BEN SENDE GENÇLÝÐÝMÝ BULDUM. YAÞAYAMADIMSA DA BUNCA YILDIR DÜÞLEDÝKLERÝMÝ,
KIRIK BÝR YEL DEÐÝRMENÝ GÝBÝ ÝTE KAKA, UMUTLARIMI ÖÐÜTTÜM ÝNATLA.
Tüm özlemlerimi, tüm düþlerimi, o gün bu sahile gömdüm. Kalýntýlarýný da azgýn dalgalar alýp götürdü uzaklarda bir yerlere, bilinmeyen bir yerlere ulaþamayayým, düþlemeyeyim, özlemeyeyim diye.
Söz sana deniz, söz size çakýllar, esen rüzgâr söz. Sana da söz balýksýz deniz martýsý. Özlemeyeceðim artýk, düþlemeyeceðim yaþanýlasýlarý. Kesinlikle, evet kesinlikle de yaþamayacaðým bundan böyle, söz verdim. Öncelikle de kendime.
Sen; sen tapýnýrcasýna sevdiðim sen, bana bir þey daha öðrettin pek çok þeyin yaný sýra, sevmenin de kabahat olduðunu öðrettin pek çok kabahatin yaný sýra.
Özledim seni. Vazgeçtim her þeyden diyorum ya aldýrma. Özledim iþte seni. Ket vuramýyorum ki duygularýma.
Ne denli kesin kararlar alsam, dönsem de koþarak gittiðim yollardan, vazgeçemiyorum ki senden. Olmuyor iþte. Beceremiyorum. Tutamýyor sözümü, koþarak dönüyorum seni sensiz yaþamalara.
Evet özledim. Çok özledim seni. Hani çýkýp gelsen diyorum bir akþamüstü. Gelsen ve hiç gitmesen!
Özlemek!
Özlemek hiçbir asýrda böylesine özlemek olmamýþtý. Hiçbir yürek acýyý tadalý böylesini yaþamamýþ, böylesi acýyla dolmamýþtý. Ve özlemek bilseydi bendeki þekilleniþini ve yoðunluðunu, utanýrdý özlemek olan adýnýn yanýmda cýlýz kalýþýndan.
Pavlow’un köpeðini geçtim. Her þey, ama alâkalý alâkasýz her þey seni hatýrlatýyor, olur olmaz anlarda bile. Zaten bir an olsun çýkmýyorsun ki aklýmdan. Her þeyde seni buluyorum, her þeyde seni görüyor, seni yaþýyorum. Nasýl özlüyorum, nasýl özlüyorum bir bilsen.
Ve o gün bugündür…
Bir martý çýðlýðý duyarým denizin üzerinde Sen düþersin aklýma sevdalým Bir de gemiler… Oysa ne bir martý çýðlýðý, Ne de gemiler… Bu deniz ýssýz, fakir bu deniz. Ben ürettim bu görseli. Ve özlerim olmayan seni! Sen gelirsin aklýma. Bir de gemiler… …….
Damlaya damlaya göl olurmuþ. Yalan. Vallahi yalan, billahi yalan. Külliyen yalan. Doðru olsaydý þayet, çoktan boðulmuþtum gözyaþýmda denize inat. Tüm insanlar aþka durmuþtu çünkü aþkýn musalla taþýnda, ben namazýna durmuþken.
Yaz da kýþla vedalaþalý çok oldu, ama yine de üþüyorum o gün bugündür. Sýcak neydi, neydi ýsýnmak denen þey? Ne hissedilirdi; ürperilir miydi, rehavet miydi verdiði, doðrusu pek hatýrlamýyorum?
Yine o gün bugündür; hep göz kýrpýyor, her an selam veriyor dört kollu. Henüz yaþýyorum yine de; Bu sensizliðin, bu rezilliðin adýna yaþamak denilebilirse. Ama biliyorum Senin elinden olacak ölümüm de. Ve… Beni Antalya’da vuracaksýn biliyorum! Denizin kenarýnda… Ben gözlerimi kapatacaðým, Sen silahýna davranacaksýn. Beni Antalya’da vuracaksýn biliyorum! Beydaðlarýnýn karþýsýnda ya da. Zaman? Ya þafakta pembeden mora boyanýrken daðlar, Ya da grupta nar alacasý bulutlarýn alazý vururken denize. Bilemiyorum zamanýný!.. Beni Antalya’da vuracaksýn biliyorum!.. Kim bilir neresinde… Ben kollarýmý açacaðým sana, Yüreðimi dahasý…
SEN TETÝÐE BASACAKSIN!..
Sosyal Medyada Paylaşın:
perihan reyhan ALKAN Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.