akla gelen herþey olmalý masamda
her pazar þafak sökerken turuncu güneþ ile uyanmalý
yataktan çýkmadan robin hood gibi düþüncelere dalmalý
zengin bir kahvaltý ile fakir sofram donatýlmalý
sofrayý neþelendirecek bir eþ bulmalý
kocaman bir kanepe var yemek masamýn yanýnda
arasýra kahvemi yudumladýðým
sýcak çikolata ile kendimi þýmarttýðým
þöminemin turuncu alevi ile ýsýnýp heyecanlandýðým
iþte orada kanepem ve masam
beni göz ucu ile çaðýran
bugün pazar diye göz kapaklarýmý aralayan
þimdiye kadar tek dürüst iliþkim kanepem ve masam
onlar aslýnda beni bu dünyadan koparan
kitaplarýmdan arta kalan zamanda beni oyalayan
ülke ülke gezdiklerimle kültürel lezzetleri tatmamý saðlayan
þimdi kapý çalsa yabancý bir ses dýuyulsa
size uzaklardan bir kelime bir vurgu getirdim diye konuþsa
merak ile alsam onu masama
yaþamýn aþina olduðu lezzetler ile buluþsa
bir dilim ekmeðin üzerine tereyaðý sürsem
kayýsý reçeli ile üstünü süslesem
yavaþça ince belli bardaða çayý döksem
budala bir ev sahibi gibi þaþkýnlýkla gülsem
utangaç bir sabahýn kelimeleri ile masadaki lezzetler bir oraya bir buraya savrulsa
uzun sözcükler ile uzun terapist konuþmalar günü ortalasa
gün kahvaltý zamaný
gün lezzetlerin keþif aný
gün tanýmadýðýmýz insanlar ile tanýdýklarýmýzý anlama zamaný
gün turuncu bir akþamý pazartesiye uðurlama zamaný