bazen kestiremiyorum
hafifler mi ayrýlýnca kalbin aðýrlýðý
yoksa biner mi omzuna
yalnýzlýk denen yük
özgürlük diyorum sonra
gözlerindeki rengin sanal uçsuzluðunda yitirmek midir kendini
ya da sonu kendine açýlan o yolda yürümek mi
düþe kalka da olsa
dedim ya çýkamýyorum bazen sana verdiðim kürekle
kazdýðýn þu d’ipsiz kuyudan
ve hayret ediyorum çok kere
taþ kalbimi nasýl kýrabildin
o narin ellerinle
þimdi kim doldurur kaleme yirmi dokuz harfi
kim anlar
-da görmezden gelir
þiir denen lehçeyi
sen gibi izinsiz karýþtýran olur mu bilmem
bakýþýmda gizli aþk çekmecesini
ki bilirsin gizleyemem
senden önceki evveli’
belki bu ara iyi gelecek ikimize
belki bu yara iyileþecek zamanýn elleriyle
belki bu ara daha da çok açýlacak
belki kapanacak
belki de belkilerden
yeni köprü kurulacak
pek romantik deðilim biliyorsun
yaðmur yaðsa misal
sulu þakalar yapardým buluta
ama ýslanmasýný da bilirdim hani
sarýl sýklam aþk gibi
neyse,
kalkalým hadi þiir denen masadan
yol uzun
sen ýrak
afedersin eþ anlamlý söz ettim
ayný kapýya çýkacak
alýþkanlýk iþte
unutmak zaman alacak..