O beni çekip çevirmek istiyor
tutumlu, becerikli, evcimen
her iþ gelir elinden
örgü örer, dikiþ diker, saç keser
her parmaðýnda ayrý hüner...
Yine de biz dýrlaþýrýz arada bir
oysa ayrý gayrýmýz da yok
mal da bir, para da bir!
Her þey bir tablo yüzünden
o istemiyor, ben istiyorum,
anlatýyorum anlatýyorum
’Al dedi içimdeki his!’ diyorum
o iyiden iyiye bunalmýþ
illâki evde deðiþiklik istiyor
dýrlaþtýk biraz,
kýzdý gitti bu yüzden
üç gün geçmeden geldi geri
dedim söyle nedir
benim seninle yok bir derdim
sevdim seni,
gönül verdim
evlenip muradýma erdim
ta ilk gençlik döneminden beri
ilk aþkýmsýn benim!
Ben sordum o söyledi
o sordu ben söyledim
birbirimizi sabýrla
ta baþýndan
sonuna kadar dinledik
kaç gündür zaten
ruhum ufuklar kadar engin
berrak su gibi dingindi
Taþkýn öfkem duruldu
bir inat uðruna
neredeyse daðýlacaktý yuva;
aile o caðýmýz yeniden kuruldu...
Þaka þuka deðil
ondört yýllýk evliyiz
köklü bizim sevgimiz
yokken bizi var ettik
yok olur muyuz vardan
tablodan geçerim
vazgeçmem yârdan,
sen benden geçti isen
alýr baþýmý çeker giderim bu diyardan...
Dedim,
’Bütün tablolarý indir!’
dediðimi yaptý;
tüm tablolarý özenle alýp
tek tek indirdi duvardan,
ben yalnýzca seyrettim;
baþka bir þey gelmedi elimden(?)
çünkü seviyorum onu
hem de az uz deðil, derinden...
Diyeceksiniz ne iþtir;
- Hoþuna gitmiyorsa deðiþtir?!
Önce mekân; ortak mekan
duvarlar sade, temiz
sadece tablolarýn yeri deðiþti
salonda deðil artýk hiçbiri,
benim odamda asýlý
bir süre de böyle deneyeceðiz
arada bir dýrlaþsak da biz
birbirimizi terkedemeyiz...
Hayat belki de bir satranç tahtasý
taþlarý yeniden dizdik
yeniden kuruldu kulis, sahne, dekor
her þey yerliyerinde
bu bir akýl mantýk oyunu
en usta oyuncunun bile
olabilir elbette bir anlýk hatasý
kim yanlýþ sürerse
taþlarýný kaybeder;
önce piyonunu, sonra filler,
atlar devrilir, yýkýlýr kaleler
ne taht kalýr ne saltanat
oyun sonu þah - mat!
Her kim
ki hatasýný farkeder
ezdirmeden kendini
daha oyun bitmeden
sahasýný terk eder!
Nereden nereye geldik
oysa evlilikte benim
yenmek ya da yenilmek
diye bir kaygým da yok
benim bütün derdim
eþim ile beraberlik(?)
ona sevgim, saygým da çok...
Bu ise dostça hayat
sonuna dek güzel oynamakta onur
"Oyun bitince tüm taþlar
ayný torbaya konur"
Sözüm halden anlayana
oyuncular da öyle
belki yanyana
belki ayrý ayrý
fakat her ikisi de
iki metre beyaz kefen
boyu kadar çukur
ve karanlýk simsiyah
kara topraða konur...
Sen beyazsýn ben kara
gelene hoþgeldin
gidene ise her yol an kara!
Þaban Aktaþ
14.12.2018 - 22.11
Fotoðraf: Þaban AKTAÞ
Marcus Aurelius
( M.S. 161-180- Roma imparatoru
Þair ve Filozof
Sagalassos antik kenti buluntusu
Burdur Müzesi- TR)