fincan kahveyle
aðýr çekime alýyorum attýðýn her adýmda salýnan zerafeti
kimi yerde pause
dönüþe meþk ziyafeti
her ne kadar topuklarýnda sivrilse de sözler
düz çizgide daðýlýyor adýmlarýn
belli ki ayýk kalple yürümüyor
çok sürmez ayrýlýðýn
her gidenin ardýndan
güneþ sözlüðüyle bakmýyorum anlama
tecrübenin merdivenlerinden inip
arþive dalýyorum
kiminin kalbi kalmýþ
kiminin ayaklarý
kiminin ise
toz tutmuþ peri masalý
onca kalabalýk içinde dönenlerden iz arýyorum
hani bulsam
tecrübeye sabitleyeceðim
lakin
her aný tasnife elveriþli deðil
çýkýyorum merdivenlerden,
güz ýþýðýna yol alýyorum
fincan buz
kahve soðuk
gocuðumun içinde
uzun kollu yokluk
neyse ki kim giderse gitsin
terk etmedi sigaram
dönüþün þerefine tek dal
kibrit çöpünde gam
yaþamak diyorum sonra
sözlüðe bakýyorum
ömrüm demiþsin,
seni çok seviyorum..