geçmiþi takvimler yedi
bitirdi
sen hala en güzel günlerin henüz yaþanmamýþ olduðunu iddia edip
kupon yap umuda
ah þu duvarlarýn dili olsa da
bir bir konuþsa..
hatýrla !
oyuncaklarýn vardý
renkli ve yepyeni
gýpgýcýr
jillop gibiydi
bir de oyuncaklarýn var diye yerden bitme, kurþun askerlerin
oyun kurucular
apartman bebeleri
mahalle sakinleri
yok o öyle deðil
serserileri
neyse iþte anladýn sen onu,,
kimi, kolunu bacaðýný kýrdý
kimi kalbini,
oydular göz göre göre
kucaðýna aldýðýnda uykuya dalan göz bebeði"ni
gittiler,
en güzel mevsimlerinden salata yapýp
güneþini yediler
yýldýzlarý sos diye
gözlerine ektiler
ve sonra;
yalnýzlýðýnla baþ baþa verip
ellerinin yanýnda
elde avuçta kalan oyuncaklarýn caný sýkýlmasýn diye
geliverdim aklýna
nihayetinde zaman yiyen eskiciydin benim için
kaybettiðin ne varsa
geri dönüþüm kutusunda
hurdacýndým nasýlsa
eskilerini istiflediðin takvimler
yaprak sarsýn elinde
o ne demekse :)
uzun lafýn kýsasý;
senin tamire müsait oyuncaklarýn yok artýk
astarý yüzünü geçecek
yenisi desen, çok pahalý
olsa olsa eritip
çamaþýr leðeni yaparsýn
tuza dönmüþ ruhunla aðartacak
bir kalp de bulamazsýn
ha bu arada;
duvarlarý elleme sakýn
yeni boyandýlar
geleceði desen
kediler yedi
bitirdi
bundan sonra bir talih bul kendine
kuþ diye besle dur
altýn" kafesinde..