İfritli Şehir
Yine kurum yaðýyor geceden tenime
Bir yerlerde, kirli bir sabuna sarýlmýþ
Çocukluk saçlarým duruyor.
Biliyorum!
Bu yüzden aðzýmda bir mel’un diritnot gibi
Perde-i nilgün tadý...
Bundan...
Þehre küfürler savuruyorum.
***
Kan kýzýl yapraklar basmýþ, kirletilen sokaklarý
Duvarlarýn, ölü dillerden deyyas, âmiz-gâr satýrlarý...
Kýrýk dallar arasýndan
Bin yaþýnda bir ifrit geçiyor
Dudaklarýnda, altý renkli o cehennem marþý...
"Zerdemeden geçti zerdaç ah o zered-i zerendud..."
***
Oysa, uzaklarda çok uzaklarda...
Daðlarýn, tepelerin ve ovalarýn ardýnda,
Reng-âmiz ve bûy-dar çiçeklerle bir bahar var
Seziyorum.
***
Heyhat!
Ki sýrre-i büyun içinde bu hayat.
Nerede o büyud!? Hangi sýrrýn peþinde?
Hangi denize gömülü, hangisinin dibinde?..
Bulamýyorum.
Bu ifritli þehre küfürler savuruyorum.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Muhammed Emin Aydın Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.