kalabalýðýn içinde vagon gibiydin ve ben
öküzün trene baktýðý gibi bakýyordum uzaktan
sonra kediye döndü bakýþým
sen de ciðere
aþk kasap gibiydi o zamanlar
ve kasabýn kadrolu kedileri vardý kapý önlerinde
yalanýp duruyordum , sokaðýn bir türlü dönemediðim köþesinde
sanýrým kasap gösterdi
kedinin ciðere karþý-koyamadýðý o basit denklemin
satýr bozan ifadesini
gözlerin
gel pisi pisi derken
bakýþlarým canlý yayýný kesiyordu
sen ciðer gösteriyordun kasabýn eliyle
ben,
çok acil Rh negatif can ihtiyacý
kalp dilimle..
yukarýda da belirttiðim gibi aþk
kasap rolünde
aþýk,
öküzden kediye terfi eden hikayenin demir baþý
kalp mi?!
caný çekilen ciðerden
olamaz bir baþkasý..
haliyle kadrolu kediler en büyük dert
bu yüzden kasap önüne baðlanmýþ köpekle
anlaþmak gerek
zira ittifak yapmadan müttefik olunmaz
hem her kadýnýn içinde evcilleþmemiþ ya kuþ vardýr yýrtýcý
ya da köpek
-diþleriyle azýlý
nihayetinde kasaba ait ciðerdin benim için
ben de nefesi
o ciðercinin
biliyorum tuhaf bir iliþkinin çok basit denklemiydik
karele bölünmüþ kýrk sayfalýk defterde
þimdilerde halk ekmek açýldý kasabýn yanýnda
vagonlar, bindiðin’ gibi
her pencerede göz hikayesi
bir bardak sakarya
iki çift kuru sýký
martýlarýn aðzýnda
hani bilemiyorum aslýnda
miladý neydi bu aþkýn
açlýðým mý
köþe baþý mý
yoksa gözlerine kurduðun o kasabanýn
satýr bozan kasabý
bakma öyle
kesilecek yayýn kalmadý canda
ama yayýn tutabiliriz istersen
sakaryanýn suyunda..