15.03.2015 13:45:00 Bir milletin insanlarýný mankurtlaþtýrmak için illaki kafasýna ýslak deve derisi geçirip onu iþkenceye býrakmak gerekmez, sahip olduðu maddi ve manevi deðerleri elinden almanýz yeterlidir. Bir millet ki tarihiyle, gelenek görenekleriyle, sahip olduklarý dini hassasiyet ve vicdanlarýndaki adalet duygusu ile ayakta durur.Siz bir milletin sahip olduðu bu deðerleri elinden alýrsanýz o milleti zaten bilinçsiz bir köle haline getirmiþ olursunuz. Kemal Tahir’in bir sözü vardýr ki bu konuda çok manidardýr. Der ki: ” Bir milletin yolu geleceðinde deðil, tarihinde kesilirdi. Bir milleti tarihsiz býrakmak onu silahsýz, techidatsýz býrakmak demektir.” Gerçekten de öyle deðil midir ? Bir millet ki tarihinin büyüklüðü ve yüceliði ile içinde bulundurduðu fertlere milli birlik ve milli benliðini en coþkulu þekilde vermesiyle ayakta durur.. Bir millet, tarihinin ve edebiyatýnýn mukaddesatýna vakýf olmazsa kaybedeceði çok ama çok þey vardýr. Biz millet olarak Fatihlere , Yavuz Selimlere, Kanunilere, Mustafa Kemallere her zaman ihtiyac duyarýz. Hamdolsun ki bu millet her zaman böyle hamaseti büyük þahsiyetleri bünyesinden çýkarabilmiþtir. Bundan sonra da inanýyoruz ki daha nice hamasetli, ahlaklý, ileri görüþlü insanlar çýkaracaktýr. Bizlere düþen görev sahip olduðumuz tarihimizi, kültürümüzü, edebiyatýmýzý ve milli hassasiyetlerimizi layýkýyla gelecek nesillere objektif bir þekilde aktarmaktýr. Mustafa Kemal Atatürk der ki : “Yetiþecek çocuklarýmýza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her þeyden evvel Türkiye’nin istikbaline, kendi benliðine, millî an’anelerine düþman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öðretilmelidir.” Atatürk’ün dediði gibi bizler cocuklarýmýza mutlaka sahip olduðumuz deðerleri korumak adýna onlara milli varlýðýmýza düþman olan bütün unsurlarla mücadele etmesini öðretmeliyiz. Biz millet olarak ne savaþlar, ne yangýnlar ne enkazlar gördük. Hulasa her yýkýmýn altýndan daha güçlü bir þekilde kalkabilmeyi baþardýk. Devir çok deðiþti atalarýmýzýn savaþarak, mübareze ederek zafere erdiði günler geride kaldý. Artýk devir teknoloji devridir. Savaþ kültürel ve teknolojik olarak yapýlmakta, insanlarsa bu teknolojiyi üretmekte ve satmaktadýr. Tüm bu geliþmeler bir devletin geleceðini kurtarýr mý derseniz kurtarýr, ama artýk bir milletin geleðeni mühendisi, doktoru,astronomu deðil; tarihçisi, edebiayatçýsý kurtarmaktadýr. Kýsacasý sosyal bilimler bir medeniyetin geleceðini inþa eden en önemli müesseselerdir. Bir milletin geleceðini inþa edecek olan Sosyal Bilimler’in en önemli nesnesi insandýr. Bu nedenledir ki insanlara gereken deðer verilmelidir, dedikten sonra konuyu Þeyh Galip’in bir beyiti ile kapatmak istiyorum. Hoþça bak zatýna kim zübde-i alemsin sen, Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen. “Kendine güzelce bak ki, âlemin özü sensin. Sen varlýðýn gözünün bebeði olan insansýn.”
Bayram YERLÝKAYA
Sosyal Medyada Paylaşın:
Bayram YERLİKAYA Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.