saat 9.20 þehrin, tuzlu mavi duruþunda içimi yakan açmazlar ve bin bir ömür çizgileri geziniyor 202 no.lu oda hastahanenin ikinci katý ayný odada kaç kiþiyiz giriþte saðda emekli bir hasta kendinden çok çocuklarýndan dertli trabzon’lu maliyeci 9 gündür burada “babam olsa adalet yaparým..” diyor yaþlý bir kadýn 45 gün hastanede oðlu periþan yanýmda yatan sigara isteyen hastaya tereddüt ettim.. dýþarýya döndüm kadýköy þurada haydarpaþa orada ve Marmara boðaza girmeye çalýþýyor karþýda adalar inci taneleri gibi serpilmiþ saat 10.20 hemþirenin yüzü býkkýn ameliyathaneye gidiþim giymemi istediler yakasýz bir entari sýrtý açýk gibi idamlýk mahkumum sanki sedyeye uzattýlar ölmeden ölmüþtüm kefenlenmiþ götürülüyordum zemin kat ilaç kokularý kaç koridor geçtik kaç dönemeç döndük koþuþan panik görevliler ýþýklar..ýþýklar ameliyat masalarý yarý aydýnlýk odalar yarý çýplak insanlar koridorda durduk sýram gelmeli gelince de bir hemþireye teslim götürülmekteyim lokal anestezi baþlýyor dýþarýda güneþ vardý çay bahçesi çay içmeyi özleyeceðim …
mustafa kaya 2018 Sosyal Medyada Paylaşın:
e.mustafa kaya Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.