sen gidiyorsun...
günlerden yokluðun
içimde biraz daha yer açýyorum
döndüðünde selasýný oku diye
özleme mezar eþiyorum
bugün kedere banýyorum ekmeðimi
tuzsuz aþýn piþmemiþ hali gibi
çatal kaþýða öfkelenip
kurduðum sofrayý daðýtýyorum
sonbaharýn son faslý sevgili
dallardan hüzün ürperirken
kirpiðin namlu ve duygular þarjör
yollar yaprak dökümü
gidiyorsun iþte
binlerce kilometre daha açýp arayý
menzilden çýkýyorsun
bakýþýnýn siyah beyaz rolünde
kamera arkasý telaþýndayým
deklanþöre basman için
daha ne kadar bekleyeceðim
bilmiyorum...
gözlerim ayný göðün altýndayýz
ayaklarým ayný topraðýn üstünde
aklým özlemekte güzel
ve yüreðim...
ayný duygunun içindeyiz diyerek
kendini teselli ediyor
lakin...
içim dýþýma üryan bugün
öfkelerim kemiðinden sýyrýlmýþ
mantýk senelik izinde
kendimle kavga ederken
sen gidiyorsun...
ilk kez tattýðým yokluðunla
melankolik hüznün tadýný
ve baþka þeyler de öðrendim
solumda oluþan boþluðu
beynimde nükseden çukuru
keþfettim...
hatta...
insanda fay hattý olduðunu da
sen giderken öðrendim
hani döneceðini bilmesem
galiba özlemekten ölecektim...
16.10.2018 / Sen giderken / Stockholm
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.