içimdeki çocuk, ellerimden çekiþtirip lunaparka götürüyor
önce yaþýtýný arýyor gözlerde
çünkü bakýþlar pencere
renkler top havuzu
uzaktan kumanda edeceðim birini arýyorum
bulsam pil takacaðým ellerine
bu arada giderek hýzlanýyor gondol
kýzlarýn saçlarýyla çýðlýklarý karýþýrken
sen geliyorsun aklýma
bildin evet
kamikaze
sana cesaret vereyim derken nasýl da saklýyordum korkuyu
buz gibi yapýþtýðým güvenlik demirine
yoo sorun deðil’ demiþtim
elini tutabilir miyim" dediðinde
gondol yavaþlayýp
ipini koparan çýðlýklar boðaza düðüm atarken
bir jetonum daha yeniyordu
çocuk avutan eðlencede
saflýðým geliyor yine aklýma
cinliðin karþýsýnda
heyecanýn fýrsata dönüþüp
payýný isterken istifade
ne çekildiyse artýk o ara
körelen gözlere
baþýna aðrýlar girmiþti , hatýrla
þeytan icadýndan indiðimiz anda
borçluyum evet
içimdeki çocuða
o yüzden metalik bir sesi kazýmak istiyorum telinden
renkler arasýnda yumuþak geçiþlerin fýrçasý olmak
ya da hemþire olmadan önce sen, staj yapmak doktorluða
hani bozguna uðradýðýmýz o hazin
evcilik oyunu var ya
anlasana..
herkes perde diye çekmiþken kirpikleri
ve lens takýlmýþken
gündelikçi renklere
düþün ,
zaman içinde yolculuk mümkün deðilken henüz
saçlarýn yer çekimine direnip
ve heyecaný korku yerine
ellerimle bastýrma düþünden düþmemiþken arzu
bir jeton daha alsam diyorum
evcilik oyununa
pil takar mý ellerin
açýk uçlu yuvaya
bilmiyorum,
belki çoktan soldu güllerin
Yasemin,
bir çiçek adýdýr artýk, senin için
ya da gün gelir bir parkýn ayný bankýnda geliriz yan yana
rengini senden çalmýþ gözleriyle koþar Yasemin
olur mu olur hani
ne dersin..