masanýn üstünde iki bardak
biri yarým
biri yamalak
karþýmda sen’ diye biri
sen dediðimin karþýsýnda duran
ben"den biri
yani sen dediðimin öteki teki..
susuyoruz,
susarak bakmak romantik olamýyor bir türlü
sinir bozucu
oyun bozucu
masanýn altýna saklanan her neyse
o þeyi üstüne getiriyor sanki
garson geliyor,
aðzýnda bilindik sorusuyla
ne alýrsýnýz’
sohbet’ diyorum
mümkünse tek porsiyon
iki kaþýk
önce garson
sonra sen
gülümsüyorsun
oh be diyorum içimden
parasýz da vurulurmuþ gülüþ
bir sözle iki kuþ
ellerin bardaða uzanýyor
bardak , dudaðýna
gözlerin, bana
ben,
dudaðýndan nasiplenen bardaða
bana öyle bakma..
ve peþinden,
neyin var senin diyen bakýþlarýna aldýrýþ etmeden
iki parmak ucunda kibirden beli kýrýlacak bardaðý
incitmeden koyarken masaya
usulca
uzatýyorum elimi
bardaðýn yanýna
önce sen anlýyorsun
peþinden ellerin
ardýndan etrafýmýzý aþk ile çembere alan maþuklar
ellerimiz tutuþtu diye deyim yerindeyse
alkýþ tutacaklar
bu ilk buluþmamýz seninle
karþýlaþmamýzýn ilk yarýsýnda aþk önde
ellerimiz görevini layýkýyla yerine getirip
sýrayý dudaklarýmýza býrakacak oluyor
zira çemberin dýþýnda kalan bazý aþýklar
öpüþerek aþka örnek oluyor
elimiz birleþmek için uzun
dudaklarýmýz kýsa kalýyor masaya
içimden bir ses
kalk yerinden
yanaþ aþkýn yanýna
bu arada garsonun ayak sesleri duyuluyor merdiven basamaðýnda
önce yüzü
sonra tepsisi
nihayetinde ayaklarý beliriyor
dünyanýn yuvarlak olduðunu hatýrlatýrcasýna
ve ardýndan ekliyor
sohbet kalmamýþ ne yazýk ki
buyurun çilekli pasta
dudaðýnda nemim bile kurumadan
sanki aþk bulamadýysan pasta ye" gibi bir teoriye
teslim ediyorsun arzuyu
peþinden,
hayatým yesene’
yoksa iþtahýn mý kapalý..