gayba ve kayba dair...
gayb’a dair düþler kuruyorsun; ki
umuda dair bütün yeminleri soluyorsun;
nuna ve kaleme andolsun, gayba ve kayba dair
ne varsa hepsi bizimdir.
diyorsun ki; yusuf’u arýyor yakub
ince bir gömleðe yüzünü sürmüþ; hasretle
çiselerken yaðmur, yüzünde damla;
titriyorsun, ýslak ve ince bir deri içinde.
aðlama demiyorum, aðlamalýsýn;
belki de en girift düþleri kurmalýsýn.
gayba ve kayba dair bütün herþey;
kurgulayabildiðin kadar senindir.
boþalan bir beyin mi; yoksa gitgide dolan
koca bir sünger mi; söyle sufi,
sýksan ne çýkar içinden; gayba ve kayba dair?
haydi; sýk, sýkabilirsen.
ibrahimi görüyorum; yakan ve ibrahimi
bir o kadar ibrahim yapan ateþin içinde.
aðaçlar dal dal seyrine dururken; bütün sihirleri
bozuyorsun; gayba ve kayba açýlan pencerenden.
dikenli telleri düþlüyorsun; ya da
telli dikenleri… bir soluk seyrederken alemi,
bir aðaç kuytusunda; sessizce izle;
bir þair, aðaçlarýn fýsýltýsýný dinlemekte.
gayb’a dair düþler kuruyorsun,
titrerken bir ýslak deri içerisinde; ey dost,
bütün girift düþleri -ve cümleleri- kurmalýsýn
þimdi söyle, boþalan ve dolan nedir?
ibrahimi seyret, ateþin güle döndüðü yerde.
yorulduðun yerde otur; ve dinle:
koskoca bir aðaç, sana seslenmekte.
mustafa nazif duran
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.