Dudak çatlaklarýmýn arasýný inceden
Dolduran nemli rüzgâr…
Al kokumu ödünç, dola boynuna, al utanma
Yüreðine sar…
Bir de geçerken gönlün sahillerden
Okyanus kýpýrtýlarýnda can bulmuþ
Gözlerinin renginde, yosun kokusu da var…
Ekle onu da kokuma, hücrelerine sal
Derinden derine… Orda kal…
Bir serçe ürkekliðiyle sakla…
Karlara saç, tertemiz eyle, pakla…
Hasret yüklü bulutlara el salla…
Hey Gurbet kuþlarý selam olsun sizlere
Kanat çýrpýn kokuma!
Ha gayret dayan rüzgâr
Örselenme iki damla yaðmur yaðdý diye…
Ne varmýþ hüzünlendiyse bulutlar…
Unutma rüzgâr
Doða da belli etmez ama bulutlarýyla aðlar…
Dün boraydýn, fýrtýnalar estirdin bayram meydanlarýnda
Þimdi boynu bükük, utanmýþlýklar saklamýþsýn eteklerine
Ah, rüzgâr sýký tut ellerini, emanetim sana kokum
Sakýn ola ki kaçýrma…
Gurbete daha yolun var, piþmanlýðýn aðzý iyi laf yapar
Lakin sen sen ol ona kanma…
Ne beni aksime mahcup býrak, ne de kendini
Gurbet bildiðin ayak izli yollara…
Bekleyenin tam karþýda…
Hani þu kumral, koyu tenli saça
Sað kulaðýna…
Ondan ödünç almýþtým o bilir
O kokuyu fýsýlda…
Öyle alýþmýþým ki kokusuna
Ve o koku öyle o benimsemiþ ki beni
Ben sanmýþým… Büyük bir yanýlgýyla…
O anlar rüzgâr sen fýsýlda…