Burada anlatýlaný hayata uðrunda varýlacak yolculuðu benzetirsek kiþiyi de yolcu olarak görebiliriz. Hamlýktan olgunluða evrilen bir yolculuk... Bu yazýyý yazdýðým tarihte 2006 Haziranýydý. Evrilmiþ düþüncelerim zamanla. Yolculuk her þeyiyle devam etmekte. Olgunlaþmak için dört mevsimi de görmek gerekiyormuþ. Görelim bakalým yolculuk yolcuyu nereye götürecek...
Yolcuyum, yollar karanlýk yarenler... Pek de uzak olmayan bir yerde, rengarenk ýþýklar görüyorum. Ne de güzel parýldýyorlar. Orada biri var iþte bana sesleniyor. Gel" diyor "yol göstereyim sana" Az daha gidiyoruz, bir þenlik þölen; ne de güzel eðleniyorlar. Bir an her þeyi unutturdular; ben de eðlendim doya doya. Dostlarým! Yaþamýn bir an bundan ibaret olduðunu sandým. Eðlendim, eðlendim, eðlendim. Lâkin ters giden bir þeyler var; ne diye sýkýlýyorum, niçin gülmek gelmiyor içimden ve neden bu kadar mutsuzum. Hâlbuki hani yol gösterendi, elimden tutandý. Güzel olmalýydý evet mutlu olmalýydým, çünkü o yol gösterendi. Herkes ve her þey bir anda anlamsýz olabilir mi? Olabiliyormuþ. Yaþamýn içinde yaþayamamak... Gittikçe kayboluyorum karanlýðýnda; gece ve gündüzü bilmeden. Yok mu elimden tutan diyeceðim; Ardýma bakarým yollar karanlýk. Geriye dönsem ýþýk tutan yok. Devam etsem yolun sonu yok. Ben nasýl bir yola girdim yarenler... Sosyal Medyada Paylaşın:
Mesut Tütüncüler Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.