Çalıkuşu

Babaannemin yaþlý gürgen aðacý
Gürgeni kucaklayan o üzümün dallarý
Üzüm yemeye doymayan yuvarlak gözlü çocuklar
Dereye karþý söylenen o þarkýlar
Yankýsýný duydukça o güzel sesimizin
Sonu gelmek bilmezdi
Çocukça neþemizin

Mahallenin çocuklarý
Toplanýp bir araya
Bahçelere giderdik
Çilekler toplamaya
Daðýlýrdýk çil yavrusu gibi
O yabani, çekingen çilekleri
Alýp da yapraklarýn arasýndan
Koparýrdýk kýrk yýllýk yuvasýndan
Dizilere dizince þöyle güzelce
Kolyemizle gezerdik öyle asilce


Dere kenarlarýnda bilhassa durulurdu
Mavi gözlü çocuklar gelinimiz olurdu
Kýna çiçeklerini taþla bir güzel dövüp
Küçük avuçlarýna kýnalar vurulurdu
Yengeçler olurdu düðünün misafiri
Birazcýkta korkutmuyor deðillerdi bizleri
Topladýðýmýz fýndýklarý önlerine atardýk
Misafirlerimize güya ikram yapardýk


Eþyamýz da olurdu balçýklardan,çamurdan
Sandalyeler,koltuklar
Masalar, gardroplar
Bir bebeðimiz olurdu bezden çaputtan
Mýsýr püsküllerinden saçlarýný yapardýk
Gözlerine mavi boncuklarý takardýk

Çocukken baþkaydý insanlar bile
Ne iyi kadýndý süsliye yenge
Her daim kapýsý açýk olurdu
Kurulmuþ sofrasý yerde dururdu
Muhlama kokusunu alýnca burnumuz
Süsliye yengeye çýkardý yolumuz
Nerdeyse yenilirdi tavanýn dibi
Kýrkyýldýr karnýmýz doymamýþ gibi
Merdivenden serendere attýk mý topuklarý
Biterdi süsliye yengenin armutlarý
Çay bahçesine atladýk mý yüksekten
Trambolin sanýrdýk köþe olurduk zevkten

Ne yazýk ki geçiyor zaman
Tutulmuyor o an
Çocukluðu yemyeþil bahçelerde
Ve masmavi gökyüzünde
Býrakýp da büyümek
Dört duvarýn içinde esarete gömülmek
Þimdilerde çocuðum diyene acýyorum
Ben o güzel iklimin anýsýyla yaþýyorum

Cemile ülkü
25 Aralýk 2018
Saat 2:30
Salý
Ünye










Sosyal Medyada Paylaşın: